Ankara izlenimleri
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile arka arkaya yapılan röportajlardan izlenimler

1 Kasım seçim maratonu başladı. Adaylar yeniden yollara döküldü. Biz de ekonomi aktörlerinin nabzını tutmak için seri röportajlara başladık.
İki günlük Ankara ziyaretimde benim de kapısını çaldığım iki kişi oldu: Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek.
Her iki röportaj da oldukça tempolu ve samimi geçti. Hem Babacan hem de Şimşek 7 Haziran seçimlerinde şahit olduğumuz kutuplaşma ve yüksek tansiyondan özellikle kaçınmaya çalıştı. Yine iki bakanın da "Türkiye'nin kaybedecek zamanı kalmadı. Sonuçlar ne olursa olsun acil hükümet kurmak şart" mesajında birleştiğini gördüm.
BABACAN'IN GERİ DÖNÜŞÜ
Röportaj sırasında ve sonrasında aldığım izlenim Ali Babacan'ın son gün, hatta son saatlere kadar adaylığı düşünmediği. Hem yeni isimlerin ortaya çıkması isteği hem de kendine göre "bazı çekinceleri" olduğu anlaşılan Babacan, başbakandan son gün, son saatlerde aldığı ve uzun süren telefondan sonra ikna olmuş. O telefonda ne denmiş? Davutoğlu o zamana kadar ikna edemediği Babacan'ı nasıl adaylığa ikna etmiş? Muamma! Ama şu gerçek ki hem Babacan'ın çekinceleri aşılmış hem de "Sana ihtiyacımız var" açıklaması etkili olmuş gözüküyor.
SEÇİM BEYANNAMESİ
Babacan da Şimşek de 1 Kasım seçimlerinde AK Parti seçim beyannamesine olağanüstü önem veriyorlar. Babacan bu beyanname içim "2001 ruhuna geri dönüş" diyor. Şimşek de yapılan ekonomik vaatlerin boyutlarının artabileceği konusunda "beyannamede yazan her şeyi yapıp, yazmayan hiçbir şey yapmayacağız" dedi.
İki isim de AK Parti'nin "popülist politikalar uygulamaya başladılar" eleştirilerine maruz kalmasından imtina ediyor. Anlaşılan o ki, bütçeye maliyeti 19 milyar TL olarak belirtilen AK Parti seçim vaatlerinin hazırlanması sırasında çok daha geniş ve yüksek projeler de masaya gelmiş ama bu iki ismin ağırlığını koyması ile mevcut paket açıklanmış.
ŞİMŞEK'İN KAYNAK AÇMAZI
AK Parti'nin seçim beyannamesindeki vaatleri en çok Maliye Bakanı Şimşek'i zor durumda bırakmış gözüküyor. Daha önce muhalefetin vaatlerini "Kaynak yok! Muhalefet olunca vaat etmek kolay" diye eleştiren Şimşek şimdi AK Parti vaatleri karşında "Dün dediğimin arkasındayım" diyor, "ama" diye ekliyor. Şimşek 19 milyar TL'lik vaatlerinin 10 milyar TL'sinin (emekliye yapılan zam) dışında kalan kısmın "istihdam artırıcı etkisi" olduğunu ve orta vadede ekonomiye büyüme olarak geri döneceğini belirtiyor. Kaynak kısmında da normal şartlarda bütçeye yüzde 1'lik ekstra açık getirmesi beklenen harcamanın - zam yapmadan - yapılacak uygulamalar ile yüzde 0,5'e kadar düşeceğini söylüyor.
Şimşek bu açıklamalarla "geri adım atmadığını" belirtese de, "Madem bu iş bu kadar kolaydı, neden 7 Haziran seçimlerinde yapılmadı?" sorusuna: "Siyasetin şartları ve strateji değişimi"' diye cevap veiyor.
Ankara'dan dikkat çeken son not da her iki bakanın birbiriyle son derece tamamlayıcı ve birbirlerinin söylediklerine referans yaparak konuşması oldu.