Türkiye ekonomisi 2017 yılında yüzde 7,4 büyüme kaydetti.
Böylelikle Türkiye son dört yılın en hızlı yıllık büyüme performansını kaydetti. Gayrisafi milli hasılaya ilişkin yeni seri hesaplamaya göre 2013 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 8,5 büyüme göstermişti. 2014'te yüzde 5,2'ye gerileyen ekonomik büyüme 2015'te yeniden yükselişle yüzde 6,1 olmuş fakat 2016'da yüzde 3,2 seviyesine kadar gerilemişti.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı verilere göre 2017'nin son çeyreğinde ise Türkiye ekonomisi yüzde 7,3 büyüdü.
Öte yandan TÜİK 2017 yılının üçüncü çeyreği için daha önce yüzde 11,1 olarak açıkladığı büyümeyi yüzde 11,3 olarak revize etti. 2017 ilk çeyrek için daha önce yüzde 5,3 olarak açıklanan büyüme yüzde 5,4 olarak revize edildi. 2017 yılının ikinci çeyreğine ilişkin veriler de revize edildi ancak daha önce yüzde 5,4 olarak açıklanan büyüme oranı değişmedi.
Yılın son çeyreğinde iç tüketim yüzde 6,6 büyürken, bu kategoride yıllık büyüme yüzde 6,1 olarak kaydedildi. Devletin nihai harcamaları ise son çeyrekte yüzde 7,4, yılın tamamında ise yüzde 5 büyüme gösterdi. Sermaye oluşumunda büyüme çeyreklik olarak yüzde 6, yıllık olarak yüzde 7,3 oldu. İhracatta büyüme çeyreklik olarak yüzde 9,3, yıllık olarak ise yüzde 12 oldu. İthalat ise ekonomide çeyreklik bazda yüzde 22,7, yıllıkta ise yüzde 10,3'lük büyüyerek negatif etki yarattı.
2017 büyümesi ekonomistlerin ve siyasi iktidarın beklentilerine paralel geldi. AA'nın ekonomistlerle gerçekleştiği ankete göre 2017'de yıllık büyüme beklentisi yüzde 7,3 olmuştu. Ankette yılın son çeyreğine ilişkin ekonomik büyüme beklentisi ise yüzde 7,1 olarak kaydedilmişti. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin yılın son çeyreğine ilişkin ekonomik büyüme beklentisi ise yüzde 6,7 olarak belirlenmişti.
EN HIZLI BÜYÜME BİLGİ İLETİŞİMDE, EN YAVAŞ BÜYÜME GAYRİMENKULDE
İktisadi faaliyet kollarına bakıldığında ise 2017'de yıllık olarak en hızlı büyüyen sektörün bilgi ve iletişim sektörü olduğu görüldü. TÜİK verilerine göre 2017'de yıllık olarak sektör yüzde 12,4 büyüme kaydetti. En yavaş büyüme ise gayrimenkul faaliyetlerinde oldu. Verilere göre sektördeki büyüme yüzde 2,6 büyüdü.
BÜYÜMENİN KAYNAKLARI
TÜİK'in açıkladığı rakamlar üzerinden hesap edildiğinde büyümede en büyük katkının hane halkının tüketiminden geldiği görüldü. Buna göre 2017'nin son çeyreğindeki yüzde 7,3'lük büyümenin 4,08 puanı buradan geldi. Devletin nihai tüketim harcamalarının katkısı ise yüzde 1,1 katkı sundu. Sermaye oluşumunun katkısı da 1,82 puan olarak gözüktü. Mal ve hizmet ihracatının katkısı yüzde 1,9 olurken, ithalat da 5,03 ile negatif katkı yaptı.
DOLAR BAZINDA EKONOMİ KÜÇÜLDÜ
Milli gelir dolar bazında hesaplandığında ise bir önceki yıla göre gerileme kaydedildiği görüldü. 2017 GSYH’si 851 milyar dolar ve kişi başına gelir de 10 bin 597 dolar olarak hesaplandı. GSYH 2016 yılında cari fiyatlarla dolar bazında 862.744 milyon dolar olarak sonuçlanmıştı. 2016 yılında dolar bazından kişi başı gelir ise 10 bin 883 dolar olmuştu.
