KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiades, Cenevre görüşmeleri ardından dün Kıbrıs'ta bir araya geldi. Görüşme sonrası Çözümüe ilişkin müzakere sürecinin devam şekline 1 Şubat’ta yapılacak görüşmede karar verileceğini, yeni bir Cenevre konferansı konusunun da görüşülecek konular arasında olacağı açıklandı.
Rum haber kaynakları, Anastasiadis'in Akıncı’yla gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Rum Başkanlık Sarayı’na dönüşünde yaptığı açıklamada, müzakere sürecinin devamında izlenecek yöntem ve sürecin ilerisine 1 Şubat’ta karar verileceğini söylediğini aktardılar.
MÜZAKERELER KIBRIS'TA DEVAM EDECEK
Haberlere göre Anastasiadis açıklamasında, bugünkü görüşmede ilk olarak Mont Pelerin’deki görüşmeler konusunda müzakerecilerden bilgi alındığını belirterek, görüşmedeki ikinci unsurun ise görüşmelerin Kıbrıs’ta devam etmesi yönünde alınan karar olduğunu ifade etti.
Kıbrıs’taki görüşmelerin altı başlıktaki tüm görüş ayrılıklarının ele alınması ve mümkün olduğunca çok uzlaşı noktasına varılmasını hedefleyeceğini vurgulayan Anastasiadis, müzakere sürecinin nasıl ilerleyeceğine 1 Şubat’ta Akıncı’yla yapacakları görüşmede karar vereceklerini belirtti.
'ÇOK KRİTİK BİR AŞAMADAYIZ'
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da "Kıbrıs müzakerelerinde çok kritik bir aşamadayız ve gerçekten sonuç alınabilecek bir noktadayız. Bu kadar emeği heba etmememiz gerekir." dedi.
Akıncı, görüşmede 18-20 Ocak arasındaki teknik çalışmaların sunumunun yapıldığını, müzakerecileringelişmelerini aktardığını belirtti ve 1 Şubat Çarşamba günü yeniden bir araya gelineceğini teyit etti. "1 Şubat'ta Cenevre Konferansı'nda varılan bir mutabakatın gerekliliğini yerine getirmek üzere önümüzdeki sürecin yol haritasını çizeceğiz." diyen Akıncı'nın açıklamalarından şu ifadeler öne çıktı:
“Dengeyi kurmak lazım. Bunu 1 Şubat Çarşamba günü değerlendirip önümüzdeki yolu planlayacağız ve öyle umuyorum ki makul bir sürede artık bu konunun bir sonuca ulaşmasını temin etmek için nihai çalışmalarımızı tamamlayacağız. Şu hususun altını çizmek isterim. Yeni bir safhadayız. Bu çok açık ve nettir. Çünkü 50 yıllık müzakere sürecinde yapılamayan yapılmıştır. İki taraf harita noktasına kadar bu süreci getirmiş ve beşli konferansın toplanmasına kadar bu süreci getirmiştir. Son 50 yılda olmayan bir şeydi. Dolayısıyla geldiğimiz noktada 'Mont Pelerin'de bir şey çıkmadı. Cenevre'den bir şey çıkmadı' gibi olumsuz değerlendirmelere yer yoktur kanaatindeyim. Evet her şeyiyle bitmiş, uzlaşma noktasında değiliz. Daha atılması gereken adımlar var. Kıbrıs Türk tarafı olarak bu sürece çok olumlu katkılarda bulunduk. Sürecin bu noktaya gelmesinde elbette iki tarafın da katkıları vardır. Ama Kıbrıs Türk tarafının bu sürece çok daha olumlu katkıları olmuştur. Geldiğimiz noktada tüm tarafların kolektif çaba ile bu sürece yardımcı olmaları gerekir. Ben bunun için de garantör ülkeleri de sadece Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafı değil bunun yanında BM elbette kolaylaştırıcı çalışmalarını, iyi niyet misyonunu en iyi şekilde yerine getirecektir. AB'nin gözlemci sıfatıyla katıldığı bu konferanstan yapabileceği katkıları elbette yapmalıdır. Üç garantör ülke de bu katkılarını, özellikle bu önümüzdeki süreçte esirgememelidir ve bu sonucu en iyi şekilde elde etmek için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Herkes elini taşın altına sokmalıdır ve günün sonunda ortaya çıkacak tablodan herkes yararlanacaktır. Tüm ilgili taraflar daha iyi bir geleceğe doğru yol alacaktır. En başta da Kıbrıs'ın iki toplumu. Umarım 1 Şubat günü sizlere daha ayrıntılı bilgi verebileyim."
KIBRIS BARIŞ GÜCÜ GÖREVE DEVAM EDECEK
Diğer taraftan Kıbrıs'taki BM barış gücünün (UNFICYP) görev süresi 31 Temmuz'a kadar uzatıldı.
BM Güvenlik Konseyine (BMGK) İngiltere tarafından konuya ilişkin sunulan karar tasarısı oybirliğiyle kabul edildi. Kararda, müzakerelerde gelinen nokta ve tarafların yaklaşımından memnuniyet duyulduğu ancak barış gücünün 31 Ocak'ta bitecek görev süresinin uzatılmasının yararlı olacağı vurgulandı.