BIST 100 9.088,23 % 0,09
USD/TRY 32,3861 % 0,13
EUR/TRY 35,0484 % 0,09
Piyasalar
9.087,53
% 0,08
32,3866
% 0,13
35,0491
% 0,09
1,0797
% 0,09
47,82
0,17
2.229,87
% 1,60
87,00
% 1,86
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Bütçe yılı nasıl kapattı?

15 Ocak’ta 2017 Ocak-Aralık bütçe gerçekleşmeleri açıklandı. 2017bütçesinin karnesi artık elimizde...

Bütçe yılı nasıl kapattı?
EMRAH AKIN* 16 01 2018, 09:34

15 Ocak’ta 2017 Ocak-Aralık bütçe gerçekleşmeleri açıklandı.2017 bütçesinin karnesi artık elimizde. İlk bakışta, her türlü olumsuzluğa rağmen 2017’nin bütçe ve mali disiplin için iyi bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. 2017 bütçesinin ayrıntılarına şimdi biraz daha yakından bakalım.

Bütçe gelirlerinde genel durum nasıl?

Ocak-Aralık 2017 döneminde kümülatif “bütçe gelirleri” 2016’ya göre yüzde 13,8 artışla 630,3milyar TL olarak gerçekleşmiş. Belirtelim, 2017 bütçesinde öngörülen gelir rakamı 598,3 milyar TL’ydi görülen o ki bu rakam aşılmış. Gelirlerin hedefi aşmasının arkasında -ayrıntılarına birazdan gireceğimiz- ithalde alınan KDV ve Kurumlar Vergisindeki iyi performansın etkisi göze çarpıyor.

Özetle -her türlü olumsuzluğa ve kimi vergisel teşviklere rağmen-2017’dekibütçe gelirleri performansı tatmin edici.

Vergi gelirleri hedefi nasıl tutturuldu?

2017’nin genelinde “vergi gelirleri” performansının bir miktar dalgalı seyrettiğini söyleyebiliriz. Ancak bu dalgalı seyre rağmen yılbaşında tespit edilen vergi geliri hedefi tutturulmuş durumda. Vergi gelirleri yüzde 16,8 artışla 536 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Hedefin 511 milyar TL olduğunun da altını çizelim.

Vergi gelirlerinin -ekonomik şartlar bakımından nispeten zor bir yılda- hedefi tutturmuş olması memnuniyet verici. Kaldı ki bu dönem beyaz eşya ve bazı elektrikli ev aletlerinde ÖTV, mobilyada da bir KDV indirimi gibi çeşitli vergisel teşviklere de şahitlik ettik. Ancak temel olarak nispi (oransal) vergilere dayanan vergi sistemimizin, enflasyon (artan fiyatlar) ve kur yükselişleri nedeniyle de bir miktar “nominal” vergi geliri ürettiğini dikkatimizden kaçırmamak lazım. 

En çok hangi vergi arttı? En çok gelir hangi vergiden geldi?

2017’da vergi gelirlerinde artış şampiyonu (Gümrük Vergilerindeki yüzde 35,2’lik artışı, tutarı düşük olduğu için, ihmal edersek)yüzde 29,7 artışla (99,7 milyar TL)İthalde Alınan KDV,ardından yüzde 23,1 artış ile (52,9 milyar TL) Kurumlar Vergisi geliyor. İthalde alınan KDV kaleminde gözlemlenen yüksek oranlı artış, yukarıda belirtmiş olduğumuz “kur artışlarının” etkisine de işaret ediyor.

Dâhilde ve ithalde alınan KDV’yi ayrı ayrı dikkate alırsak, 2017’detek kalemde en çok vergi geliri 138,3 milyar TL ve %14,9 artışla ÖTV’den gelmiş.Özetle, 2017 vergi gelirlerimizin neredeyse yüzde 26’sı tek başına ÖTV’den kaynaklanmış durumda. ÖTV’nin 2017bütçesinde -beyaz eşya ve bazı elektrikli ev aletlerinde ÖTV indirimi teşvikine rağmen- öngörülen hedefi aşan bir performans sergilediğini de not edelim. ÖTV’nin içerisinde her zaman olduğu gibi “petrol ve doğalgaz ürünleriile tütün mamulleri başı çekiyor. ÖTV kalemlerinden gelen vergilere ayrı ayrı bakalım;

  • Petrol ve Doğalgaz Ürünleri 63,6 milyar TL,
  • Motorlu Taşıt Araçları 22 milyar TL,
  • Alkollü İçecekler 10 milyar TL,
  • Tütün Mamulleri 37,4 milyar TL,
  • Kolalı Gazozlar 403 milyon TL,
  • Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallar 4,9 milyar TL

Dâhilde alınan KDV2017’da yüzde 3’lük son derece düşük bir artış performansıyla 55,6 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Dâhilde alınan KDV’de, yılbaşında belirlenen 57 milyar TL’lik gelir hedefinin gerisinde kalındığını da vurgulayalım.

