BIST 100 9.915,62 % 2,05
USD/TRY 32,5090 % -0,09
EUR/TRY 34,7760 % -0,56
Piyasalar
9.915,62
% 2,05
32,5090
% -0,09
34,7760
% -0,56
1,0693
% -0,34
44,70
-0,19
2.337,96
% 0,24
89,50
% 0,55
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Merkez bankalarının bağımsızlık ikilemi

Fed Başkan Yardımcısı Fischer'ın merkez bankası bağımsızlığı konusundaki son açıklamaları tüm dünya için bir uyarı niteliği taşıyor

Merkez banklarının bağımsızlık serüveni
BLOOMBERG NEWS 09 11 2015, 08:55

Geçen hafta yaptığı konuşma sırasında Fed'in bağımsızlığını savunan Stanley Fischer aslında tüm dünyadaki merkez bankaları adına bir mesaj veriyordu.

ABD'den İngiltere'ye, Polonya'dan Kazakistan'a pek çok ülkede faiz politikalarına yön veren yetkililer, bugün hala eski Fed Başkanı Alan Greenspan'in merkez bankalarının bağımsızlıklarının "değiştirilemez" olmadığını söylerken haksız olmadığını görüyor.

Daha geçtiğimiz Perşembe Fed Başkan Yardımcısı Fischer, Kongre'nin merkez bankasının aldığı kararları denetleme taleplerine karşı çıktı. Aynı hafta Kazakistan'da merkez bankası başkanı görevden alınırken, Endonezya Merkez Bankası gevşeme yönünde tekrar bir hükümet baskısıyla karşı karşıya kaldı. 

Endişelenilen şey merkez bankalarının otonomisinin çatırdamaya başlaması durumunda, kısa vadeli büyümenin desteklenmesi veya mali harcamaların finanse edilmesi gibi siyasi talepler karşısında fiyat istikrarını sağlama konusunda zorlanmaya başlamaları.

Fischer da geçen haftaki konuşması sırasında enflasyon ve bağımsızlık arasında ters ilişki olduğuna işaret eden bir araştırmadan bahsetmişti.

İsrail Merkez Bankası başkanlığı sırasında bankanın politika özgürlüğünü sağlama konusunda başarılı bir program yürüten Fischer, "Para politikası bağımsızlığı hala büyük önem taşıyor. İstenilen makroekonomik sonuçların ve finansal istikrarın sağlanması için para politikası bağımsızlığını sağlamak çok önemli" dedi.

Fischer'a göre siyasi eleştirilerin artmasının sebebi Fed'in krize gerekli tepkiyi vermediği yönündeki yanlış çıkarımlar. Merkez bankasına yapılan en büyük itiraz kolay para politikasının halk yerine Wall Street yatırımcılarını desteklediği yönünde. 

ABD'deki tartışmanın en önemli boyutlarından biri bir merkez bankasının hükümete bağımlı olmadan ona karşı ne kadar sorumlu olduğu. Ayrıca Fed'in politika belirleme sürecinde daha mekanik olması gerektiği konusunda eleştiriler de var.

HALKIN QE'Sİ

Ancak bu konuda Fed yalnız değil.

Örneğin İşçi Parti'sinin lideri Jeremy Corbyn'in seçilmesinin ardından İngiltere Merkez Bankası da bağımsızlığını savunmak zorunda kalmıştı. Corbyn'in "Halkın Parasal Genişlemesi" olarak sunduğu fikir bankanın siyasi altyapı projelerinin finansmanı için para basabileceği üzerine kuruluydu ve hükümetin görevi olan harcamaların merkez bankalarına yüklenmesinin ne kadar doğru olduğuna ilişkin bir tartışma başlatmıştı. 

Avrupa'nın geri kalanında da durum pek farklı değil. Polonya Merkez Bankası Başkanı Marek Belka siyasetçilerin bütçe finansmanı için para basma çağrılarına karşı durmak zorunda kalmıştı. Macaristan ve Türkiye gibi ülkelerde ise merkez bankaları hükümetlerin büyümeyi canlandırma baskılarıyla karşı karşıya.

Endonezya'da da hükümet, 2009'dan bu yana en düşük seviyeye gerileyen büyümeyi artırmak için merkez bankasının bu yıl faizleri indirmesi konusunda baskı yapmaya devam ediyor. 

Kazakistan'da ise Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev geçen hafta merkez bankasının performansını sert bir dille eleştirmiş, başkanı görevden almış ve yerine danışmanlarından birini getirmişti. 

İngiltere Merkez Bankası baş ekonomisti Andy Haldane, merkez bankası bağımsızlığının son yıllarda daha önemli hale gelen bir model olduğunu ve düzenlemeler konusunda çok temkinli olmak gerektiğini söylemişti. Haldane'e göre siyasiler özellikle seçim zamanlarında "farklı şeyler yapmak" isteyebiliyor. 

Yukarı

Business HT×