Dünyanın birçok başkentinden "olağanüstü" toplantı ve telefon görüşmesi haberleri geliyor.
Yunanistan referandumlarından çıkacak sonuçların olası etkileri üzerine özellikle Avrupa ülklerinde alarm durumu var.
Uzun süredir Ankara'da konuya ilişkin yapılan çalışmaları anlamaya çalışıyorum.
Benim edindiğim izlenim, olağanüstü bir gündemin olmadığı yönünde.
Görüştüğüm birçok ekonomi bürokratı, oyun planlarının çok önceden yapılan toplantılarla belli olduğunu söylüyor.
Özellikle Finansal İstikrar Komitesi'nde yapılan toplantılarda -ki bu toplantıya Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın başkanlığında Hazine, Merkez Bankası, BDDK ve SPK yetkilileri katılıyor- Yunanistan krizi ve olası etkilerinin masaya yatırıldığını ve çeşitli senaryolara göre önlemlerin alındığını belirtiliyor.
Babacan'ın da benzer yönde açıklamalar yaptığını hatırlatalım. Babacan birkaç kez "Çekmecemizde bütün senaryolar hazır" dedi.
Ekonomi yönetiminin, Yunanistan kaynaklı bir kaosta bunun doğrudan etkilerinden ziyade, piyasalarda yaratabileceği çalkantının dolaylı etkilerinden çekindiğini gözlemliyorum.
Merkez Bankası'nda bugün bir toplantı olup olmayacağı sorusuna ise "Henüz böyle bir karar yok" cevabı aldım.
Geçen hafta içinde Merkez Bankası, olası bir çalkantıda euro'yu rahatlatmak için bu para cinsinden bloke zorunlu karşılık ve ihbarlı döviz mevduat hesaplarında tutulmakta olan euro cinsi döviz hesap bakiyelerine uygulanan binde 2 komisyon oranının yıllık onbinde 5'e indirildiğini açıklamıştı. Bu alınabilecek önlemlere karşı sinyal niteliği taşıyor.
Bundan sonra atılabilecek adımlara karşı ise detaylı bir bilgi maalesef Ankara'dan alınamıyor.
Bize de sadece "Çekmecedeki senaryolar umarım yeterlidir" demekten başka bir şey kalmıyor.