2017 bütçe gerçekleşmeleri içerisinde en dikkat çeken kalemin ithalde alınan KDVolduğunu yukarıda da belirtmiştik. “ithalde alınan KDV” yüzde 29,7 artış ve 99,7 milyar TLile 2017’nin en dikkat çekici gelir kalemi. İthalde alınan KDV’nin yılbaşında belirlenen 83,7 milyarlık hedefin ciddi bir şekilde üstünde olduğu dikkat çekiyor. Üretim ve ihracatımızın ithalata olan bağımlılığının yüksek olduğu düşünülünce, ithalde alınan KDV bizim için oldukça dikkate değer bir parametre. İthalde alınan KDV’deki yüksek performans ekonomik dinamizm ve büyüme rakamları bağlamında olumlu bir işaret olarak değerlendirilebilir; ancak kurlardaki dalgalanmayı da dikkatten uzak tutmamak gerekiyor. Özetle, ithalde alınan KDV rakamındaki mevcut durum -ithalatta artışa işaret ettiği için- dış ticaret dengesi ve cari açık bakımından “olumsuz”; iç ekonomik dinamizm ve ihracat performansımız açısından da “olumlu”bir işaret olabilir.

2017’deKDV sayesinde -dâhilde ve ithalde- toplam 155,3 milyar TL Hazine’nin kasasınagirmiş durumda. Özetle bütçe vergi gelirlerinin yüzde 28’i KDV’den geliyor. Buraya ÖTV’yi de dâhil edersek, vergi gelirlerinin yarısından fazlasının sadece bu iki vergiden geldiğini ortaya çıkıyor. Vergi gelirleri içindeki “dolaylı vergiler payının” bu derece yüksek olması olumsuz bir parametre.

2017’deGelir Vergisi yüzde 16,3 artışla 112,4 milyar TL; Kurumlar Vergisi deyüzde 23,1 artışla 52,9 milyar TL gerçekleşmiş durumda. 7061 sayılı Torba Yasa ile birlikte 2018, 2019 ve 2020 yılları için Kurumlar Vergisi oranının yüzde 20’den yüzde 22’ye yükseltildiği hatırlanacak olursa; 2018’de Kurumlar Vergisinde dramatik bir artış performansı görmek şaşırtıcı olmaz. Bu noktada belirtelim, 2018 Bütçesi’nde Kurumlar Vergisi 70,7 milyar TL öngörülmüş durumda.

Damga Vergisi’ne değinmeden olmaz. Damga Vergisi 2017’yi%16,2 artışla 15,6 milyar TL ile kapatmış. Damga vergisindeki tutar ve artışın bizleri memnun etmemesi beklenir; çünkü damga vergisi -2016 ve 2017’de Maliye Bakanlığı tarafından atılan yerinde ve önemli adımlara rağmen- ulusal ve uluslararası yatırımcı için oldukça büyük ve gereksiz bir maliyete olmayı sürdürüyor.

Yukarıdaki analizlerimize bakınca, vergi gelirlerimizin genel olarak “dolaylı vergilere” dayanmakta olduğu dikkati çekiyor. Vergi gelirlerimiz içerisinde, gelir ve kurumlar vergisinin payının tatmin edici düzeyde olduğunu söylememiz oldukça zor. Bu durumun çaresi, gelir ve kurumlar vergisi oranlarını arttırmaktan ve/veya bu vergilere ilişkin istisna ve muafiyetleri kaldırmaktan değil; GSYH’nın %20 ila 25’i civarında olan kayıtdışı ekonomiyi azaltmaktan ve bu kaynaklardan etkin şekilde gelir ve kurumlar vergisi alabilmekten geçiyor. Dolayısıyla, bütçenin vergi gelirleri kompozisyonu içinde zayıf bir şekilde yer alan gelir ve kurumlar vergisi rakamları bu şekilde okunmalı.

