BUSINESSHT
24 03 2016, 09:02 Güncelleme: 13:43
Merkez Bankası'nın uzun zamandan sonra en merak edilen toplantısı bugün.
Özellikle Avrupa Merkez Bankası'nın parasal gevşeme planlarını genişlettiği ve Fed'in güvercin mesajlar verdiği toplantılarının ardından Türkiye cephesinden TCMB'nin vereceği mesajlar merakla bekleniyor.
Piyasalarda da tüm gözler, Para Politikası Kurulu'nun (PPK) faiz kararından sadeleşme planlarında son duruma kadar pek çok soruya ilişkin vereceği cevaplarda olacak.
İşte bu kritik toplantı öncesi bilmeniz gereken en önemli 5 nokta:
1) FAİZ BEKLENTİLERİ NE?
Ekonomistlerin çoğu Merkez'in bu toplantısında bir adım atmasını beklemese de toplantı yaklaştıkça üst bantta bir indirim olabileceğine dair sesler arttı.
BloombergHT anketine katılan 22 ekonomistten 2’si üst bantta 50 baz puan indirim, 1’i 25 baz puan indirim beklerken; üst bantta 25 puan indirim bekleyen kurum aynı zamanda politika faizinde 25 puan artırım bekliyor.
HSBC Yatırım Stratejisti İbrahim Aksoy, AMB ve Fed kararlarının ardından faiz koridorunun üst bandında bir indirim ihtimalinin gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi.
Rabobank da bugün yayınladığı raporda yurt dışındaki gelişmelerin ve Türk Lirası'na yönelik güvenin artmasının Merkez Bankası'na sadeleşme olasılığını düşünme konusunda destek verdiğini, bu nedenle faiz koridorunun üst bandında bir indirim öngörüldüğünü belirtti.
Bazı ekonomistler üst bantta indirim ihtimalinin fiyatlamaların da içine, bir ölçüde de olsa, girdiği görüşünde. İş Yatırım Araştırma Müdürü Emre Sezan bono tarafında görülen yükselişin nedeninin üst bantta indirim beklentisi olduğuna dikkat çekti.
Aksoy ise, "Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faizinde indirim yapması piyasa oyuncuları tarafından tahvil piyasası için olumlu algılanabilecek olsa da böyle bir adımın çok kısa vadenin ötesinde liraya negatif etkisi üzerinden tahvil faizlerini yükseliş yönünde etkilemesini bekleriz" dedi.
Merkez Bankası şu anda faiz koridorunun alt bandı olan gecelik borçlanma faizini yüzde 7,25, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 7,5, koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizini ise yüzde 10,75 seviyesinde tutuyor.
Toplantı öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanları Yiğit Bulut, Cemil Ertem ve Bülent Gedikli'den de Merkez Bankası'nın bu toplantıda üst bantta indirime gitmesi gerektiği ve gidebileceğine dair açıklamalar gelmişti.
2) ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ NASIL?
Kısa vadeli faizlerin sabit tutulacağına yönelik görüş bildiren analistler, çift hanenin hemen altında seyreden manşet ve çekirdek enflasyon ile ileriye dönük enflasyon beklentilerinin enflasyonda faiz indirimini haklı çıkartabilecek bir trende girmediğini belirtiyorlar.
Tüketici fiyatları enflasyonu Şubat ayında gıda fiyatlarındaki düşüş öncülüğünde artış beklentilerinin aksine yüzde 0,02 gerilerken yıllık artış da Ocak ayındaki yüzde 9,58'den Şubat'ta yüzde 8,78'e geriledi. Çekirdek enflasyonda ise Şubat'ta yıllık bazda yükseliş devam etti.
3) SADELEŞME PLANLARINDA SON DURUM NE?
Merkez Bankası Ağustos 2015'te Fed'in faiz artışına başlaması sonrası sadeleşme adımları kapsamında faiz koridoru uygulamasını bitirerek, tekli faize geçeceğini duyurmuştu.
