BUSINESSHT
04 04 2017, 11:56 Güncelleme: 17:42
BloombergHT, sermaye piyasaları dosyasını açıyor. Hafta boyunca devam edecek yayınlarla, sermaye piyasalarının geleceği, halka arzlardan beklentiler, aracı kurumların sektöre ilişkin değerlendirmeleri, İstanbul Finans Merkezi projesinin akıbeti tartışılacak.
Tüm detaylar BusinessHT ve sosyal medyada #SermayePiyasaları hashtagiyle takip edilebilir.
1. BORSA İSTANBUL BAŞKANI: SERMAYE PİYASALARIMIZ CILIZ
BloombergHT'de Açıl Sezen'in sunduğu Akıllı Para programına katılan Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ, gayrimenkul projesinin yatırımın başında küçük paylara bölünüp belli bir kısmının satın alınmasına imkân tanıyan gayrimenkul sertifikası hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Sermaye piyasalarında istenilen derinlik ve ölçeğin yakalanamadığını, piyasaların çok cılız olduğunu söyleyen Karadağ, sahaya ve tüketim kalıplarına uygun ürün dizayn edilmesi gerektiğini ve gayrimenkul sertifikalarının bunun ilk örneği olduğunu aktardı:
"Gayrimenkul sertifikalarını, hisse senedi ile değiştirilebilir bonolara benzetiyorum. Bu da aslında bir menkul kıymet ama siz dönem sonunda doğrudan konuta dönüştürebiliyorsunuz."
Türkiye'de insanların yatırımlarını çok ciddi yoğunlukla gayrimenkul ve altında değerlendirdiğini hatırlatan Borsa Başkanı, "Bunun alternatifi olarak yatırımcılara sunduğumuz seçenekler çok başarılı değil. Çok başarılı bir orta ve uzun vadeli perspektifimiz yok" dedi.
" 2011'de halka arz edilen şirketlerin birçoğunun tahtasını kapattık ya da gözaltına aldık. Hisse yatırımcısı da mağdur oldu. Böyle bir piyasada doğru, sağlam, güvenilir ürünlere ihtiyacımız var" diyen Karadağ, işlemleri durdurulan şirketlerin, yani kapalı tahtaların bireysel yatırımcıyı küstürdüğünü vurguladı.
Borsa İstanbul'a sunulan bazı izahname ve ürünlerin yasal olsa bile sağlıklı bir yatırım aracı olamayacağını söyleyen Karadağ, "Kurul onayından çıksa bile güvenmediğimiz menkul kıymetleri kota almama konusunda ısrarcıyım. Bu kapsamda gayrimenkul sertifikası hepimizin içine sinen bir ürün. Anadolu'daki yatırımcının rahatlıkla alabileceği bir ürün" dedi.
2. GELİŞEN PİYASALAR
BloombergHT'den Burak Karagöz'ün sorularını yanıtlayan Ak Portföy Yatırımlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Ersarı, küresel piyasalarda talep hacminin genişlediği reflasyon temasının emtia fiyatlarındaki zayıflık nedeniyle yara almış olsa da devam ettiğini söyledi.
Ersarı, reflasyonun yanı sıra son iki yılın zirvesine çıkan sanayi üretimi gibi birçok ekonomik verinin iyi gelmesiyle birlikte son yıllarda gelişmekte olan ülkelere hiç olmadığı kadar bir sermaye akımı başlamış durumda olduğunu ifade etti.
İç piyasalarda ise enflasyonda çift hanelerin devam edeceği Ersarı'ya göre devlet teşvikleri büyümeye olumlu yansımış olsa da hem büyüme hem işsizlik tarafında kamunun aldığı tedbirler, orta vadeli olarak mutlaka bütçe verilerinde izlenmeli.
3. BÜYÜMEYİ ENFLASYONA TERCİH EDEN TÜRKİYE
Açıl Sezen'in sunduğu Yatırım Kulübü programına katılan Ata Portföy Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Gerz, iç piyasaların, seneye kötümser başlayan yatırımcıya bir sürpriz yaptığını ve ilk çeyrekte borsanın primli seyrettiğini, tahvil ve bononun da kazandırdığını söyledi.
Gerz, yükselişteki enflasyonla ilgili olarak da "Türkiye ekonomide şöyle bir seçim yaptı. Büyümeyi yüksek tutmak için enflasyon hedefini biraz boş verdi" dedi. Gerz, yıl sonu enflasyon hedeflerini yukarı yönlü revize edeceklerini açıkladı.
4. FOREKS PİYASALARINDA SON DURUM NE?
Fokus programında Mine Uzun'un sorularını yanıtlayan Noor Capital Market Menkul Değerler (NoorCM) Genel Müdürü Jihad Shannak, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK), forex işlemlerine şubat başında getirdiği düzenlemeyi değerlendirdi.
Foreks piyasasında son iki aylık dönemde yaklaşık 2 bin kişinin işten çıkarıldığını söyleyen Shannak, Türkiye'de sermaye piyasalarına güvendiklerini ve "kapatıp gitmek istemediklerini" söyledi.
Kaldıraçlı işlemlerin yaklaşık yüzde 70 oranında gerilediğini söyleyen NoorCM Genel Müdürü, şirketlerin tasarrufu öncelikle istihdam ayağından yaptığını vurguladı.
Shannak, düzenlemeyle birlikte 1'e 100'den, 1'e 10'a düşürülen kaldıraç oranı uygulamasının dünyada başka bir yerde olmadığını ve Japonya'nın 1'e 25'lik en düşük kaldıraç oranına sahip olduğu ifade etti.
Shannak, çoğu yatırımcının yurtdışına kaçtığının ve koruma altında olmadıklarının da altını çizdi.
