Konuyla ilgili en ilgisiz analistler bile petrol fiyatlarındaki düşüşün küresel hisse senetleri üzerinde oyun değiştirici bir etkisi olduğunu gözlemleyebiliyor. Bu noktada asıl soru işareti petrol fiyatlarındaki hareketlerin, enerji sektörü ile ilgili olmayan hisse senetlerini nasıl etkileyebildiği.
Bu konuya açıklık getiren 4 teori bulunuyor.
1- Ekonomi
Petrol ile ilgili işlem yapanlar küresel ekonominin yönü ve düşen petrol fiyatlarının dünyanın resesyona doğru ilerlediğine işaret ettiği bilgisini artık keşfetmişlerdir. ABD hisseleri kendi başlarına bu sonuca ulaşmışlardır.
Bu teoriye mesafe koyan bazı uzmanlar petroldeki düşüşün bir üretim fazlası meselesi olduğunu düşünürler. Talep tarafı henüz durmamış ve küresel büyümedeki çöküşe işaret etmemektedir. Çin'in daralan iştahına yönelik bazı korkularla ayıların düşen petrol fiyatlarını talep tarafındaki endişelerle birlikte değerlendirmeleri ile birleşmiştir.
2- Tahviller
Ham petrol fiyatları, Haziran ayından bu yana yüzde 57'lik düşüşle hedge fon ve bankaların temerrüde düşmelerine neden olma riski taşıyor. Enerji sektörü riskli bonoların önemli kısmını teşkil ediyor. Bloomberg High Yield endeksine göre bu oran yüzde 19'la yaklaşık olarak 284,1 milyar dolara karşılık geliyor.
3- Yatırım
Enerji ve emtia üreticileri ABD ekonomisinde önemli seviyede istihdam yaratıyor. Bu sektörde yatırımların durması, sadece bu sektörü değil, enerji dışındaki sektörlere yönelik talep seviyesinin düşmesiyle de etki yaratıyor.
4- Telafi satışları
Dünyanın en büyük yatırımcıları ham petrol pozisyonları ile ilgili aldıkları darbeyi dengeleyebilmek için her şeylerini satmaya mecbur ediliyorlar. Emtia işlemlerinde darbe alan yatırımcılar, hisse senetlerinde bir geri adım atabilirler. En büyük satıcılardan biri küresel varlıkların yüzde 5 ile 10'unu elinde tutan petrol zengini ülkeler olabilir. Royal Bank of Scotland verilerine göre küresel ekonomiye giren petrodolarlar 200 milyar dolar seviyesine geriledi. 2012'de bu rakam 800 milyar dolardı.