Özetle, vergi gelirlerinin ana motoru olan ÖTV ve KDV (özellikle ithalde alınan KDV) kanallarında 2017’de tatmin edici bir performans gördük; bu durum genel vergi performansına ve dolayısıyla genel bütçe performansına da yansımış durumda. Bu durum, 2017’deki tüm olumsuz ekonomik koşullara rağmen oldukça memnun edici.

GİDERLER VE BÜTÇE DENGESİ

2017 Bütçesi’nin “gider” performansının -geçtiğimiz yıllara kıyasla- biraz daha kötü olduğunu söylememiz gerekiyor. Sene başında 645,1 milyar TL olarak öngörülen “bütçe giderleri” sene sonunda%16 artışla677,7 milyar TL’ye ulaşmış. Bu hedef aşımının, mali disiplin anlamında bir olumsuzluğa işaret etmediğini de belirtelim. Bu yıl, 2018’de de örneklerini çok göreceğimiz -kamu harcama talebinde artış ve vergilerde indirim gibi- “maliye politikası” uygulamalarının bütçe giderlerine yansıdığını söyleyebiliriz.

Faiz giderlerinde yüzde 12,9’luk bir artış var ki bu artış henüz ciddi bir alarm veriyor diyemeyiz. Ancak faiz dışı fazla rakamı, yılbaşında öngörülen rakamın bir parça altında ve9,3 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Fazla rakamının geçen sene 20,3 milyar TL olduğunu da buraya not düşelim.

Harcama kalemleri içinde en dramatik artışların yüzde 50,2 artışla “sermaye transferleri” ve yüzde 20,5 ile “cari transferler” olduğu dikkat çekiyor. 270,9 milyar TL’lik hacmi ile cari transferler, bütçenin en büyük harcama kalemi.

BÜTÇE AÇIĞI

Bütçe; 2016 sonunda 29,9 milyar TL “açık” vermişti. Bu yıl “bütçe açık” rakamı -sene başındaki hedefe çok yakın bir şekilde- 47,4 milyar TL olarak gerçekleşmiş durumda. Mevcut açığın olumlu olduğunu belirtmemiz lazım; bu durumda bütçe gelirlerindeki iyi performans başrolü oynamış gibi görünüyor. Yıllardır bütçe açığının bu düzeylerde ve AB’nin ilgili Maastricht Kriteri’ne uygun şekilde GSYH’nın %1 - 2’si civarında tutturulması takdire şayan; ancak bütçenin önemli bir “maliye politikası aracı” olduğu da hiç unutmamalı.

2018 Bütçe Kanunu, 2018’de kamu yatırımları ile Ar-Ge ve/veya yatırım teşvikleri gibi katma değeri yüksek kaynaklara daha çok kamu fonu aktarılacağının kuvvetli işaretlerini taşıyor. Özetle 2018’de daha büyük kamu harcamaları ve daha büyük bir bütçe açığı göreceğiz. Mali disiplin çıpasının da terkedilmemesini umalım.

Özetle…

İyi bir bütçe gelirleri ve çok ciddi sapmalar göstermeyen gider performansı sayesinde, ekonomimizdeki en önemli çıpa diyebileceğimiz “mali disiplinin” sürdürülmesi bakımından 2017’nin de önceki yıllar gibi başarılı bir yıl olduğunu söylemek mümkün.

Ekonomik anlamda muhtemel bir yavaşlama ile karşılaşabileceğimiz 2018’de, bütçeyi daha ciddi sınavların bekleyeceğinin ve maliye politikası araçlarının yine ekonomi için kritik önemde olacağının altını çizelim.

  *Emrah Akın, YMM, Şirket Ortağı, KPMG Türkiye Vergi Bölümü. Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Kamu Yönetimi; yüksek lisansını ise Boston Üniversitesi’nde Finansal Ekonomi alanında tamamlamış; aynı dönemde, Harvard Üniversitesi’nde İşletme Ekonomisi alanında da öğrenim görmüştür. İş hayatına Maliye Müfettiş Yardımcısı olarak başlamış, 2006-2008 yılları arasında Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığında Grup Müdürlüğü görevini yürütmüştür. 2010 yılında Maliye Başmüfettişliğine atanmış, aynı dönemde “Maliye Bakanlığı Merkez Rapor Değerlendirme Komisyonu” ile “Maliye Teftiş Kurulu Rapor Değerlendirme Komisyonu” Üyeliklerinde de bulunmuştur. 2011’de Ekonomi Bakanlığı, Bakan Özel Danışmanlığı görevine atanan Akın, 2013 yılında kamudaki görevinden ayrılarak uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi KPMG’ye katılmıştır.

** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Yukarı

Business HT×