BIST 100 9.898,21 % 2,33
USD/TRY 35,2313 % 0,40
EUR/TRY 36,8294 % 0,48
Piyasalar
9.898,21
% 2,33
35,2313
% 0,40
36,8294
% 0,48
1,0394
% -0,05
41,88
-1,56
2.616,87
% 0,16
73,58
% 1,31
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

5 başlıkta Katar krizi hakkında bilinmesi gereken her şey

Körfez devlerinin Katar'a sırtını döndüğü krizin tarafları, nedenleri ve sonuçları

5 başlıkta Katar krizi hakkında bilinmesi gereken her şey
BUSINESSHT 09 06 2017, 19:05

Suriye'de iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Orta Doğu'nun karşı karşıya kaldığı en büyük kriz beşinci gününü tamamladı.

Peki bu sürede ne oldu? Hangi ülkeler birbirine küstü? Suçlamalar neydi? Nelere ambargo geldi?

1) KAVGANIN BAŞROLLERİ

Katarlılar, 5 Haziran sabahına Bahreyn Dışişleri Bakanlığı'nın Doha yönetimi ile tüm diplomatik ilişkilerin kesildiğini ve 48 saat içerisinde tüm Katarlı diplomatların ülkeyi terk etmeleri gerektiğini içeren duyuruyla uyandı.

Bahreyn açıklamasından sonra 20 dakika içerisinde Körfez'in en kuvvetlisi Suudi Arabistan, ardından Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, Katar'la ilişkilerinin bittiğini duyurdu.  

Katar'ın, Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'de Husilere karşı oluşturulan uluslararası koalisyondaki rolünün sona erdiği açıklandı. Körfez'in dört büyüklerini Yemen, Libya, Maldivler, 6 Haziran'da da Moritanya ve Ürdün izledi. 

2) PEKİ AMA NEDEN?

Ülkelerin yaptığı resmi açıklamalarda en fazla öne çıkan cümle, Katar'ın bölgenin güvenliğini tehlikeye attığı iddiası.

Suudi Arabistan, Doha yönetiminin Nusra Cephesi'ni ve IŞİD'i destekleyerek Orta Doğu'da terörizme destek verdiğini söylerken, Mısır,  Katar'ı Arap dünyasının en etkili muhalif hareketi sayılan Müslüman Kardeşleri desteklemekle suçluyor.

Bahreyn'in diplomatik ilişkileri kesme gerekçesi ise Katar'ın ülkedeki 'İran destekli silahlı gruplara destek vermesi' olarak açıklandı.

Açıklamalarda ayrıca, Katar'ın, Arapların ortak ilkelerine karşı geldiği, Arap ülkelerinde karışıklık ve huzursuzluğu yaymaya çalıştığı ve insani krizlerin yaşanmasına neden olduğu iddia edildi. 

Katar Dışişleri Bakanlığı ise suçlamaları reddederek  diplomatik ilişkilerin kesilmesi kararının şaşkınlıkla karşılandığı belirtilirken suçlamalar için "dayanağı olmayan, gerçek dışı iddialar" yorumu yapıldı ve karşılıklı diyalog çağrısında bulunuldu.

3) AMBARGOLAR

-Havayolları

Suudi Arabistan, Bahreyn ve Mısır, karar metinleri okunur okunmaz hava sahalarını Katar'a kapattıklarını duyurdu.

Havayolu seferlerini durduğunu açıklayan ilk şirket ise Birleşik Arap Emirlikleri'nin bayrak taşıyıcısı Abu Dabi merkezli Etihad oldu. Etihad'ı Dubaili Emirates, FlyDubai ve Suudi Arabistan Havayolları izledi.

Suudi Arabistan'ın Katar sınır kapılarını kapatması nedeniyle, yüzlerce tır sınırda mahsur kalırken, Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn, El Cezire dahil Katar'ın tüm haber kaynaklarına erişimi engelledi.

Körfez ülkelerinin hamlesine karşılık Katar Havayolları'da Suudi Arabistan, Mısır ve Bahreyn'e uçuşlarını durdurdu. 

- Dış ticaret

Katar borsası haftaya yüzde 7,3 kayıpla başlarken, Birleşik Arap Emirlikleri Katar'ın alüminyum ve doğalgaz gibi ihracatlarına ambargo koydu.

Reuters, Katar'ın başlıca tedarikçileri Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yaptırımları nedeniyle ortaya çıkması olası gıda ve su sıkıntısını gidermek için Türkiye ve İran'la görüştüklerini duyurdu.

