Bu yıl Türk lirasına pek nazik davranmadı: Parasal genişlemenin sona ermesi, sonuçsuz kalan seçimlerin yarattığı siyasi belirsizlik ve ülkenin güneydoğusunda yeniden canlanan çatışmalarla sarsılan para birimi, 2015'in başından bu yana dolar karşısında sert bir şekilde değer kaybetti. Düşüş, koalisyon görüşmelerinin başarısız sonuçlanması ve Kasım'da erken seçimin önünü açmasıyla Ağustos'ta iyice hızlandı.
Ve ufukta Fed'in faiz artırımı ihtimali beklerken, büyüyen yabancı borç yüküyle karşı karşıya olan Türk şirketleri ve Türk lirası için kötü haberler bitmemiş olabilir.
2009 yılında 70 milyar doların altında olan net döviz yükümlülüğü bugün 170 milyar doların üzerinde olan Türk şirketleri, özellikle de gelirleri lira cinsinden olanlar, hızla güçlenen dolarla baş etmekte gittikçe daha çok zorlanıyor.
Merkez Bankası'nın para biriminin daha faza zarar görmesini engellemek için müdahale etmesi yüksek ihtimal, ancak Fed adım atmadan harekete geçmek istemeyecektir.
Fed'in faiz artırımı zamanlaması Türkiye için kritik. Global Source'tan Murat Üçer'e göre, 1 Kasım'daki seçimlerden önce gerçekleşirse, siyasi belirsizlik de devam ediyor olacağından Türk varlıklarında yeni bir satış dalgası görülmesi kaçınılmaz. Artırım seçimlerden sonra gelirse ise, yeni kurulmuş bir hükümet uzun zamandır beklenen yapısal reformları gerçekleştireceği sözünü vererek paniği yatıştırabilir.
Üçer, hangi senaryo gerçekleşirse gerçekleşsin, merkez bankasının ABD faiz artırımının ardından muhtemelen "çok güçlü ve çok cesur" bir tepki vermesini bekliyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın tutumu iyimser. Temmuz sonunda yaptığı bir toplantıda üçlü faiz koridorunu kaldırıp tek bir faize geçerek para politikasını sadeleştirme planlarını açıklayan Başçı, "Türkiye'nin Fed faiz artırımından korkmasına gerek yok" demişti.
Ancak banka liradaki düşüşü durdurmak şu ana kadar için çok az şey yaptı. Bu da bankanın kararlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ne pahasına olursa olsun büyüme konusundaki ısrarına endekslendiği yönünde uzun zamandır devam eden endişeleri artırıyor. Hükümetin koalisyon görüşmelerinin başarısızla sonuçlandığı sinyalini vermesinden hemen sonra yapılan son toplantısında Merkez Bankası, üç faizini de sabit tutma kararı almıştı.
Özel sektör ise Başçı'nın iyimserliğini paylaşıyor gözükmüyor. Liranın değer kaybı, siyasi belirsizlik ve finansal endişelerle de birleşince, Türkiye'nin güçlü inşaat sektörü üzerinde sıkıntı yaratmaya başladı bile. Üçer, "Pek çok şirket zorluk yaşıyor. Henüz büyük ölçekli bir enerji ya da inşaat şirketinin iflas edeceği noktada olduğumuzu düşünmüyorum. Ancak liranın yüzde 10 ila 15 daha değer kaybetmesi bu durumun sınırlarını zorlar" dedi.