BIST 100 9.123,06 % 1,01
USD/TRY 34,5187 % 0,15
EUR/TRY 36,4563 % 0,27
Piyasalar
9.124,74
% 1,03
34,5187
% 0,15
36,4563
% 0,27
1,0530
% -0,13
42,61
0,11
2.668,95
% 0,69
73,55
% 1,02
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

500 milyon nüfuslu enerji birliği kuruluyor

Onur Demir, Business HT okuyucuları için Avrupa Birliği'nin enerji politikalarına yön veren projeyi kaleme aldı

500 milyon nüfuslu enerji birliği kuruluyor
ONUR DEMİR* 26 03 2018, 14:57

Biz, sınırlarımızda bize soluk aldırmayan problemlerle uğraşırken Avrupa Birliği (AB) irili ufaklı 28 üye ülke ve 510 milyon nüfusuyla homojen ve tek bir enerji pazarı olarak hareket edebilmek için gerekli çalışmaları tamamlamakla meşgul.

Bu dev projeye Şubat 2015’de yayınladığı ‘Enerji Birliği Paketi’ tebliği ile start veren Avrupa bu sayede sadece enerji performansını artırmakla kalmayıp yaşlanan network’üne, üye ülkelerin tam koordine olamamış enerji politikalarına ve en önemlisi yarattığı/maruz kaldığı çevresel sorunlara müşterek bir eylem planıyla yek vücut olarak çözümler üretmek istiyor.

Aslında Avrupa’nın ilk olarak 1998’de liberalleşme hareketiyle enerji sektöründe başlattığı dönüşümü son 20 yıldır büyük bir kararlılıkla ve aralıksız sürdürüyor olması gerçekten takdire şayan. Birbirini takip eden üç önemli Direktif ve onlarca ikincil mevzuatla elektrikten doğal gaza, yenilenebilirden nükleer güvenliğe kadar enerjinin her bir alt sektörünü detaylandıran ve dahası üye ülkelerin performanslarını düzenli izleyerek onlara ulusal bazda yönlendirmeler yapan AB, bu kolektif tavrıyla tamamen sonuç odaklı çalıştığını da kanıtlıyor.

 Peki Enerji Birliği nedir ve bununla başarılmak istenen tam olarak ne?  Enerji Birliğini, merkezine sürdürülebilir ve düşük karbonlu bir iklim politikası oturtularak hayata geçirilen ve özünde Avrupa’nın enerji sisteminin bir bütün halinde yenilenerek tüm tüketicilerin(konut veya ticari) güvenli, rekabetçi ve uygun fiyatlı enerjiye erişiminin sağlandığı bir sistem olarak özetlemek mümkün. Ve böyle bir sistemin kurulması Avrupa’nın enerji yapısının köklü bir modernizasyona, dijitalleşmeye kısaca transformasyona girmesi demek.

 AB istatistiklerine göre, Avrupa dünyanın en büyük enerji ithalatçısı sıfatıyla enerji ihtiyacının yüzde 50’sinden fazlasına her yıl yaklaşık 400 milyar Euro harcayan, ulaşım sektörünün yüzde 94’ü petrol ürünlerine bağımlı olan (yüzde 90’i ithal olan bu ürünlerin sübvansiyonuna yılda 120 milyar Euro ödeyen), çoğunlukla Rus gazına bağımlı ve gaz toptan satış fiyatının en düşük haliyle bile ABD’den yüzde 30 pahalı kaldığı bir pazar.

Enerji yoğun endüstrisiyle tedarik şoklarına karşı bu kadar savunmasız olan Avrupa için sorunlara tek elden cözüm aramak varken 27 üye ülkenin kendi ulusal enerji yasalarıyla bu sürece ağır aksak katkıda bulunmaya çalışması özellikle böyle hayati bir sektör için şüphesiz gerçeklikten uzak olurdu. Hal böyle olunca bu sene 3. yılına giren enerji birliği çalışmalarının neredeyse yüzde 60’ının iyi bir planlama neticesinde tamamlandığını söyleyebiliriz.

