BLOOMBERG NEWS
14 06 2016, 11:25 Güncelleme: 15.06.2016, 09:59
Microsoft’un, profesyonel sosyal ağ Linkedin için 26,2 milyar dolara ödemesi, 2002 yılında Hewlett-Packard’ın Compaq’ı satın almasından bu yana teknoloji dünyasının gördüğü en büyük şirket satın almasıydı.
Buraya kadar her şey bir başarı hikâyesi. Peki teknoloji devi, yeteri kadar nakdi varken Linkedin’i almak için neden kredi yoluna başvurdu?
Bloomberg’ten David Kocieniewski’nin haberine göre büyük kısmı denizaşırı (offshore) hesaplarda yer alan 100 milyar dolardan fazla nakite sahip Microsoft, borçlanarak yaptığı satın almayla yüzde 35 vergi oranından kurtuldu. Şirket aynı zamanda faiz ödemelerini de kısmış oldu.
Buna göre, satın alımını krediyle finanse eden Microsoft, yaklaşık 9 milyar dolarlık vergiden yasal olarak kurtuldu. Faiz mahsubu yoluyla da vergilendirilebilir gelirini kısarak gelecek yıllar için milyonlarca dolar tasarruf etmiş oldu.
Citizens for Tax Justice Genel Müdürü Robert McIntyre, Bloomberg’e yaptığı açıklamada bu durumu “Nakit havuzu içerisinde yüzen şirketlerin vergi ödememek için borçla satın aldığı garip bir dünya” olarak değerlendirdi.
Microsoft’un çektiği kredi miktarı netleşmemiş olsa da ABD’li şirketlerin borçlanarak finansman sağlaması oldukça yaygın. Çünkü faizler çok düşük. Vergi vermek zorunda olmadığı offshore hesaplarında 180 milyar dolar olan Apple bile hissedarlarına ödeme yapmak için 6,5 milyar dolar kredi çekmişti. Apple CEO’su Tim Cook, kendisine yöneltilen eleştirilere düşük faiz oranları varken, şirketinin yüzde 40 oranında vergi ödemesinin saçma olacağını söyleyerek yanıt vermişti.
MOODYS: SÜRÜDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
Micrsoft’un borçlanması vergi yükünü hafifletse de Moodys’e göre bu durum, uzun vadede şirket yararına değil.
Moodys’, Microsoft’un kredi notunu yüksek tutarak Aaa verse de “düşüş eğilimi gösterme ihtimalinin izlendiğini” vurguladı. Uluslararası derecelendirme kuruluşu, gelirinin yüzde 97’si offshore hesaplarda, yalnızca 3 milyar doları ABD sınırları içinde olan Microsoft için “Sermayesini borçlarla desteklemesi sınırlı” dedi.
OFFSHORE HESAP NEDİR?
"Vergi cenneti" diye tabir edilen vergisiz veya çok düşük vergili ülkelerde kurulu olan bankaların, yurtdışındaki mudilerine sağladıkları finansal hizmetler “offshore hesap” kapsamına giriyor.
En önemli avantajları gizlilik, vergisiz veya çok düşük vergili yatırım yapabilme ve hesaplara kolayca erişebilme olan offshore hesaplar, yasal ve herkes tarafından açılabiliyor.
İsviçre, Singapur, Cebelitarık, Cayman Adaları, Kıbrıs gibi ülkeler offshore finans merkezlerinden. Vergi cenneti olarak da bilinen bu merkezlerde aracı kurumlar, paravan şirketler kurarak hak sahibinin adını gizliyor
Paravan şirketler aracılığıyla sağlanan gizlilik, kötüye kullanımı da beraberinde getiriyor. Yasadışı şebekeler bu şirketleri kara para aklamak, vergi kaçırmak ve terörü finanse etmek için kullanabiliyor.
