BIST 100 9.485,61 % -0,41
USD/TRY 32,6007 % 0,22
EUR/TRY 34,7993 % 0,33
Piyasalar
9.485,62
% -0,41
32,6007
% 0,22
34,7993
% 0,33
1,0647
% 0,04
45,49
0,00
2.381,31
% 0,10
86,62
% -0,56
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Kırmızı et fiyatları nasıl düşer?

Türkiye'de kırmızı et fiyatlarına yönelik tartışmalar durulsa da fiyatlardaki yüksek seyir ithalat hamlesine rağmen hâlâ sürüyor. İzmir Ticaret Odası heyeti, kırmızı et fiyatlarındaki artışın önüne geçilmesine yönelik öneri niteliğinde bir rapor hazırlayarak Tarım Bakanı Kudbettin Arzu'ya sundu

Kırmızı et fiyatları nasıl düşer?
İRFAN DONAT 13 10 2015, 12:36

Türkiye'de kırmızı et fiyatlarına yönelik tartışmalar durulsa da fiyatlardaki yüksek seyir ithalat hamlesine rağmen hâlâ sürüyor.

Son 1 yılda yüzde 25-30 artan dana eti fiyatları tüketicinin cebini yakarken, canlı hayvan ve dondurulmuş kasaplık et ithalatının da fiyatları düşürmeye yetmediği bir kez daha kanıtlandı.

Bu gelişmeler ışığında İzmir Ticaret Odası (İZTO) heyeti, kırmızı et fiyatlarındaki artışın önüne geçilmesine yönelik öneri niteliğinde bir rapor hazırladı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Kudbettin Arzu'yu ziyaret ederek raporu sunan Heyet, kısa, orta ve uzun vadeli çözüm önerilerinin acil olarak uygulamaya konulmasınının sektörün geleceği açısından kritik önemde olduğuna dikkat çekti.

Raporda, son iki yılda et fiyatlarındaki artış sonucu bir kilo kıyma fiyatının 40 liraya dayandığına dikkat çekilirken, kırmızı et fiyatlarındaki artışın devam ettiği kaydedildi. 

İthalatın fiyatları düşürmede uzun vadeli etkisinin olmayacağı görüşüne yer verilen raporda, “Ancak Et ve Süt Kurumu'nun piyasaya daha ağır bir ithalat darbesi indirmek için hazır olduğunun vurgulanması halinde spekülatif hareketlerin önüne geçilmesine katkıda bulunabilir” denildi.

İZTO, gelinen mevcut durum ve sonraki yıllarda olabilecek olumsuzluklara çözüm olarak raporda kısa, orta ve uzun vadeli çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

KISA VADELİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: 

  • Çözüm için gerekenlerin acil olarak uygulanmaya konulması gelecekteki ülke hayvancılığı için büyük önem arz etmektedir.

  • İthalat ile ülke hayvan yetiştiricilerinin olumsuz ve telafi edilemeyecek şekilde etkilenmelerine karşın önlemler ivedilikle alınmalı.

  • Türkiye’nin kaynaklarının sonuna kadar kullanıldığından emin olunmadıkça ithalat özendirilmemeli, iç kaynakların kullanımına öncelik verilmeli.

  • Üreticinin öncelikle girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve dengelenmesi gerekmektedir.

  • Hayvancılıkta sermaye devir hızının düşük olması, risk ve belirsizliklerin fazlalığı, girdi maliyetlerinin maliyet içindeki yüksekliği sektörün fiyat ve fiyat dışı enstrümanlarla desteklenmesini zorunlu kılmaktadır. Destekleme modelinde işletme ölçeklerini büyütmek ve verimlilik artışı esas alınmalı.

  • Kırmızı et üretiminde yemleme maliyetlerinin minimizasyonu için mera kanununda da hedeflendiği gibi meraların etkin kullanımı sağlanmalıdır. Meralarda aşırı otlatma, amaç dışı kullanım önlenmeli ve verim artışına yönelik ıslah projeleri artırılmalıdır. Kaba yem üretiminin artırılması teşvik edilmeli.

  • Yemleme ve yem teknolojileri daha etkin bir şekilde kullanılmalı.

  • Özellikle kuraklık dönemlerinde hayvansal üretimi desteklemek için düşük faizli arpa tahsis edilebilir. Toprak Mahsulleri Ofisi besicilere ucuz fiyatlı arpa, mısır verebilir.

  • Mısır, soya, yonca, fiğ vb. üretiminde sürekliliğin ve arz artışının sağlanmasına yönelik üretim teşvik edilmeli.

  • Prim sistemi üretimi teşvik eden kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alarak kendi kendini finanse eden bir uygulamadır. Bu yönüyle et ve süt üretim primleri üretici maliyetlerine paralel olacak şekilde güncellenmeli.