 EB stratejisi ana hatlarıyla 5 birbiriyle çok yakından ilişkili yaklaşımı promote etmekte. Bunlar:

1) Enerji güvenliği, dayanışması ve karşılıklı güven

2) Tamamen entegre bir Avrupa enerji piyasası

3) Enerji verimliliği dolayısıyla talep azalımı

4) Ekonominin de karbonizasyonu

5) Araştırma, teknolojik yenilik ve rekabet

Avrupa gibi neredeyse 6 ülkesinin Rus gazına yüzde 100 bağımlı olduğu bir kıta da enerji arz güvenliği şüphesiz en önemli konu. Nitekim bunun için enerjinin kaynağı, tedarikçisi ve geldiği rota dahil tüm yönleriyle çeşitlenmeyi teşvik eden Birlik, bunun için en önemli vurguyu ise dayanışmaya karşılıklı güvene ve transparan ilişkilere yapıyor. Altını çizdiği bir diğer önemli konu ise dünya enerji pazarında daha etkin rol üstlenen ve tek elden yönetilen bir Avrupa’nın inşası için tüm üye ülkelerin bu amaca yönelik çalışması.

Tek bir iç pazarın oluşturulması için birbirine enterkoneksiyonlarla bağlanmış küçük enerji piyasaları ve bu pazarın dijital modernizasyonu için gerekli yazılımların hazırlanıp uygulanması diğer önemli konular arasında. Özellikle konut tüketicilerinin yüksek bir bölümünün faturalarını ödemekte zorlandığı gerçeğiyle yüzleşen Avrupa tüketicilerin elinin daha da güçlendirilerek talep katılımı konusunda teşvik edildiği, tedarikçi sayılarının artırıldığı bilhassa kırılgan tüketicilerin korunduğu bir modelle vatandaşına uygun fiyatlı enerji sunmayı hedefliyor.

Benzer şekilde,enerji sektöründe 2020 yılına kadar yapılması öngörülen yatırım tutarı 1 trilyon Euro’nun üzerinde ve AB verileri varolan pazar modelinin ihtiyaç duyulan yatırım için yatırımcılara doğru fiyat sinyalleri göndermediği konusunda gerekli öz eleştiriyi yapmakta. Bunun içinse yol haritaları varolan altyapı ve networklerin üretimi giderek artan yenilenebilir enerjiyi kaldırabilecek şekilde yenilenmesi ve kapasitelerinin artırılması.

Yıllık 129 milyar Euro ciro ile yenilenebilir enerji AB ekonomisi için hayati önem taşıyor. AB haklı olarak1 milyon kişiye istihdam sağlayan bu sektörde teknoloji liderliğini kimseye kaptırmak istemiyor çünkü bilhassa temiz ve düşük karbon teknolojilerinde arayı hızla kapatmaya çalışan ülkeler mevcut. Bu yüzden de araştırma ve teknolojik yenilik konularında neredeyse seferberlik başlatan AB’nin gündeminde yenilenebilir enerjinin yeri çok büyük.

Kısaca enerji yoğun bir endüstriye sahip olan AB bu önemli sektörde eksik gördüğü tüm alanlarda samimi biraz eleştiri yaparak sorunlarını masaya yatırıyor ve aciliyetle önlem alınması için üyelerine gerekli ödevleri veriyor. Aslında kapsam olarak oldukça geniş bir konu olan Enerji Birliği’ni bütün detaylarıyla burada anlatmamız zor fakat bilinmeli ki sorunlarıyla yüzleşmeyi başarabilmiş ve önlemler için harekete geçmiş olan bu dev bloğun yanı başımızda kurmaya çalıştığı bu birliğin ülkemiz için çok önemli etkileri olacaktır.

 *Yükseklisans eğitimini 2006 yılında Yeditepe Üniversitesi’nde tamamlayan Onur Demir, Türkiye doğalgaz sektörü ve Avrupa Birliği kapsamındaki liberalleşme sürecini konu alan doktora çalışmasını Cambridge’de tamamlamıştır. Akademik çalışmalarının yanı sıra 2010 yılından itibaren direktörü olduğu OED Marketing & Consultancy Services şirketinde Güney Asya ülkeleri başta olmak üzere çeşitli şirketlere danışmanlık hizmeti vermektedir.

** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Yukarı

Business HT×