BUSINESSHT
04 04 2017, 17:23 Güncelleme: 17:48
BloombergHT'de Açıl Sezen'in sunduğu Akıllı Para programına katılan Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ, Sermaye Piyasası Kurulu'nun şubat ayında foreks piyasasına getirdiği düzenleme hakkında konuştu.
"Dolar kuru oynamaya başladığında 'Kur riskini hedge eden iş adamları ile hedging mekanizmasından bihaber olanlar' olmak üzere iki tür yatırımcı vardı" diyen Karadağ, ürün çeşitliliğini hem iş dünyasının talepleri hem aracı kurumların yönlendirmesiyle artıracaklarını söyledi.
Karadağ, "Foreksin borsaya taşınması anlamına gelecek kontratlar da dahil çok alternatifli çalışıyor olacağız" dedi.
Talep tarafında ihtiyaçlara uygun ürün tasarımının çok önemli olduğunu söyleyen Borsa İstanbul Başkanı, "Taraflardan gelecek talebe göre biz, opsiyon da vadeli kontrat da açabilecek durumdayız" diye konuştu.
Kör havuz uygulaması hakkında da bilgi veren Karadağ şunları söyledi:
"Biz göreve başladığımızda yatırımcı kuruluş bilgisi paylaşılmıyordu. Borsada hissenin yüzde 64'ü yabancı yatırımcıda. Yabancı kuruluşlar genellikle BIST 30'da işlem gerçekleştiriyor. Kör havuzlar, BIST 30'un 25'i sürekli kapalı kalacak. Beş hissenin broker kimliği açık kalacak ve bu beş hisse sürekli değişecek."
"'HERİF' BİR SUÇ UNSURU DEĞİL"
Şüpheli işlemleri anlık takip ettiklerinin altını çizen Karadağ, algoritmik veya bilgisayarla yapılan işlemleri şöyle açıkladı:
"Bizim Facebook ve Google'la yarışacak bir veri merkezimiz var. Burada dileyen aracı kurumlara co-lokasyon odası satıyoruz. Zamanlık veri iletimi piyasalarda çok elzem olduğu için dileyen o co-lokasyondan emirlerini iletebiliyor. Aracı kurum isterse makinesini, algoritmasını yazıyor. 'Şu hisseler şu fiyat seviyesine inerse al ya da sat' şeklinde kod yazıyor. Siz farkında olmadan çok hızlı şekilde alım-satım gerçekleşmiş oluyor. Saniyede 100 bin küsur emir bile girebiliyorsunuz. Eşleştirdiğimiz hedeflerden yüzde 18'i bu şekilde.
'Herif' dediğiniz kişi HFT ile emir girdiğinde, daha klasik yolla işlem yapan yatırımcı olayı kavramadan almış ya da satmış oluyor. İşlem anlamında analiz ettiğimizde de herhangi bir sermaye piyasası suçu da yok.
Bu olaylardan bir tanesinde 500 milyon dolar değerinde doğrudan yabancı sermaye girişi var. 'Yabancı sermaye girmesin' diyemeyiz ki."
"KAPALI TAHTALAR YATIRIMCIYI KÜSTÜRÜYOR"
Himmet Karadağ, gayrimenkul projesinin yatırımın başında küçük paylara bölünüp belli bir kısmının satın alınmasına imkân tanıyan gayrimenkul sertifikası hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Sermaye piyasalarında istenilen derinlik ve ölçeğin yakalanamadığını, piyasaların çok cılız olduğunu söyleyen Karadağ, sahaya ve tüketim kalıplarına uygun ürün dizayn edilmesi gerektiğini ve gayrimenkul sertifikalarının bunun ilk örneği olduğunu aktardı:
"Gayrimenkul sertifikalarını, hisse senedi ile değiştirilebilir bonolara benzetiyorum. Bu da aslında bir menkul kıymet ama siz dönem sonunda doğrudan konuta dönüştürebiliyorsunuz."
Türkiye'de insanların yatırımlarını çok ciddi yoğunlukla gayrimenkul ve altında değerlendirdiğini hatırlatan Borsa Başkanı, "Bunun alternatifi olarak yatırımcılara sunduğumuz seçenekler çok başarılı değil. Çok başarılı bir orta ve uzun vadeli perspektifimiz yok" dedi.
" 2011'de halka arz edilen şirketlerin birçoğunun tahtasını kapattık ya da gözaltına aldık. Hisse yatırımcısı da mağdur oldu. Böyle bir piyasada doğru, sağlam, güvenilir ürünlere ihtiyacımız var" diyen Karadağ, işlemleri durdurulan şirketlerin, yani kapalı tahtaların bireysel yatırımcıyı küstürdüğünü vurguladı.
Borsa İstanbul'a sunulan bazı izahname ve ürünlerin yasal olsa bile sağlıklı bir yatırım aracı olamayacağını söyleyen Karadağ, "Kurul onayından çıksa bile güvenmediğimiz menkul kıymetleri kota almama konusunda ısrarcıyım. Bu kapsamda gayrimenkul sertifikası hepimizin içine sinen bir ürün. Anadolu'daki yatırımcının rahatlıkla alabileceği bir ürün" dedi.
