BLOOMBERG NEWS
22 11 2016, 16:26 Güncelleme: 17:27
Donald Trump'ın başkan seçilmesiyle beraber piyasada 1 euronun 1 dolara kadar düşeceği beklentileri de yeniden canlandı.
Pek çok analist parite için tarih tahmini yarışına girerken, traderlar bir yıl içinde euro/dolarda pariteye ulaşılacağını fiyatlamaya başladı bile.
Geçmişte kur düştükçe parite beklentilerinin daha çok dile getirilmeye başladığını görmüştük. Bu sefer ise durum farklı. Societe Generale analistlerine göre euro/dolarda parite tam bir "ya şimdi ya hiç" dönemecinde.
Parite beklentilerinin bir ayağı dolardaki yükselişle ilgili. Trump döneminde hükümet harcamalarının artacağı ve bunun da daha hızlı büyüme ve faiz artışı getireceği beklentileriyle doların da daha fazla değer kazanması bekleniyor. Ancak Societe Generale stratejisti Kenneth Broux'a göre 1 euroyu 1 dolar seviyesine düşürecek asıl tehdit, Avrupa'daki siyasi riskler ve birliğin parçalanma ihtimali.
Bir yandan Euro Bölgesi'nin siyasi olarak ne kadar parçalandığının en önemli göstergelerinden biri sayılan İtalyan ve Alman tahvil faizleri arasındaki makası genişliyor, bir yandan da Fed'in sıkılaşma döngüsünün hızlanması bekleniyor. Durum böyle olunca da piyasalarda paritenin 14 yılın ardından ilk kez 1 seviyesine gelmesi bekleniyor.
Yıl başından bu yana yüzde 2,3 düşen euro/dolar paritesi 1,06 seviyelerinden işlem görüyor.
Societe Generale'in tahmini önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde pariteye ulaşılacağı yönünde.
YÖNÜ SEÇİMLER BELİRLEYECEK
Analistlere göre euro/dolarda yönü belirleyecek en önemli faktörler İtalya ve Fransa'da yapılacak seçimler.
İtalyanlar 4 Aralık'ta Anayasa'da planlanan değişikleri oylamak için sandık başına gidiyor. Ancak sandıktan çıkan sonuç sadece Anayasa'yı değil, ülkenin ve Avrupa'nın kaderini de belirleyecek fitili ateşleyebilir.
Ülkenin çöküşün eşiğinde olan finansal sektörü ve Ekim'de yapılacak Anayasa referandumunun Başbakan Matteo Renzi'yi koltuğundan etmesinden ve yeni bir siyasi krizi tetiklemesinden korkuluyor. Piyasalardaki korku referandumdan Renzi'nin istifasına yol açacak bir sonuç çıkması ve yerine AB karşıtı Beş Yıldız Hareketi'nin iktidara gelmesi. Bu durumda ülkenin Avrupa Birliği'nden çıkmasına kadar uzanabilecek bir senaryonun gerçekleşmesinden endişe ediliyor.
Bir diğer kritik seçim ise Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri. Oradaki risk ise aşırı sağcı Marine Le Pen'in göreve gelmesi.