  • Ülkemizde sütçü ırkların erkek buzağıları besiye alınmaktadır. Bu durum, et üretiminde verimliliği sınırlandırmakta ve et maliyetini yükseltmektedir. Etçi ırkların erkek buzağılarının yemden yararlanması, sütçü ırkların erkek buzağılarına göre daha yüksek olacağı için bir süre sonra besiciler tarafından daha kazançlı bulunacak ve daha çok istenecektir. Etçi ırklarla melezleme yapılmasına izin verilmeli ve desteklenmeli. Laktasyon süresince süt geliri olmayacağı için, destekleme süt parası üzerinden yapılırsa besiye uygun etçi ırk melezi danaların üretimi arttırılmış olacaktır.

  • Besiye alınacak dana fiyatı arz-talep dengesi düzeltilirse düşürülebilir.

  • İki doğum arası sürenin kısaltılması ve doğumların yılın bütününe yayılması sağlanmalı, mevsimsellik azaltılmalıdır.

  • Doğum ve doğumu takip eden günlerde yaşanan buzağı ölümleri azaltılmalı. Aşılama, anti serum uygulaması yapılmalı. Kamu spotları ile bilinçlendirme sağlanmalı.

  • Sığır populasyonu, safkan damızlıklar hariç, en az yüzde 20’lik kısmının etçi ırk boğa spermalarıyla tohumlanması sağlanmalı.

  • Et üretiminde etçi ırkların kullanımı hayata geçirilmeli.

  • Kırmızı etteki KDV oranının toptanda olduğu gibi perakendede de yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi rekabet gücünü arttıracak ve kayıt dışılığı azaltacaktır.

 ORTA VADELİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: 

  • Türkiye’deki üretim alt yapısının güçlendirilmesi, üretimin sürdürülebilirliği ve üreticilerin teşvik edilmesi amacıyla verilen desteklemeler devam ettirilmeli.

  • Hayvansal üretimi teşvik edecek yeni üretim ve pazarlama organizasyonları oluşturulmalı.

  • Hayvanlarımızın genetik özelliklerinin geliştirilmesi için çalışmalar yürütülmeli.

  • Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine yönelik yatırımların teşvik mekanizmasıyla desteklenmesi sürdürülmeli.

  • Damızlık ve besilik dana işletmeleri ayrı ayrı sistemlerle desteklenmeli.

  • Sığır etinde Türkiye’ye dışarıdan farklı çevre koşullarına uyum sağlamış kasaplık canlı hayvan ithal etmek, bunları besiye almak yerine, genç sığır besisine özendirilerek, bunun için yerli ırklarla kombine ırkların melezlenmesi ile besi hayvan materyali sağlanmalı.

  • 1990’lı yıllara kadar koyun ve keçi eti yüzde 80’i geçen oranlarda kırmızı et ihtiyacını karşılıyordu. Türkiye’de beslenme alışkanlığının önceki yıllardan itibaren koyun ve keçi etinden dana etine kaymasının fiyat artışlarında etkili olduğu düşünülmektedir. Bu kapsamda, küçükbaş hayvancılık geliştirilmeli. Küçükbaş hayvan eti tüketiminin artırılmasına yönelik adımlar atılmalı. Küçükbaş hayvancılık geliştikçe büyükbaş fiyatları da regüle olacaktır.

  • Ülkemizde hayvan varlığının doğru bilinmesi önem taşımaktadır. Bu kapsamda; envanter çalışması yapılmalı. Hayvan kayıt sistemi süratle yenilenmeli, veri tabanı zenginleştirilmeli, sürekli güncel kalması sağlanmalı ve sektör oyuncularının erişimine açılmalı.

  • Besilik dana envanteri sürekli izlenerek, öngörülü davranılarak, gelecek dönemlerin ihtiyaçlarını karşılayacak (açığı kapatacak) kadar besilik dana takviyesine/ithalatına imkân verilmeli.

  • Hayvan hastalıkları ile etkin bir şekilde mücadele edilmeli.

  • Besicinin eğitimine yönelik çalışmalar yürütülmeli, yetişmiş eğitimli insan gücünün istihdamının sağlanması teşvik edilmeli.

  • Kesimhanelerin kesim standardına uyumu sağlanmalı, karkas sınıflandırma sistemi hayata geçirilmeli.

  • Kayıtdışılığın önlenmesi yönünde çalışmalarda bulunulmalı. Bu sayede haksız rekabet, vergi kaybı önlenebilecek ve halk sağlığı temin edilebilecektir.

 UZUN VADELİ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: 

  • Hayvancılık politikaları uzun vadede istikrarı koruyabilecek ve oluşabilecek olumsuz piyasa koşullarındaki dalgalanmalara karşı hazır olacak şekilde yapılandırılmalı. Bu politikalar oluşturulurken konu ile ilgili kişi, kurum, kuruluş ve organizasyonlarla ortak bir fikir birliği de sağlanmalı.

  • Mevcut koşullarda yararlı olabileceğine inanılan çözüm önerilerinin ileride oluşturabileceği sonuçları da incelenmeli ve uygulamaya konulmalı.

  • Ülkemizdeki hayvan varlığının arttırılmasına yönelik çalışmalar mevcut koşullara göre planlanarak yeniden düzenlenmeli.

  • Hayvancılıkta örgütlenme çok önemlidir. Örgütlenmenin bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip kişilerden oluşturulmasına özen gösterilmeli. 

Yukarı

Business HT×