YORUM

Piyasalar Fed'i beklerken yeni bir yatırım iklimine hazırlanıyor (2)

Fed faiz artırımına hazırlanırken, piyasalar yeni bir yatırım iklimine hazırlanıyor. Gökhan Şen'in yazı dizisinin ikinci bölümü

Önceki makalede Fed’in kısa faiz artırma teşebbüsü tarihçesini ve izlediklerini tartışmıştık ( #link#http://www.businessht.com.tr/yorum/haber/1051028-fed-menzile-yaklasirken-1#Fed'i beklerken# )

(...) ‘’Daha kısa vadeli bir söz olarak kabul edilen ‘sabırlı’ ifadesi artık metinde. Ekonominin gücünü koruması halinde ise bu ifadenin de ilk çeyrek biterken metinden çıkması olası. Böylesi durumda yeni bir yatırım iklimine geçmiş olacağız.’’ Cümlesi ile bitirdikten sonra sabırlı ifadesinin gerçekten de metinden kalktığını gördük. Şimdi yeni bir ileri dönük rehberlik ya da TCMB diliyle ifade edersek ‘sözle yönlendirme’dönemindeyiz.

DAHA SERBEST

Faizleri artırmak için artık Fed’in herhangi bir zaman skalası izlemesine gerek yok. Kurulun devam yolu şimdi tamamen verilere bağlı. Elbette ki birçok veri izlenecek ancak bunlar arasında iki çıktı Fed için karar vermek adına hayati olacak. İlki ‘ikna edici derecede enflasyon görünümü’. Bunu hem anketlerde hem de piyasa bazlı enflasyon fiyatlamalarında görmemiz gerekecek. Diğeri ise enflasyonu hızlandıracak seviyeye düşecek bir işsizlik oranı. Buna da kolaylık olması bakımından ‘tam istihdam’ diyelim. İşte Fed’in bu tam istihdam aralığı artık %5,5 ile %5,2 aralığında. Peki, bu hedeflerden hangisine önce ulaşılabilir?

PİYASALAR YENİ BİR YATIRIM İKLİMİNE HAZIRLANIYOR (1)

Fed’in kendi tahminlerine göre enflasyon görünümü yaz aylarından itibaren canlanacak ve yılıın son çeyreğinde %2’ye yaklaşıyor olacak. Demek ki burada faiz artırmazdan önce bir hareket alanı var. Oysa emek piyasasında işler biraz daha ısınmış gibi görünüyor. Aşağıda, Atlanta Fed’in iş gücü hesap makinesi var. 

Benim bu özelliği kullanarak yaptığım hesaba göre Fed’in tam istihdamın alt bandı olarak not ettiği %5,2’ye ulaşmak için 2 ay boyunca son aylardaki ortalama olan 300 bin civarı iş yaratılması yeterli olacak. Hızın neredeyse yarıya inerek 180 binlere inmesi bile iş gücüne katılım oranının aynı kalması ve nüfus artış hızının korunması şartıyla bizi 6 ay içinde benzer noktaya götürüyor. Eğer işler bu yönde gelişirse Fed faiz artırabilir. %2 enflasyonu beklemek zorunda değil. 2004’te faiz artışı yapılırken de ekonomi %1,4 PCE enflasyonu üretiyordu.

RESİM DEĞİŞTİ Mİ?

Aslında temelde Fed aynı minvalde ilerliyor ancak güçlü dolar planları gözden geçirmeye sebep oluyor. Herşeyden önce, güçlü dolar dezenflasyonist ortama katkı demek. Dolar Endeksi yıl başından bu yana %8’den fazla kıymetlendi. Üstelik reel %10’luk her değerlenmenin de GSYİH hesabından 1 puanı çaldığı yönünde çalışmalar mevcut. Bu yüzden, güçlü dolar Fed için fazlaca anılmayan ancak rallinin devamı halinde bir konu haline gelebilecek nitelikte. Güçlü dolar ve etkileri başka bir başlık olduğu için yerden tasarruf ederek devam ediyorum.

Fed’in beklediğindnen zayıf seyreden bir ekonomi, bana kalırsa son 1-2 ay içerisinde değişen tek şey. Keza enflasyonun düşük kalacağı da doların önde koşacağı da bundan önce üzerinde anlaşılmış konulardı. Ekonominin düşük petrol fiyatlarından beslenerek tüketiciye sırtını yaslayacağı düşünülmüştü ancak Amerikan tüketicisi pek de alışkın olmadığı bir şekilde bu döngüye cevap verdi; tasarruf ederek. Harcamalar beklentileri karşılamayınca son çeyrek ve yeni yılın ilk çeyreği de beklenen kadar iç açıcı değil. Ancak Fed hala bunun döngüsel olduğu kanaatinde ve yılın kalanındaki atakla %2,5’in üzerinde bir milli hasıla büyümesi zihinlerdeki yerini koruyor.

Yukarıda andığımız maddeleri hızlıca sayarsak; büyümenin toparlanma eğilimi göstermesi, tüketicinin geri dönmesi, iş yaratma kabiliyetinin devam etmesi, enflasyonun da buna tepki vereceği inancının korunması faiz artışı için elzem konumda.

PİYASA NE FİYATLIYOR?

Eylül ayında bir faiz artışı olmas olasılığı hala güçlü Fed fonlarının vadeli işlemlerdeki seviyelerine bakılırsa. Ayrıca, 2015 sonu geldiğinde kısa vadeli faizin de %0,50’yi aşacağı yine piyasanın para piyasasında fiyatladığı başka bir beklenti. Fed de son toplantısında yıl sonunda beklediği %1,1’lik faiz beklentisini neredeyse 50 baz puan indirerek buraya çekti. Böylece başkanların ilerleyen dönemlerde Fed faizini gördükleri yer hem piyasa gerçekliğine yaklaşmış ve daha inandırıcı oldu hem de belki bundan böyle bir gösterge & rehberlik niteliği taşıyabilecek.

FED'İN ŞAHİNLEŞMESİ HER ZAMAN DOLARI YÜKSELTMİYOR

ABD dışında, doların ve faiz etkisinin en çabuk ve hissedilir şekilde fiyatlandığı yer olan EM faizlerinde ise kısmen bir rahatlama olsa da FOMC öncesi seviyelere kolayca dönemediğimizi de görüyoruz. Fed’in faiz artışını masada tutması faiz artışını örtülü şekilde ertelemesi gerçeğine nazaran daha fazla dikkate alınıyor. Bunun önemli sebebi ise BIS’ın da evvelce belirttiği gibi, gelişen ülkelerin yabancı para cinsinden yükümlülükleri varlıklarından fazla. Yatırımcıların ve döviz açık pozisyon sahiplerinin kendilerini bu zamana kadar ne kadar korudukları meçhul. Bu yüzden herkesin bir faiz artışına hazır olduğunu söyleyemeyiz.

Fed, eğer faiz artıracaksa bunu oynaklık yaratmadan yapamayacak. Yine de burada arkasına alabileceği iki şey var. Öngörülebilirliği artırmak ve düşük enflasyondan faydalanarak faizlerin eski seviyesini yakalayamayacağını doğru şekilde yatırımcılara aktarmak. Aksi takdirde, global bono piyasasının neredeyse yarısı %1’den düşük nominal faiz öderken faiz artırmak bir kabusa dönüşebilir. Oysa faiz artışlarının ekonomik toparlanmayı teyit etmesini bekleriz. Toparlanmanın getirdiği negatif etkileri ortadan kaldırmasını bekleriz. Tam tersini değil.

--------------

Ak Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü