BIST 100 9.703,88 % 1,88
USD/TRY 32,5904 % 0,19
EUR/TRY 34,8543 % 0,48
Piyasalar
9.706,25
% 1,91
32,5908
% 0,19
34,8543
% 0,48
1,0669
% 0,24
45,44
-0,05
2.382,13
% 0,13
86,52
% -0,68
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Orta Vadeli Program vergi rüzgârı ile geldi

KPMG Türkiye Şirket Ortağı Emrah Akın, OVP'den çıkan vergi düzenlemelerini değerlendirdi

Orta Vadeli Program vergi rüzgârı ile geldi
EMRAH AKIN* 28 09 2017, 10:19

27 Eylül’de 2018’den 2020’ye kadar yüzde 5 ila 5,5 arasında GSYH büyümesi öngörüsü ile ilan edilen Orta Vadeli Program (OVP), Maliye Bakanı Sn. Naci Ağbal’ın yeni vergisel düzenlemelere ilişkin açıklamaları ile birlikte biraz gölgede kalmış gibi.

Sn. Ağbal tarafından açıklanan düzenlemelere bakmadan, bu değişikliklerin muhtemel motivasyonunu ortaya koymaya çalışalım.

BÜTÇE AÇIĞI BİZE NE SÖYLÜYOR?

2017 Bütçesi’nde, bütçe giderleri 645,1 milyar TL, bütçe gelirleri ise 598,3 milyar TL olarak öngörüyordu. Gelirler içerisinde aslan payı da her yıl olduğu gibi 511,1 milyar TL ile “vergilere” ait olacaktı. Özetle, bu öngörülere göre 2017 yılsonunda 46,9 milyar TL bir “bütçe açığı” görecektik. Ancak 2016’nın ikinci yarısından itibaren alınan etkili “genişletici maliye politikası” önlemleri bu öngörüleri değiştirdi. Sn. Ağbal’ın açıklamalarından anladığımız kadarıyla 2017’yi 61,7 milyar TL’lik bir açıkla kapatacağız. Bu açık rakamının, bütçe açığının GSYH’ya oranını yüzde 3 ile sınırlayan Maastricht Kriteri ile hala uyumlu olacağının da altını çizelim.

2018’de de devamı öngörülen genişletici maliye politikası önlemlerinin 2018 bütçesine yansımasının ise 65,9 milyar TL bütçe açığı olacağı öngörülüyor. Özetle, bütçe açığı hızla büyürken, mali disiplinden taviz vermemek için, yeni gelir kaynaklarına ihtiyaç olacağı aşikâr. Sn. Ağbal tarafından açıklanan yeni vergisel düzenlemeler de motivasyonunu işte en çok bu noktadan alıyor.

Şimdi açıklanan paketin dikkat çekici birkaç unsuruna yakından bakalım.

FİNANS SEKTÖRÜNÜN KURUMLAR VERGİSİ YÜKÜ ARTIYOR!

Şu an tüm kurumlar için sabit olarak yüzde 20 olarak uygulanan Kurumlar Vergisi; bankalar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müessesleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları, sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları üzerinden yüzde 22 oranında alınacak. Atılacak bu adımın finans sektörünün vergi yükünü arttıracağı aşikâr. Artan bu yükün, en başta reel ekonominin finansman maliyetlerine yansımamasını umalım.

MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİNDE DRAMATİK ARTIŞ YOLDA

Mevcut sistemde otomobilin yaşı ve silindir hacmine göre alınmakta olan MTV’nin formülüne “taşıt değeri” parametresi de ekleniyor. Örneğin; 1600 santimetreküp silindir hacmine sahip ve iki yaşında olan otomobilinizin taşıt değeri 40 bin TL’nin altındaysa 1.449 TL; taşıt değeri 40 ila 70 bin TL arasındaysa 1.593 ve nihayet taşıt değeri 70 bin TL’nin üzerindeyse 1.738 TL MTV ödemeniz gerekecek. Altını çizelim bu otomobiliniz için 2017’de -taşıt değerinden bağımsız- 1.035 TL MTV ödemiştiniz.

Bir noktayı da belirtmeden geçmeyelim; otomobiller için ödediğiniz MTV, cezalar ve gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmiyor (taşıt kiralama işi ile uğraşanlar hariç). Yani muhtemel MTV artışları da işletmelerin üzerinde kalacak ve vergi matrahından da düşülemeyecek. 

KURUMLARIN İKİ YILDAN FAZLA AKTİFLERİNDE TUTUP SATTIKLARI GAYRİMENKULLERDE İSTİSNA ORANI DÜŞÜYOR

Mevcut sistemde, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin (e) bendi uyarınca, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların yüzde 75’lik kısmı kurumlar vergisi matrahına dâhil edilmiyor. Yapılacak düzenleme ile sadece “taşınmazlar” için bu istisna oranının yüzde 50’ye düşürüleceği anlaşılıyor.

KURUMLARIN HENÜZ DAĞITMADIKLARI KAR PAYLARINA VERGİ KESİNTİSİ GELİYOR!

Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde yapılacak değişiklikle, tam mükellef kurumlar tarafından sermayeye eklenmeyen ve/veya kar dağıtımına konu edilmeyen “dağıtılabilir kurum kazançları” üzerinden yüzde 1 oranında bir vergi kesintisi yapılacak. Mevcut sistemde, kurum kazançlarının dağıtılmadığı müddetçe kesintiye tabi olmadıklarının altını çizelim.

Atılacak bu adımın, vergi gelirlerini arttırmanın yanında, kurumların sermaye yapılarını güçlendirmeye dönük önemli bir motivasyon olacağını da belirtmek elzem. Ancak dağıtılabilir karın sermayeye eklenmediği hallerde, kurumların vergi yükünün artacağı da dikkatten kaçırılmamalı; hem de kurumlar vergisi oranında ciddi bir indirim yapmayı tartıştığımız şu günlerde.

GELİR VERGİSİ TARİFESİNDE ORAN ARTIŞI

Mevcut durumda gelir vergisi oranlarımız, gelir tutarına göre yüzde 15, 20, 27 ve 35 şeklinde uygulanıyor. Bu oranlardan yüzde 27’lik oranın yüzde 30’a çıkacağı anlaşılıyor. Konuya sadece “ücret” gelirleri açısından bakarsak, bu artış çalışanları ile “net ücret” üzerinden anlaşma yapan işletmeler için çok memnun edici bir haber değil. Brüt ücret üzerinden bir anlaşma yapılmış ise bu durumda da çalışan cephesinde bir kayıp söz konusu olacak.

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİNDE TEK ORANLI SİSTEME GEÇİLİYOR!

Hayatımıza 1999 Marmara Depremi ile geçici olarak girip sonradan kalıcı hale dönüşen Özel İletişim Vergisi (ÖİV) için de oldukça önemli bir adım atılıyor. Şu an, mobil elektronik haberleşme kapsamındaki hizmetler (en başta konuşma) yüzde 25; radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetler yüzde 15 ve kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmetleri de yüzde 5 oranında ÖİV’ye tabi tutuluyor. Yapılması planlanan değişiklikle ÖİV için yüzde 7,5’lik tek bir oranın benimseneceği anlaşılıyor. Sistemin basitleşmesi bağlamında atılan adım son derece isabetli; ancak internet kullanım maliyetlerinde de yüzde 2,5 bir artış olacağı dikkatlerden kaçmasın. 

MAKARONLARDAN DA SİGARA GİBİ ÖTV ALINACAK

İlgili mevzuatında, “sarmalık kıyılmış tütün mamulü tüketiminde kullanılan içi boş sigara tüpü” olarak tanımlanan “makaronlar” da sigaralarda olduğu gibi yüzde 65,25 nispi ÖTV’ye tabi tutulacak; ayrıca üzerlerinden ek olarak sabit 0,0994 TL de maktu ÖTV alınacak. Açık tütün kullanımını kolaylaştırarak devlete ciddi bir vergi kaybı yarattığı hesaplanan makaronlardan ÖTV alınması da oldukça isabetli bir adım.

ŞANS OYUNLARINDAN ALINAN VERGİ ARTIYOR

Şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerden mevcut durumda yüzde 10 oranında alınan intikal vergisi yüzde 20’ye çıkarılıyor.

KONUTLARINI KİRAYA VERENLERE KÖTÜ HABER

Mal ve haklarını kiraya verenler “gayrimenkul sermaye iradı (GMSİ)” elde edip Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan esaslara göre gelir vergisi ödemekteler. Mükelleflerin bu iratlarını beyan ederken indirecekleri giderlerini iki şekilde tespit etme imkânları bulunuyor; ya “gerçek giderler” hasılattan düşülüyor ya da mükellefler dilerlerse gerçek giderlerine karşılık olmak üzere hasılatlarından yüzde 25'ini götürü olarak indirebiliyorlar. İkinci model olan “götürü gider usulü” oldukça kolay olduğu için mükellefler bakımından da genelde tercih ediliyor.

Yapılması planlanan değişiklikle “götürü gider” olarak dikkate alınan hasılat oranı yüzde 15’e düşürülüyor. Bu yolla, mükelleflerin götürü olarak yararlanılabilecek gider tutarı düşüyor ve ödenecek gelir vergisi tutarları da artıyor. Mükelleflerin tekrar “gerçek gider” yöntemine dönmeleri mümkün; ancak mevcut Kanun “Götürü gider usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler.” de diyor.

SORUMLU VERGİCİLİK BAKIŞIYLA...

2018’de de devamı öngörülen genişletici maliye politikası önlemlerinin yaratması beklenen 65,9 milyar TL’lik bütçe açığı, acil bir kaynak ihtiyacına işaret ediyor. Sn. Ağbal tarafından açıklanan ve TBMM’ye sunulan yeni vergisel düzenlemelerin de bu açıdan okunması elzem. Büyük bölümü takdirle karşılanabilecek olan bu düzenlemelerin, özellikle finans sektöründeki sürpriz vergi yükü ve dağıtılmayan kurum karları üzerinden vergi kesintisi vb. düzenlemeler vasıtasıyla reel ekonomiye olacak olumsuz yansımalarına da dikkat. 

* Emrah Akın, YMM, Şirket Ortağı, KPMG Türkiye Vergi Bölümü 

** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Yukarı

Business HT×