MARKETWATCH
08 03 2015, 14:44 Güncelleme: 19:28
Televizyonunuzun önünde oturuyorken özel konuları konuşmazsanız daha iyi olabilir.
Samsung'un akıllı televizyonu SmartTV, komutları duymak adına hava dalgalarını tararken etraftaki sesleri de algılayabiliyor. Topladığı veriler ise toplanıp, konuşmayı yazılı metine çeviren üçüncü parti ürün üreticilerine yollanıyor.
Samsung'un gizlilik politikasında televizyonun yakınlarındayken konuştuklarınızın kişisel veya diğer hassas bilgiler içermediği konusunda dikkatli olunması gerektiği belirtiliyor. Aksi halde bu bilgilerin de üçüncü parti üreticilerine yollanacağının altı çiziliyor.
Samsung, böyle bir durumda verilerin saklanmadığını veya satılmadığını söylüyor ve aynı verilerin yalnızca ses tanıma teknolojisini geliştirmek adına kullanıldığını belirtiyor. Samsung, SmartTV'nin endüstriyel standartlardaki güvenlik teminatına uyduğunun da altını çiziyor. Ancak, verinin anonim olarak kalıp kalmadığı, şirket kimliğinin belirtilmesinin kabul edilip edilmediği ve aynı protokollere olan bağlı ile ilgili tam anlamda bir açıklama bulunmuyor.
Kablolu cihazların ses tanıma özelliği sayesinde etrafındaki seslerden komutları seçebilmesi çok alışıldık bir durum değil. Apple'ın cep telefonlarındaki “Siri”si ve Google'ın “Google Now”u sayesinde ses tanıma özelliği çoktan kullanılıyor. Amazon.com'da 2014 yılında ses tanımaya bağlı olarak çalışan “Echo” adlı bir dijital asistanı piyasaya sürdüğü belirtiliyor. Ancak bazıları, özel konuşmaların toplanması ve bu verilerinin nereye gittiğine dair şeffaf olunmamasını biraz aşırıya kaçmak olarak değerlendiriyor.
Özellikle de sansasyonel ihlallerin ve de “Internet of Things” adlı, tost makinesinden arabanıza kadar her şeyi birbirine bağlayan bir şebeke sisteminin giderek yaygınlaşmasının arasında kalan tüketicilerin gizlilik ve güvenlik konusunda aşırı derecede farkındalık sahibi olduğunun altı çiziliyor.
Geçtiğimiz Pazartesi günü aktivistler, Samsung'un uyarısını George Orwell'in “1984” adlı kitabıyla kıyasladılar. Orwell'in kitabında da televizyon ekranları, bazen mağdur olan kişinin bilgisi dahilinde olmadan, etraftaki sesleri kaydedip aktarıyordu. Electronic Frontier Foundation sivil toplum örgütü aktivisti Parker Higgins, sosyal medyada Samsung'un gizlilik politikasıyla Orwell'in kitabından işaretlediği cümleleri yanyana koyarak paylaştı. Higgins'in Twitter üzerinden yaptığı paylaşımın yaklaşık 16 bin kere retweet edildiği dikkat çekti.
Yazdığı bir e-postada, “Teknoloji konusunda heyecanlı olan insanlar, teknolojiyi geliştirmek adına olabildiklerince hızlı hareket ediyor,” diyor ve ekliyor, “Bu grubun dışındaki insanlar da büyük bir sorunun varlığını fark ediyor. 1984 isimli kitaptaki örnekler özel hayatla ilgili sorunların büyük bir problem olduğunu gösteriyor.”
İncelenen elektronik cihazlarda birkaç güvenlik eksiği bulduğunu söyleyen Security Compass şirketinin güvenlik danışmanı Geoff Vaughan, “Belki de bu cihazların bir şekilde hayatınıza katkı sağlayacağını düşünebilirsiniz ancak öncesinde güvenlik tanımının içeriği konusunda dikkatli olmamız gerekiyor,” diyerek daha detaylı bir açıklama yapmayı reddediyor.
Siber güvenlik ve risk danışmanlığı şirketi Praetorian'ın yönetici yardımcısı Paul Jauregul, “İşler öyle bir noktaya geliyor ki, artık insanların satın alma kararları bile güvenlik konularından etkileniyor,” diyor. Jauregul, Deloitte firmasının yakın zamanda yaptığı bir araştırmanın tüketicilerin kendi verilerinin güvenliğiyle ilgili algılarıyla, ürünlerin ticari başarısı arasındaki belirli bir bağlantıyı gösterdiğini söylüyor. Araştırmada, tüketicilerin yüzde 80'inin kişisel bilgilerini koruma konusunda daha iyi iş çıkaracağını düşündüğü firmaların ürünlerini almaya meyilli olduğu belirtiliyor.
Artık Internet Protocol for Smart Objects Alliance'ın tecrübeli genel başkanı olan Geoff Mulligan, güvenlik sorunun insanların kararlarını etkilemesinin asıl sorun olmadığını belirtiyor. Mulligan, “Samsung'un, ya da kişisel verilere erişebilen herhangi bir teknoloji firmasının, hangi verilerin ne için kullanılacağı ve nereye aktarıldığı konusunda çok açık sözlü olması gerekiyor,” diyor ve ekliyor, “Intertet of Things sisteminin başarılı olması için önemli olan firmaların veri toplarken bunun el altından yapmamalarıdır.”
