BIST 100 9.626,56 % -1,01
USD/TRY 35,2477 % 0,10
EUR/TRY 36,7938 % 0,16
Piyasalar
9.626,56
% -1,01
35,2477
% 0,10
36,7938
% 0,16
1,0401
% -0,04
43,41
-0,04
2.614,90
% 0,09
72,63
% -0,42
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti

Yılın ikinci enflasyon raporuna göre 2017 sonu enflasyon oranı tahmini yüzde 8,5 oranında belirlendi. Önceki tahmin yüzde 8'di

Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti
BUSINESSHT 28 04 2017, 09:45

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yılda dört kez açıkladığı enflasyon raporunun ikincisi kamuoyuyla paylaşıldı. 

TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın açıkladığı rapora göre, 2017 sonu için enflasyon tahmini yüzde 8,5 seviyesinde belirlendi. Bu oran, ekimde yüzde 6,5, ocakta yüzde 8 olarak açıklanmıştı. 

Bir önceki raporda "Orta noktası yüzde 6 olmak üzere yüzde 4,2 ile yüzde 7,8 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz" diyerek açıklanan 2018 enflasyon tahmini, son açıklamada yüzde 6,4 seviyesinde belirlendi. 

Ocak raporunda "2019 enflasyonunun yüzde 5 düzeyinde istikar kazanacağını öngörüyoruz" ifadesinin yer alırken, yeni raporda "Orta vadede enflasyonun yüzde 5 seviyesinde istikarar kavuşmasını bekliyoruz" denildi. 

GIDA FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN 4 NEDENİ

2017 ilk çeyrek gıda enflasyonu yüzde 12,53'lük oranla ocak tahminlerinin üzerine çıkarken yıl sonu gıda enflasyonu tahmini yüzde 9'da sabit tutuldu. 

Çetinkaya konuşmasında gıda enflasyonundaki negatif tabloyu şu etkenlerle açıkladı: 

1) İlk çeyrekte işlenmemiş gıda ürünleri öncülüğünde olumsuz hava koşulları,

2) Türk lirasındaki değer kaybının meyve-sebze ihracatındaki toparlanma ve düşük baz etkisi ile önemli bir artış göstermesi

3) Taze meyve ve sebze fiyatları üzerinde belirleyici olan olumsuz arz koşulları

4) Döviz kuru ve ithalat fiyatı etkilerinin daha çok gıda ürünlerinde hissedilmesi 

Çetinkaya, gıda enflasyonu konusunda gıda komitesinin yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu aktardı. 

TÜRK LİRASINDAKİ KAYBIN ETKİLERİ 

"Türk lirasındaki değer kaybının ilk yansımaları kur geçişkenliğinin hızlı olduğu enerji fiyatları üzerinde izlendi" diyen Çetinkaya sözlerine şöyle devam etti:

"Enerji fiyatları döviz kuru etkileri yanında, petrol ve yönetilen su fiyatlarındaki yükselişle birlikte ilk çeyrekte önemli bir oranda arttı. Maliyet gelişmeleri temel mal grubu enflasyonunu da olumsuz etkiledi; bu grupta enflasyon, mobilya ve beyaz eşya ürünlerindeki geçici vergi indirimlerine karşın, grup geneline yayılan kur etkileriyle belirgin olarak yükseldi. Bu doğrultuda, tüketici enflasyonundaki yükselişe gıdadan sonra en büyük katkı temel mal grubundan geldi."

TEK FAİZE GEÇİRİLİR Mİ? 

Konuşmasında birçok kez para politikasında temkinli ve sıkı duruş vurgusu yapan Çetinkaya, "Aşırı dalgalanmalara erken tepki vermeyeceğiz" dedi. Çetinkaya, tek faize şartlar uygun olduğunda geçme öngörüsünü koruduklarını aktardı. 

Çetinkaya, bu yıl içerisinde enflasyonda dalgalı bir seyir izleme ihtimalinin yüksek olduğunu da sözlerine ekledi. 

