Son 5 yılın en kötü Gini'sinin şifreleri
Gelir dağılımına ilişkin önemli bir gösterge olan Gini katsayısı, son 5 yılın en kötü seviyesinde.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı veriler, gelir dağılımının 2016 yılında bozulduğunu gösterdi. Verilere göre, gelir dağılımı konusunda önemli bir referans olan Gini katsayısı 2016 yılında bir önceki yıla göre artış göstererek 0,404 seviyesine çıktı.
Gini katsayısında görülen bu yükseliş gelir dağılımının kötüleştiğini ortaya koyuyor. Zira katsayının 1'e yakın olması gelirin adil dağıtılamadığının göstergesi. Katsayının 1 olması, o ülkenin tüm gelirinin bir kişinin elinde olduğunu gösteriyor. 0'a doğru yaklaştıkça ise gelir dağılımının ideal seviyede olduğu anlaşılıyor. Sosyal refahın önemsendiği Kuzey Avrupa ortalama Gini katsayısı 0,25 seviyelerinde.
Son açıklanan veri Türkiye'de son 5 yılın en kötü Gini katsayısının kaydedildiğini gösterdi. 2014 yılında Gini katsayısı 0,391 seviyesine kadar gerilemişti. Fakat takip eden 2 yılda bozulma derinleşti.
Verileri değerlendiren ekonomistler gelir dağılımında belli bir bozulmanın söz konusu olduğu konusunda hemfikir. Fakat detaylara bakıldığında farklı bir hikayeye işaret eden ekonomistler de bulunuyor.
Bu isimlerden birisi Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent. Başlevent'e göre bu yıl Gini'de gözlenen artış çok cüzi miktarda. Anketlerin hata payları da düşünüldüğünde Başlevent, katsayının aynı düzeyde kaldığı şeklindeki yorumun daha sağlıklı olabileceğine dikkat çekiyor.
Fakat Cem Başlevent de bu verilerin yeterince bilgilendirici olduğunu, gelir dağılımındaki düzelmenin duraksadığını belirtiyor: "2000'li yıllarda gelir dağılımında konut sahipliğinin artması ve faiz oranlarında düşüş gibi faktörlere bağlı olarak sağlanan düzelmenin duraksadığını ve bir duraksama döneminde olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor."
Mahfi Eğilmez de TÜİK araştırmasına yönelik yaptığı değerlendirmede gelir dağılımında 2013’den 2014’e geçişte yaşanan düzelmenin, 2014’den 2015’e geçişte yeniden bozulmaya dönüştüğünü ve bu bozulmanın 2016 yılında da devam ettiğini belirtti.
Eğilmez'in de dikkat çektiği gibi 2010 – 2013 arasında 0,40 düzeyine yerleşen Gini katsayısı 2014 yılında 0,391’e gerilemiş, ardından gelen iki yılda yükselerek yeniden 0,40’ın üzerine çıkmış bulunuyor.
"KONUT SAHİPLİĞİ DÜŞÜYOR, İŞSİZLİK ARTIYOR"
Prof. Dr. Cem Başlevent'in dikkat çektiği unsurlara yönelik büyük resme bakıldığında verilerin gelir dağılımındaki bozulmaya işaret ettiği görülüyor.
Bunlardan ilki işsizlik verisi olarak öne çıkıyor. İşsizliğin gini katsayısı açısından son dönemin en iyi yılı olan 2014'te yüzde 8,8 seviyelerine kadar gerilediği görülmüştü. Son 5 yılın en kötü Gini katsayısının kaydedildiği 2016 yılında ise işsizliğin daha önceki yıllara göre arttığını belirtmek gerekiyor. TÜİK verilerine göre 2015 yılında dört dönemde işsizlik tek haneli rakamlarda gerçekleşti. Yılın en yüksek işsizlik seviyesi yüzde 11,30 olarak kaydedildi. 2016 yılına gelindiğinde ise işsizlik ivmelendi. Yılın sonunda yüzde 12,70 seviyeleri kaydedildi.
Benzer saptamaları genç işsizlik de yapmak mümkün. İşsizlik tarafında yaşanan bu durum 2016 yılında gelir dağılımında bozulmanın öncü göstergesi oldu.
Bunun yanında gelir dağılımı açısından başka bir gösterge olarak değerlendirilen konut sahipliği açısından da 2016 yılının gerileme dönemi olduğu görüldü. 2014'te konut sahipliği oranı yüzde 61,1 ile son yılların en yüksek seviyesine gelmişti. 2015 yılında bu rakam yüzde 60,4'e, 2016'da ise yüzde 59,7'ye geriledi.
GELİR DAĞILIMI DAHA DA BOZULABİLİR
Mevcut verilere bakıldığında gelir dağılımında bozulmanın önümüzdeki dönemde de süreceği anlaşılıyor. Zira 2017'de de işsizlikte tek haneli seviyeler görülmedi. Büyüme performansı iyi olsa da yatırımların önemli kısmının gittiği inşaat sektöründe istihdamın da gerilediği görülüyor.
Prof. Dr. Cem Başlevent, gelir dağılımındaki bozulmanın 1-2 yıl içerisinde daha net görüleceğini belirtiyor. Başlevent, "Bulguları yayımlanan anketin referans yılı 2015. Yani 2015 yılı gelirlerine bakılmış. 2016 ve 2017 ise işsizliği arttığı ve faizlerin yükseldiği yıllar. Dolayısıyla gelir dağılımındaki muhtemel bozulma 1-2 yıl içinde yayimlanacak anket sonuçlarıyla daha net ortaya konacak gibi görünüyor." değerlendirmesini yapıyor.