Değişime hazır mısınız?
Kuraklığın arttığı, su ve gıda kıtlığının kendini iyiden iyiye hissettirdiği, sel ve fırtına gibi afetlerin şiddetlenerek çoğaldığı bir dünyada yaşamaya ne kadar hazırlıklısınız?

Bu değişim pek hoşunuza gitmeyebilir.
Kuraklığın arttığı, su ve gıda kıtlığının kendini iyiden iyiye hissettirdiği, sel ve fırtına gibi afetlerin şiddetlenerek çoğaldığı bir dünyada yaşamaya ne kadar hazırlıklısınız?
İklim hızla değişiyor. Bu değişimin bir çok nedeni var, sonuçlarına ise hepimiz yaşayarak tanık oluyoruz.
Ve tabiki tüm bu değişimin başrolünde yine insanoğlu var.
Yaratılan tahribatın faturası yavaş yavaş çıkıyor. Belki de bu yüzden son dönemde iklim değişimine ve etkilerine yönelik küresel anlamda bir takım adımlar atma çabasıı hakim.
Dünya, 30 Kasım – 11 Aralık 2015 tarihleri arasında Paris’te gerçekleşecek iklim zirvesine (COP21 Zirvesi) hazırlanırken, Ekim ayında zirvenin öncü bir ayağı da Türkiye'de yapılacak. 12-23 Ekim tarihleri arasında Ankara'da BM Çölleşmeyle Mücadele 12'nci Taraflar Konferansı gerçekleştirilecek.
Bu konferansın önemini anlamak adına gelin isterseniz sizinle biraz verilere bakalım.
Günümüzde, dünyada 250 milyondan fazla insan doğrudan çölleşme ve kuraklıktan etkileniyor.
World Watch Enstitüsü'nün yaptığı araştırmalara göre dünyada her yıl, toprağın üst tabakasının 24 milyar tonu kaybedilirken, 6 milyon hektar alan çölleşiyor.
4 milyar hektardan fazla arazi çölleşme tehdidi altında bulunuyor.
BM Çevre Programı verilerine göre çölleşme süreci dünyaya her yıl 42 milyar dolardan fazla kayıp yaşatırken, çölleşme ile mücadelenin yıllık bedeli 2,4 milyar doları buluyor.
Sadece yanlış sulama nedeniyle dünyada her yıl 500 bin hektar alan çölleşiyor.
110'dan fazla ülkede yaklaşık 1,2 milyar insan çölleşme tehdidi altında.
Dünya topraklarının yüzde 25'i, dünyadaki kurak alanların yüzde 75'i ve gelişmekte olan 110 ülkenin yüzde 90'ı çölleşme riskiyle karşı karşıya.
Dünya topraklarındaki bozulmanın çok farklı sebepleri var. Ormansızlaşma, erozyonun yanı sıra doğal kaynakların bozulması, meralarda aşırı ve fazla otlatma, verimli tarım arazilerinin tarım dışı amaçlar için kullanımı, dağınık yerleşim, toprakların yanlış ve aşırı kullanımı, hatalı tarım teknikleri, gübre ve tarım ilaçlarının aşırı ve bilinçsiz kullanımı, kırsal yoksulluk, doğal kaynakların kullanımı ile ilgili eğitim eksikliği çölleşmenin nedenleri arasında.
Biraz da Türkiye'den bilgiler paylaşalım..
Uluslararası raporlara göre Türkiye, dünya üzerindeki konumu, jeolojik yapısı, topoğrafyası ve sahip olduğu iklim özelliğinden dolayı iklim değişikliğinden ve çölleşmeden en çok etkilenecek ülkeler arasında gösteriliyor.
Biliyorsunuz Türkiye topraklarının yüzde 65'i kurak, yarı kurak ve yarı nemli iklim özeliklerine sahip. Bu açıdan özellikle İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Dünya Çölleşme Risk Haritası'nda 'aşırı hassas' ve 'çok hassas' olarak gösteriliyor.
Türkiye'de çölleşmenin en önemli nedenlerinin başında gösterilen erozyon yüzünden her yıl yaklaşık 178 milyon ton toprak deniz ve göllere taşınıyor.
Bu da verimli arazilerin kaybolması veya arazilerin verimliliğinin azalması anlamına geliyor.
TEMA Vakfı'nın araştırmasına göre Türkiye topraklarının yüzde 90′ı su erozyonu, yüzde 1′i de rüzgâr erozyonuna maruz kalıyor. Tarım topraklarında bu oran su erozyonu için yüzde 75 civarında. Sonuç itibariyle Türkiye erozyon sonucunda yılda 220 milyon ton verimli toprağını kaybediyor.
Çölleşme aynı zamanda, erozyon, toprak örtüsünün yok olması, tarımsal ürün çeşitliliğinde düşüş, biyolojik çeşitliliğin yok olması gibi sonuçları da doğuruyor.
İşte bu yüzden Ankara'daki konferans ve devamında Paris'teki zirve kritik önemde.
Çünkü ülkelerin tek başlarına atacakları adımlarla mevcut riskleri bertaraf etmek neredeyse imkansız. Organize bir oluşum ve kararlı bir tutum sergilenmesi gerekiyor.
Bugüne kadar benzer zirvelerden çıkan tavsiye niteliğindeki kararlarla bir yerlere varılamadı. Önemli olan tüm ülkeleri bağlayıcı kararların alınması. Aksi takdirde herkes elini taşın altına koymadığı sürece her geçen gün artacak faturayı hep birlikte ödemeye devam ederiz.