Başkan Çetinkaya'nın sunumundan bazı başlıklar şöyle:

- Ocak 2017'den bu yana ABD'de seçim sonrası ekonomi politikalarına ilişkin algının normalleşmesi, Amerikan Merkez Bankası'nın politikalarına dair belirsizliklerin azalması ve küresel iktisadi faaliyete dair olumlu görünüm finansal piyasalara dair oynaklıkları azalttı.

- Küresel finansal piyasalardaki olumlu görünümün etkisiyle gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil getirilerinde ABD'deki kasım ayı seçimleri sonrası yaşanan hızlı artış eğilimi durdu.

- Bu çerçevede geçtiğimiz rapor döneminden bu yana gelişmekte olan ülke borçlanma senedi ve hisse senedi piyasalarına portföy girişleri gözlemlendi. Türkiye'ye de son dönemde portföy girişleri arttı.

-  Para politikasındaki sıkılaşma adımlarının etkisiyle kısa vadeli faizler kademeli olarak yükselmeye devam etti, getiri eğrisinin eğimi tersine döndü. Bununla birlikte Türk Lirası'ndaki oynaklıkta düşüş gözlendi.

- Diğer taraftan makro ihtiyati politikalar ve kamu maliyesi destekleriyle kredi kullanımı güçlü bir seyir izlemekte. Bu işletmelere yönelik kredi koşullarının iyileşmesinden kaynaklanıyor. Kredi büyümesi yüzde 15 seviyesini aşmış gibi görünüyor. Kredi büyümesinde finansal istikrar açısından Kredi Garanti Fonu'ndan risk görmüyoruz. 

- İlk çeyrek enflasyon göstergesinin yükseldiği bir dönem oldu. Bu dönemde enflasyon beklentilerindeki yükselişin de etkisiyle fiyat artışları hızlandı.

- Son çeyrekte ihracattaki toparlanmayla birlikte 2017'de net dış talebin güçlenmesini bekliyoruz.

- Alınan teşvik ve desteklerin etkisini ikinci çeyrekte görmeyi bekliyoruz.

- Yakın dönemde risk iştahında gözlenen artış maliyet kaynaklı baskıları bir miktar sınırlasa da enflasyonun bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturmakta. Bu nedenle enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşumuzu sürdüreceğiz.

- Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeleri yakından izleyerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapabiliriz.

- 2017 yılı ilk çeyreğine ilişkin göstergeler iktisadi faaliyetteki toparlanmanın bu dönemde bir miktar ivme kaybettiğine işaret ediyor. Vergi teşvikleri konut, mobilya ve beyaz eşya sektörlerine olan talebi canlandırsa da, toplam perakende satışlardaki zayıf seyir iç talepteki toparlanmanın sektörel yayılımının sınırlı kaldığına işaret ediyor. Diğer taraftan, önümüzdeki dönemde mal ihracatında gözlenen güçlü seyir doğrultusunda net dış talebin büyümeye katkısını artırmasını bekliyoruz. 

-Reeskont kredilerinde sınır söz konusu değil. Geçtiğimiz yıl Merkez Bankası olarak ihracatçılara sağladığımız bu imkanın hem miktarını artırdık hem kullanım koşullarını kolaylaştırdık. Yasada yapılan değişiklikle birlikte 3 imza gibi bazı teminat unsurlarında firmalara kolaylıklar sağlayan bir modele geçtik.Yüksek teknoloji içeren ürünlerin ihracatı gibi yeni pazarlara erişim gibi bazı alt kanalları tanımladık ve bunlara özel olarak kredi limitleri tahsis ettik. Tüm bunların getirdiği yoğun bir talep var. Kaynakla ilgili herhangi bir sıkıntı yok, kullanımlar devam ediyor. Bu sene için ihracattan beklediğimiz büyümeye reeskont kredileri destek vermeye devam edecek diğer yandan da rezervlerimizi destekleyecektir.

Yukarı

Business HT×