Türk Lirası için iyimserlik gün geçtiçe yükseliyor.
İlk kez BusinessHT'nin duyurduğu Goldman Sachs'ın "1 dolar 2,5 TL" raporu yatırım çevrelerinde yankılarını sürdürürken TL varlıkların "müzmin ayısı" Paul McNamara, "2017’nin en kötü yatırım tercihi" olarak değerlendirdiği TL satış pozisyonundan vazgeçmiyor.
Londra merkezli GAM Ltd’de 7 milyar doları yöneten fon yöneticisi McNamara, bu yıl TL’de satışa geçerken portföyünde TL cinsi tahvillere "sıfır ağırlık" verdi. McNamara daha sonra, liranın Ocak ayındaki dip seviyeden yüzde 10 yükselmesini ve tahvil faizlerini Kasım ayındaki ABD seçimlerinden bu yana en düşük seviyeye taşıyan bono rallisini izlemek durumunda kaldı.
"YİNE DE ALMAYACAĞIM"
Bloomberg News'e yaptığı açıklamalarda bu deneyimi "acı verici" olarak değerlendiren McNamara, yine de ralliye katılmayacağını belirtiyor.
McNamara, Türkiye için olumsuz beklentilere sahip olmasına neden olan zayıf büyüme, bankacılık sektöründe kötü kredilerin artma potansiyeli, aşırı yüksek emlak fiyatları ve cari açık gibi sorunların hala mevcut olduğunu söylüyor. Fon yöneticisi, eninde sonunda haklı çıkacağına inanıyor.
Bloomberg’in sorularını yanıtlayan McNamara’nın bazı değerlendirmeleri şöyle:
1-Bu sorunların çözümü nedir?
Dürüst olmak gerekirse Türkiye’nin resesyona ihtiyacı var. Para politikasının sıkılaştırılması, faiz artışından daha fazlasını ifade etmeli. Büyüme ayarlaması yapmak anlamına gelmeli. Brezilya’da, 2006-2007 yılları arasında, ithalatı düşüren ve kayıt tutulmaya başladığından beri ilk kez cari işlemler açığından cari fazlaya geçişi sağlayan bir durgunluk olduğunu gördük. Durgunluk, politikada bir ayarlamanın sonucudur.
2-Hangi sektörler daha fazla risk altında?
Bizi en fazla endişelendiren aşırı yüksek emlak fiyatları. İhracat yapan bir fabrikaya kredi verirseniz, oldukça sağlam bir iş modeli olur. Halbuki bir gayrimenkul şirketine borç verirseniz ve emlak fiyatları yüzde 20 düşerse, bu kredi aniden ödenemeyecek hale gelir.
3-Size göre bu zorlukları ne zaman görmeye başlayacağız?
Yaz boyunca bir sorun olmaz. Yaz ayları, ciddi bir turizm bölgesi olan Türkiye için genelde iyi geçer. Ama sanırım Türkiye bu sene uzun bir kış geçirecek.
4-Böyle bir türbülansın büyüklüğü ne olur?
Bu gerçekten de yurt dışındaki kreditörlere bağlı olacak. Avrupa bankaları, verdikleri sendikasyon kredileri nedeniyle Türk bankalarında devasa risklere maruzlar. 2008 yılında Macaristan’da yapılanı yapar ve anlaşarak kredileri yenilemeyi sürdürürlerse bu durum toksik olmaz; ama 1997’deki Tayland örneğindeki gibi olur ve krediler yenilenmezse felaket olur.
5-Türkiye’deki pozisyonunuz nasıl performans gösterdi?
Kısa pozisyon alabilen fonlarda lirada satış yapıyoruz. Benchmark endekslere göre yatırım yapan fonlarda, sadece endeks kadar pozisyon alıyoruz, yani ağırlığımız sıfır. Gelişmekte olan tüm piyasaları yükselten iyi bir dalga var ve geleneksel olarak yüksek betaya sahip olan Türkiye de iyi gidiyor. Kısa pozisyonlarımızdaki düşük ağırlık bizim için çalışmadı çünkü Türkiye bu genel akıştan faydalandı. Faiz artırımı, TL’yi dengelemekten fazlasını sağladı ki bu beklentilerimizin ötesinde oldu. Bununla birlikte Türkiye’nin hala ciddi problemlerle karşılaşmasını bekliyoruz.