Trump’tan Kuzey Kore’yi uykusuz bırakan tweet

Piyasalar, yeni gelişmeleri hızla fiyatlayıp daha sonra aynı hızla duyarsızlaşıyor.

Kuzey Kore balistik füzelerinin Japon denizini vurmasıyla başlayan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Kim Jong-Un'u “tatlı zeki bir kurabiye”ye benzetmesiyle devam eden sürecin reaksiyonu da böyleydi ancak Trump’ın son tweeti Kore’nin kuzeyinde suları bir kez daha ısıtıyor.

Trump, dün akşamki tweetinde “Cumhurbaşkanı Xİ ve Çin’in Kuzey Kore’ye karşı çabalarını çok takdir ediyorum ancak bu işe yaramadı. Ama en azından Çin’in denediğini biliyorum" yazdı.

Trump’ın bu açıklaması, Çin’i “döviz manipülasyonunun büyük şampiyonu” olmakla suçlamaktan vazgeçtiği Kuzey Kore işbirliğinden önceki yorumlarını hatırlattı. Trump, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın “Stratejik sabır politikası bitti” açıklamasının hemen ardından “Eğer Çin, Kuzey Kore sorununu çözmeyecekse, biz çözeriz. Benim söyleyeceğim bu kadar.” demişti.

NEDEN ŞİMDİ?

Başkanlık görevinin 5. ay dönümünde gelen bu tweetin zamanlaması ise ayın 20’si olmasından daha öte bir anlam taşıyor.

Tweetten bir gün önce, Kuzey Kore’de 17 ay tutuklu kaldıktan sonra Ohio’ya geri getirilen 22 yaşındaki Amerikan vatandaşı Otto Warmbier hayatını kaybetti.

OTTO WARMBIER YASI

Tüm dünyayı yasa boğan Warmbier, Ocak 2016'da Pyonyang Havaalanı'nda Kuzey Kore'ye ait bir propaganda materyalini ülke dışına çıkarmaya çalıştığı için gözaltına alınmış ve daha sonra çıkarıldığı mahkemece 15 yıl ağır işçilik cezasına çarptırılmıştı. Warmbier, Ohio’ya döndüğünde doktorlar önemli bir beyin hasarı tespit etti ve uzun  süredir komada olduğu raporlandı.

Konu üzerine eşi Melanie ile yazılı bir açıklamada bulunan Trump, Warmbier’in yasını paylaştıklarını belirtti ve ekledi:

“Kuzey Kore’nin son kurbanının yasını tutarken Birleşik Devletler, rejimin acımasızlığına bir kez daha şahit olmuştur.”

OHIO NEDEN ÖNEMLİ?

ABD’nin vatandaşlarının can güvenliğine karşı tarihsel refleksinin dışında olayda adı geçen Ohio eyaleti Trump için duygusal açıdan da önem taşıyor.

Ohio, 8 Kasım 2016 ABD Başkanlık Seçimi’nde Trump’a zafer getiren seçim sonucunu belirleyici eyaletlerden.

PARİS ANLAŞMASINDA OHIO MU ETKİLİ?

Başkan’ın ABD’yi Paris Anlaşması’ndan çekme kararında da yine Ohio’nun belirleyici faktörler arasında yer aldığı görüşleri bir süredir tartışılıyor.

Paris Anlaşması'ndan çıkış ekonomisi büyük ölçüde kömür üretimine dayalı Ohio ve benzer eyaletlerde daha az maliyetle daha fazla kömür üretimi demek. Bu da aynı şekilde Trump'ı seçen kritik eyaletlerde daha fazla istihdam anlamına geliyor. İstatistikler istihdamın tüketici güvenini, bu güvenin de iktidardaki hükümetin oylarını desteklediğini gösterirken pragmatik düzlem Trump'ın Paris Anlaşması'ndan çekilmesinin nedenlerinden birinin de bu oylar olabileceğini düşündürüyor.

Tump’ın anlaşmadan çıkmadan önce "Paris'ten önce Youngstown, Ohio, Detroit, Michigan, Pittsburgh ve Pensilvanya'yı harika ülkemizin diğer bölgeleriyle aynı yere koyma zamanı" diyerek kömür üreticisi eyaletlere vurgu yapması da bu tezi destekliyor.

TRUMP TABAN KAYBETTİ

Diğer taraftan Fox News'in düzenli olarak gerçekleştirdiği anketin 10-12 Şubat dönemi sonuçlarında Trump’a yüzde 48 olan destek oranının Rusya gündemiyle 20-22 Mayıs anketinde yüzde 40'a gerilemesi ve bu düşüşün 5 puanının da bir ayda yaşanması Washington takipçilerine göre Başkan’ı popülarist aksiyonlara yöneltme baskısı kurabilecek gelişmeler arasında görülüyor.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Trump’ın Ohio hikayesi şu ana kadar yalnızca Paris Anlaşması’nın petrol üretimini destekleyeceği spekülasyonlarını petrolde sert düşüşü getiren nedenler arasında yerleştirdi. Çin’in çabalarının işe yaramadığı tweetinin ardındaki olasılıklar ise şu ana kadarki gelişmeleri fiyatlara dahil olan Kuzey Kore riskini yeniden gündeme getirme potansiyeli taşıyor.

Ve bu da piyasada petrolden çok daha fazlasını etkilemeye aday.

20 Haziran Salı akşamı ABD Hava Kuvvetlerine ait iki süpersonik bombardıman uçağı, Güney Kore savaş uçaklarıyla rutin tatbikatları kapsamında Kore yarımadası üzerinde manevralar yaptı. Kuzey Kore'de  Kim Jong-Un yönetimi askeri birliklerini 3 aydır alarm seviyesinde tutuyor.

Kuzey Kore'de tutuklu 3 ABD vatandaşı daha bulunuyor.