- Terör listesi

Son olarak cuma erken saatlerde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır'ın yayınladığı ortak bildiride, Katar tarafından desteklenen 59 kişi ile 12 hayır kuruluşunun "terörle irtibatlı" olduğu iddia edilerek "terör listesine" alındığı açıklandı. Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Mısırlı Yusuf el-Karadavi ve Katar'da 2001-2013 yıllarında İçişleri Bakanlığı yapan Abdullah bin Halid Al Sani gibi isimler de listede. 

Katar hükümeti, yapılan açıklamada, ‘terör listesi’ ve iddiaları reddederek, imzacı ülkelerden çok daha kesin bir tavırla terörle mücadele edildiğini savundu. Bunu metni kaleme alanların da gayet iyi bildiğini söyleyen Katar, gençlerin istihdamı, Suriyeli mültecilerin barınması ve aşırılıklara karşı toplumsal fonlara destek olunduğunu savundu.

4) TÜRKİYE'NİN TUTUMU

Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sorunun çözülmesi için pazartesi günü yaptığı ikili telefon görüşmeleriyle soruna müdahil oldu.

Erdoğan salı günü büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada Katar'a yönelik yaptırımları doğru bulmadığını söyleyerek "Körfez İşbirliği Konseyi üyelerinin kendi aralarındaki meseleleri karşılıklı diyalog yoluyla çözmesi en doğru yoldur. Bu çerçevede Katar'ın ortaya koyduğu soğukkanlı ve yapıcı tutumu takdirle karşılıyoruz" dedi. 

Erdoğan, "En zor zamanlarımızda daima güçlü desteklerini hissettiğimiz tüm dostlarımız gibi Katar'la da ilişkilerimizi geliştirerek sürdüreceğiz" diye konuştu.  

Türkiye tarafının attığı en önemli adım ise TBMM'nin perşembe günü, Türk askerlerinin konuşlandırılmasına ilişkin kanun tasarısı ve Türkiye ile Katar Arasında Jandarma Eğitim ve Öğretimine İlişkin İşbirliği Protokolü onaylaması oldu.

Daha önce hazırlanan ve krizden sonra öne çekilen protokole göre, Türkiye Katar'da müşterek bir karargah, koordinatör heyet, destek unsurları, kara ve deniz unsurları bulundurabilecek.

Katar'da bulunacak birliğin asli görevinin; gerçekleştirilecek müşterek/birleşik tatbikatların ve eğitimlerin vasıtasıyla Katar'ın savunma imkanının ve kabiliyetlerinin geliştirilmesinin desteklenmesinin, her iki tarafın da diğer ülkelerin Silahlı Kuvvetleri ile eğitim/tatbikatlar icra edebilmesini, terörizmle mücadelenin uluslararası barışa katkı sağlamak olması amaçlanıyor. 

5) ABD NE DEDİ?

Katar'da açık ara en büyük enerji yatırımcısı Exxon Mobil'in eski CEO'su ve ABD'nin şimdiki Dışişleri Bakanı Rex Tİllerson, dünyanın süper gücünden açıklamayı ilk yapan isim oldu.

Tillerson, bazı ülkelerde giderek büyüyen rahatsızlıklara şahit olduklarını ve bu ülkelerin adım atma gereği duyduğunu söyleyerek rizin, Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı yürütülen mücadeleyi etkileyeceğini düşünmediğini ifade etti.

Krizden bir hafta önce yaptığı ziyaret sonrası Suudi Arabistan'dan 110 milyar dolarlık silah anlaşmasıyla geri dönen ABD Başkanı Donald Trump, konuyla ilgili ilk yorumunu Twitter hesabı üzerinden yaptı:

"Orta Doğu'ya son ziyaretimde de belirttiğim gibi radikal ideoloji daha fazla fonlanamaz. Liderler, Katar'a bunun altını çizdi. Suudi Arabistan'a ziyaretimin işe yaradığını görmek güzel. Tüm işaretler Katar'ı gösteriyordu. Belki de bu, terörizm dehşetinin sonunun başlangıcı olacaktır” 

Trump'n BAE Prensi Muhammed Bin Ziyad El Nahyan ve Katar Emiri Emir Şeyh Tamim bin Hamad El Tani ile ayrı ayrı telefonda görüşmesinden sonra Beyaz Saray'dan yapılan açıklamalarda ABD-Körfez Birliği Konseyi ortaklığının önemine vurgu yapılarak Başkan'ın ülkelerin fikir ayrılıklarını çözmesi gerektiği, gerekirse Beyaz Saray'la bir toplantı da yapılabileceği ifade edildi. Katar Emiri ise ABD'nin arabuluculuk teklifini reddetti.

Yaklaşık 10 bin askerle ABD'nin en büyük Orta Doğu askeri üssü hâlen Katar'da bulunuyor.

Yukarı

Business HT×