BUSINESS INSIDER
13 04 2016, 16:07 Güncelleme: 22.12.2016, 12:47
Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) 10 yıl sonra ilk defa faiz artırımına gitmesinin ardından alışılmış olan olmadı ve birçok merkez bankası Fed’i takip etmek yerine negatif faiz politikasını tercih etti.
Negatif faiz oranları likidite tuzağından kaçıp, yurtiçi hasılayı ve enflasyonu artırmayı amaçlasa da politikanın etkileri yatırımcılar arasında endişeye neden oluyor.
Deutsche Bank verilerine göre negatif faizdeki Euro bölgesi, Danimarka, İsviçre, Japonya gibi ülkelerde büyüme hâlâ durgun, enflasyon ise düşük seviyede.
Bu durumun tek istisnası ise İsveç. İskandinav ülkesinin gösterge repo faizi -0.5% seviyesinde. Bu oran, İsviçre ve Danimarka’dan yüksek, Japonya ve Euro bölgesinden düşük.
Deutsche Bank Baş Stratejistlerinden Oliver Harvey’e göre İsveç piyasası negatif faiz oranlarını 2018’e kadar fiyatlamış durumda. Bu döneme kadar üretim açığı da kapanabilir.
Negatif faiz oranlarının uzun dönemde İsveç için olumsuz etkileri de olabilir. Yüksek vergi oranlarına sahip ülkede giderek artan ev fiyatlarıyla oluşması muhtemel bir emlak balonu uzun dönem endişelerinden biri. Petrol fiyatlarındaki sert bir yükseliş ise enflasyon hedefinin çok üzerine çıkılmasına sebep olabilir.