SİYASİ İKTİDARIN ÖNGÖRDÜĞÜ TABLO GERÇEKLEŞTİ
Büyüme rakamları siyasi iktidar temsilcilerinin daha önce yaptığı büyüme öngörülerinin de büyük oranda gerçekleştiğini ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha önce yaptığı açıklamalarda 2017'de yıllık büyüme oranının yüzde 7'yi aşacağını belirtmişti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem de Perşembe günü Milliyet gazetesindeki köşesinde tarihi bir başarı olarak tanımladığı 2017 yılı büyümesine ilişkin olarak, "2017 dördüncü çeyrek büyüme verisinin de oldukça iyi geleceği ve yılın tümünde yüzde 7’yi aşan bir büyümeye ulaşacağımız kesin gibi.." ifadelerini kullanmıştı.
Başbakan Binali Yıldırım ise büyüme rakamlarının açıklanmasından iki gün önce AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2017'de Türkiye'nin büyüme oranının 7- 7,5 seviyesinde gerçekleşeceğini ve bu oranın Türkiye için rekor mahiyette olduğunu söylemişti.
BÜYÜMENİN KODLARI
Türkiye ekonomisi 2016 yılında ekonomide yaşanan yavaşlama sonrası hükümetin sağladığı başta Kredi Garanti Fonu olmak üzere istihdam ve vergi teşviklerinin desteğiyle 2017'de çoğunlukla iç talep öncülüğünde bir büyüme performansı gösterdi.
Darbe girişiminin etkilerini azaltmak başta olmak üzere ekonomideki olası bir yavaşlamanın önüne geçmek için geçen yıl hükümet inşaat, beyaz eşya ve mobilya sektörlerine yönelik uygulanan vergi indirimlerinin yanı sıra istihdama ve üretime ve
KGF ile kredilere yönelik birçok teşvik ve destek verdi. Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) 2017'de büyümeye tek başına 1.5-2 puana yakın destek sağlamış olduğu hesaplanıyor.
2017'de büyümenin yüzde 7,2 olarak gerçekleşeceği öngörüsünde bulunan TEB Finansal Piyasalar Strateji Müdürü Erkin Işık da büyümede KGF'nin etkisine dikkat çekti. Işık büyüme rakamları açıklanmadan önce yaptığı değerlendirmede büyümenin yarıdan fazlasının iç talepten kaynaklandığını ifade etti ve sabit sermaye yatırımları ve net ihracatın da belirgin katkısının olduğuna vurgu yaptı.
Işık, sabit sermaye yatırımlarının daha çok inşaat ağırlıklı olsa da, kapasite kullanım oranlarının çok yüksek seviyelere çıkmasıyla üçüncü çeyrekten itibaren makina-teçhizat yatırımlarında da toparlanma gözlendiğinin altını çizdi.
Yüksek büyüme oranı ve enerji fiyatlarındaki artış ile altın hariç carı açığın milli hasılaya oranının geçen yıl yüzde 4,6 ile 2015 ortasından beri en yüksek seviyesine çıktığına işaret eden Işık, "Gelişmiş ülke merkez bankalarının parasal duruşlarını sıkılaştırmaları veya daha az destekleyici hale getirmeleri ile global likidite şartlarında yaşanan kötüleşme, büyüme üzerinde aşağı yönde riskleri artırmaktadır. Ayrıca KGF desteğinin geçen yılki boyutlarda olmaması ve kredi büyüme hızındaki yavaşlama ile 2018 yılında büyüme hızının yüzde 4 civarına gerileyeceğini öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
YABANCI KURUMLARIN BEKLENTİSİ
Hükümetin büyümeyi hızlandırma yönünde attığı adımlar sonrasında uluslararası kuruluşlar da Türkiye'nin 2017 büyümesine ilişkin beklentilerini yukarı yönlü revize etmişti. Ocak ayında yayınladığı raporunda Dünya Bankası, Türkiye'nin 2017 yılına ilişkin büyüme tahminini yüzde 6,7'ye yükseltti, 2018 beklentisini ise yüzde 3,5'te sabit tuttu.
Benzer şekilde IMF'de Türkiye'ye ilişkin büyüme beklentisinde yukarı yönlü düzeltmeye gitmişti.
IMF, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te 19-20 Mart tarihlerinde düzenlenen "G20 Bakanlar ve Merkez Bankaları Toplantısı" öncesinde “Küresel Beklentiler ve Politika Zorlukları” başlıklı raporunu yayımladı. Raporda, Türkiye’ye yönelik 2017 büyüme tahmini de yüzde 5,1’den yüzde 6,3’e yükseltildi.