BIST 100 9.659,96 % 1,15
USD/TRY 34,5855 % 0,06
EUR/TRY 36,2846 % 0,72
Piyasalar
9.659,96
% 1,15
34,5855
% 0,06
36,2846
% 0,72
1,0483
% 0,62
40,66
0,11
2.626,87
% -3,29
73,22
% -2,59
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Nisanın enflasyonu, haziranın Merkez kararını etkiler mi?

Bir sonraki toplantısını haziranda gerçekleştirecek Merkez Bankası'nın masasındaki en önemli konu yüzde 12'ye dayanan enflasyon olacak

Nisanın enflasyonu, haziranın Merkez kararını etkiler mi?
BUSINESSHT 03 05 2017, 16:13

Son 8,5 yılın zirvesindeki seyrine devam ederek nisanda yüzde 11,87 seviyesine çıkan enflasyon verisinin açıklanmasının ardından gözler Merkez Bankası'nın haziran toplantısında.

Geçen hafta yayınladığı Enflasyon Raporu'nda yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 8'den yüzde 8,5'e yükselten TCMB, Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti'nde Türk Lirası'ndaki değer kaybı, ithalat ve gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle enflasyonun yukarı yönlü seyrinin devam edeceğinin altını çizmişti.

Hatta Merkez, PPK Özeti'nde "Enflasyonun bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturmaktadır" diyerek parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesi için Geç Likidite Penceresi borç verme faiz oranının yüzde 11,75'ten yüzde 12,25’e yükselttiğini hatırlatmıştı. 

MERKEZ'DEN İKİ ENFLASYON SİNYALİ

İstanbul Kemerburgaz Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ve SPINN Danışmanlık Kurucu Ortağı Özlem Derici Şengül, Açıl Sezen'in BloombergHT'de yayınlanan Yatırım Kulübü programında Merkez Bankası'nın enflasyon hassasiyetini değerlendirdi:

Kozanoğlu, enflasyondaki artışın Merkez Bankası'nın raporunda iki şekilde sezildiğini söylerek söze başladı:

1) Fiyat artışlarının nisan ve mayısta en yüksek noktaya çıkabileceği belirtilmişti. O bakımdan Para Piyasası Kurulu özetinden mayıs ayında fiyatların bir miktar daha yukarı çıkabileceğini tahmin edebiliriz.

2) Artık Merkez Bankası'nın temel misyonu fiyat artışlarında istikrar sağlamaya kitlendiği görülüyor. Şimdiye kadar genellikle Para Piyasası Kurulu'nun faiz kararları dövizin seyrine bağlı olarak değerlendiriliyordu. Dövizin düşüş göstermesine rağmen geçtiğimiz hafta geç likidite penceresinden verdiği fonları 12,25'e yükseltmesi Merkez Bankası'nın enflasyon endişesinin ağır bastığını gösteriyor. 

"FAİZ ARTIŞI HAZİRANDA DURABİLİR"

SPINN Danışmanlık Kurucu Ortağı Şengül ise Merkez Bankası'nın bugün aldığı aksiyonların 12 ile 18 ay arası gelişmelere sirayet ettiğini ve hemen bugünden yarına değişmediğini söyledi ve ekledi:

"TCMB, mayısı da bir risk olarak gördüğü ve bunun altını çizdiği için sıkı duruşuna devam edeceğini düşünüyorum. Hemen geri çekilmeyecektir ama faiz artışlarının hazirandan sonra durduğuna şahit olabiliriz. Ama ben Merkez Bankası'nın fiyat istikrarına olan odağı nedeniyle sıkı para politikasının kararlı şekilde devam edeceğini düşünüyorum."

"MERKEZ LİKİDİTEYİ DAHA SIKI TAKİP EDECEK"

Yayına bağlanan Rabobank Gelişen Piyasalar Stratejisti Piotr Matys, TCMB'nin yüksek gelen enflasyon rakamı sonrası adım atıp atmayacağı sorusunu şöyle yanıtladı:

"TCMB geçen hafta GLP faizinde beklenenden fazla artış yaparak güçlü mesaj yolladı. Merkez Bankası likiditeyi daha da sıkı şekilde takip edeceği mesajını verdi, sıkı likidite kurdaki aşağı yönlü baskıyı olumlu etkileyecek. Bu şekilde kurun 3,50 seviyelerinde kalması sağlanabilir.Merkez Bankası'nın adımlarının TL'yi destekleme açısından çok önemi var." 

YIL SONUNA DURGUNLUKLA GİRİLİR Mİ?

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, 2016'nın son çeyreğine göre talepte bir artış olduğunu ancak mevcut teşviklerin sona ermesiyle bunun gerileyebileceğini ifade etti:

"15 Temmuz sonrası yaşanan süreç, enflasyondaki ciddi sıçramanın bir şekilde maskelenmesini gerektirdi. Talebin normale dönmesiyle birlikte enflasyon daha da sıçradı. Talepte ciddi bir sıçrama görmüyorum ama 2016'nın son çeyreğine göre bir artış var. Bir taraftan Merkez Bankası'nın çok sıkılaştırdığından bahsediyoruz. Diğer taraftan ise marjinal fonlama oranına baktığımızda, yüzde 11,80. Enflasyon ise yüzde 11,87. Reel olarak piyasadaki en düşük faiz bile enflasyonun altında.

Dünyada faizler düşerken Türkiye bir taraftan sıkılaştırıyor, diğer taraftan reel faizin sıfır olduğu bir noktadayız. Eylül sonunda beyaz eşya ve mobilyaya ilişkin teşvikler ortadan kalkacak. Bu hem talebi kısacak hem maliyeti artıracak. Belli kalemlerde talepte çok ciddi düşüş olabilir. O bakımdan Türkiye bu ara dönemi, kamu maliyesindeki kayıpları ekonomide hızlanma ve vergi gelirleriyle telafi edemezse son çeyrekte hem durgunluğa hem kamu maliyesine ilişkin sorunları tartışmaya devam ederiz."

Yukarı

Business HT×