Ancak Fed'in 2015 Aralık'ta faiz artışına başlamasının ardından sadeleşme planını uygulamaya başlanacağı beklenen Merkez Bankası, volatiliteyi gerekçe göstererek sadeleşmeye geçmek için erken olduğu söylemişti.
Merkez Bankası son toplantısının ardından ise "küresel finansal koşulların iyileşmesi ve daha önce açıklanan yol haritası tedbirlerinin işe yaraması" halinde sadeleşmeye başlayacağı mesajı vermişti.
Bazı ekonomistlere göre, AMB'nin varlık alımlarını beklentilerin üstünde artırma kararı sonrası yaşanan iyimserlik de sadeleşme için fırsat kollayan Merkez Bankası'nın da işine yarayabilir.
Deniz Yatırım Ekonomisti Özlem Derici'ye göre de tam olarak fiyatlanmasa da Merkez Bankası'nın sadeleşmeye bu toplantıda başlayacağı beklentisi söz konusu.
Derici, "Ben de bu toplantıda koridorun üst bandında indirim bekleyenlerdenim. Fakat Brüksel patlamaları sonrasında jeopolitik riskler dolayısıyla sadeleşme bir sonraki aya ertelenebilir" dedi.
Emre Sezan ise sadeleşmenin bu toplantıda başlamasının erken olacağını düşündüklerini, böyle bir adım atılması durumunda Türk Lirası'nın da etki göreceğini ifade etti.
4) KÜRESEL PİYASALARDAKİ OYNAKLIK MERKEZ'İN İSTEDİĞİ SEVİYELERDE Mİ?
Merkez Bankası'nın son toplantısından bu yana, AMB ve Fed kararlarının da etkisiyle, küresel piyasalardaki oynaklıklarda önemli oranda gerileme görüldü.
TCMB'nin, oynaklığın azalıp azalmadığını anlamak için bakacağı hisse oynaklığını ölçen VIX ve tahvil oynaklığını ölçen MOVE endekslerinde kaydadeğer bir düşüş söz konusu.
25 Şubat'ta 20,96 değerini alan ve korku endeksi olarak da bilinen VIX endeksi yüzde 28 düşüşle 14,94 seviyesinde. Aynı tarihte 84,44 seviyesinde seyreden MOVE endeksi ise 71,08'e kadar düşmüş durumda.
5) BU PPK TOPLANTISI NEDEN DİĞERLERİNDEN FARKLI?
Bugün yapılacak toplantı Erdem Başçı'nın son PPK toplantısı olabilir.
Başçı'nın görev süresi 19 Nisan'da dolacak ve yeniden atanmaması halinde Mart toplantısı Başçı başkanlığındaki son PPK toplantısı olacak. TCMB'nin bir sonraki toplantısı 20 Nisan günü gerçekleşecek.
Piyasalarda Başçı'nın göreve yeniden mi atanacağı ve atanmaması durumunda yerine gelecek ismin kimin olacağı büyüm merak konusu.
Reuters'a konuşan bir hükümet yetkilisi, "atamanın bir krize dönüşmemesi ve gerek ekonomide gerekse siyasetteki zorlu gündemin ortasında yeni bir gerilim alanı yaratmak istemediği için" hükümetin Başçı'nın yeniden atanmasından yana olduğunu, ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın buna karşı durmasının beklendiğini söylemişti.
Mevcut faiz oranları ile yatırım yapılamayacağını savunan Erdoğan, daha önce faizleri yüksek tuttuğu gerekçesiyle Merkez Bankası'nı pek çok kez eleştirmişti.
Altenatif olarak ise resmi ağızlar tarafından dile getirilen herhangi bir isim bulunmuyor.
Dün bazı gezetelerde Barclays ekonomisti Murat Talayhan'ın başkanlığa atanmasına karar verildiği iddia edilmişti, ancak BusinessHT'ye açıklama yapan Barclays bu haberleri yalanladı.
Yedi üyeden oluşan Para Politikası Kurulu'ndaki üyelerden Başçı dışında dört üyenin de beş yıllık görev süreleri bu yıl içinde dolacak.
