BIST 100 9.524,59 % -0,06
USD/TRY 32,5962 % 0,21
EUR/TRY 34,7243 % 0,11
Piyasalar
9.524,59
% -0,06
32,5962
% 0,21
34,7243
% 0,11
1,0633
% -0,09
45,49
0,00
2.381,46
% 0,10
88,23
% 1,29
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

ABD "demokrasisi" Küba "komünizmini" bitirecek mi?

ABD Başkanı Barack Obama, Küba'yı 88 yıldır ilk kez ziyaret edecek Amerikalı lider olmaya hazırlanırken, iki ülkenin yakınlaşması ülkenin komünist ekonomisini ne kadar etkileyecek?

ABD "demokrasisi" Küba "komünizmini" bitirecek mi?
BRAHMA CHELLANEY- PROJECT SYNDICATE 07 03 2016, 15:44

Küba'nın başkenti Havana, aynı kıtanın 55 yıldır konuşmayan iki ülkesi ABD ve Küba arasındaki buzların erimeye başlamasından sonra kritik bir zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 21-22 Mart'ta mevkidaşı Raul Castro ile bir araya gelecek ABD Başkanı Barack Obama, 88 yıl sonra Küba'yı ziyaret eden ilk ABD'li lider olacak.

İki ülke ilişkileri 15 aydır iyileşme gösterirken kapitalizmin anavatanı ABD'nin komünizmin son temsilcilerinden Küba üzerindeki etkilerinin nasıl olacağı ve Kübalıların ABD tarzı demokrasiye uyum sağlayıp sağlayamayacağı en çok tartışılan konular arasında. 

Almanya'daki Robert Bosch Academy profesörlerinden Brahma Chellaney, "Project Syndicate" için kaleme aldığı makalesinde ekonomik liberalleşmenin bir ülkeyi yüzde yüz demokrasiye götürmekten uzak olduğunu, kapitalizmin otomatik olarak demokrasi getirmeyeceğini savunuyor. Çin örneğini veren Chellaney, ülkede piyasalarda gerçekleştirilen reformların ekonomiyi geliştirmesine rağmen her sektördeki gücün yıllardır Komünist Parti tekelinde olduğunu söylüyor.

88 milyon üyeyle destekçileri Almanya'nın nüfusunu geçen Komünist Parti, geçmişe kıyasla bugün daha "münzevi" bir oligarşi kurmuş olsa da muhalefetin eylemleri hâlen farklı enstrümanlarla engelleniyor. Chellaney'e göre komünizm, bir ideolojinin savunucusu olmaktan çok "ne olmadığına" odaklanıyor. Chellaney, komünizmin temsilcilerinin, kapitalizmin de getirdiği yaklaşımla politik güce bel bağladıklarını ve "değişim" için popülist talepler benimsediklerini söylüyor.

Benzer şekilde Vietnam ve Laos'ta da bir yandan tek partili sistem devam ederken, diğer yandan da ekonomiler merkezilikten uzaklaşıyor. 1980'lerde özel sektörü desteklemeye başlayan iki ülke bugün Asya'nın en hızlı gelişen ekonomilerinden. 

İNTERNET GÜVENLİĞİ MİLLİ GÜVENLİKTEN ÖNEMLİ

Chellaney'e göre kapitalizm toplumun taleplerini tatmin edecek materyal geliştirmek yerine iç baskıları ve kontrolleri artıran komünizmle yönetilen ülkeleri güçlendiriyor. Çin'de bugün yazılı, sesli ve görüntülü her türlü verinin binlerce internet polisi tarafından an be an izlendiği "Altın Kalkan Projesi" (Great Firewall of China) dünyanın en büyük internet sansür ve izleme sistemi. Çin, internet güvenliği bütçesinin milli savunma bütçesinden fazla olduğu tek büyük ülke.

Basının da susturulduğu Çin'de hisse senetleri ve para birimini olumsuz etkileyecek her türlü haber ve yorumun yapılması yasak. Devlet Başkanı Xi Jinping, gazetecilerden Komünist Parti'ye sadık kalmalarını ve Parti'nin fikir, siyaset ve eylemlerini takip etmelerini istiyor. Chellaney, komünistlerin kontrolü ellerine almak istediklerinde bunu, mal ve hizmet sektörü için özgür bir piyasa ortamı yaratmak amaçlı yapmadığını ifade ediyor.

Demokrasi ve komünizmin birbirinden ayrıştığını söyleyen Profesör Chellaney "Kapitalizm ve komünizm için aynı durum geçerli değil ve bunun çok tehlikeli sonuçları olabilir" diyor. Hindistan asıllı akademisyen, kapitalizm ve komünizm evliliğinin "Otoriter kapitalizm" adında yeni bir politik sistem meydana getirdiğini belirtiyor.

Chellaney'e göre küresel güç olma yolundaki Çin, diğer birçok otokrat rejimi de otoriter kapitalizmin (veya Çinli liderlerin değişiyle "Çin karakterine uygun sosyalizm") refaha ulaşmada en hızlı yol olduğu konusunda ikna etmiş durumda.

Obama'nın Küba ziyaretinin bir kilometre taşı olduğunun altını çizen Chellaney, "Ancak bu gelişmeyle Küba ekonomisinin liberalleşeceğine ve yeni bir politik çağın başlayacağına inanmak bir hata olur" diyor.

Yukarı

Business HT×