BIST 100 9.079,97 % 3,10
USD/TRY 32,3221 % 0,09
EUR/TRY 35,1054 % 0,10
Piyasalar
9.079,97
% 3,10
32,3221
% 0,09
35,1054
% 0,10
1,0802
% -0,24
47,65
-0,28
2.214,65
% 0,90
87,32
% 1,43
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Hanke, MB'ye yönelik eleştirileri yorumladı

John Hopkins Üniversitesi Ekonomi Profesörü Steve Hanke, Business HT'ye Merkez Bankası politikalarına yönelik sert eleştirileri yorumladı. Prof. Hanke, "MB'ye baskı tam bir felaket" dedi

"MB'ye baskı tam bir felaket"
İRFAN DONAT 06 03 2015, 09:22

John Hopkins Üniversitesi Ekonomi Profesörü Steve Hanke, BusinessHT'ye Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na yönelik faiz tartışmalarını dünyadaki diğer merkez bankaları örnekleri üzerinden değerlendirdi.

Türkiye ekonomisini yakından takip eden Profesör Hanke, Merkez Bankası'nın politikalarına yönelik hükümet tarafından gelen eleştirileri 'felaket' olarak yorumladı.

Son dönemde eleştirilerin dozunun artmasının Merkez Bankası'nın kurumsal yapısına zarar verdiğini ifade eden Profesör Hanke, “Bu durum, 'Siyasilerin baskı ile dediğini yaptırabiliyor' anlamına geliyor. Dünyada çok az ülkede politikacılar açık bir şekilde Merkez Bankası'nın politikalarına müdahil olarak kamuoyu üzerinden baskı yaratıyor” dedi.

Dünyada tüm politikacıların bir şekilde Merkez Bankası'na baskı kurmak isteyebileceğini kaydeden Profesör Hanke, ancak bu müdahalelerin genelde sessizce yapıldığını söyledi. Ünlü ekonomist, “Bunu açık şekilde yapmak zarar verir. Bu durum, Türkiye'de kurumsal yapıların ne kadar zayıf olduğunu ve sistemdeki zayıflığı gösteriyor” diye konuştu.

KURUMLAR ARASI ÇATIŞMA YATIRIMCIYI UZAKLAŞTIRIR”

Türkiye'nin yüzde 3'ün üzerinde bir büyüme oranı yakalaması için içinde reformların yer aldığı çok net ekonomi politikaları ve programlarına sahip olması gerektiğini belirten Profesör Hanke, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Merkez Bankası arasındaki çatışma negatif etkilere sahip ve bu tür bir yaklaşım yatırımcıyı Türkiye'den uzaklaştırır. Türkiye başta iş yapma kolaylığı noktasında gerekli adımları attığı takdirde yabancı yatırımcı açısından mükemmel ve daha cazip bir ülke haline gelebilir” dedi.

Profesör Hanke, “Bu ciddi bir bölgesel jeopolitik problem ve Türkiye ateşe benzin dökerek tehlikeli bir durum yaratıyor. Bu durum daha da büyürse Türkiye ekonomisi kadar küresel ekonomi açısından da potansiyel riskler taşır. Türkiye'nin beklentilerin altında büyümesinin etkenlerinden birisi de bu” dedi.

GELİŞEN PİYASALAR FIRSATI İYİ DEĞERLENDİREMEDİ”

Küresel kriz sonrasında Türkiye gibi birçok gelişmekte olan ekonomiye 'carry trade' sayesinde sıcak para girişi olduğunu hatırlatan Profesör Steve Hanke, Fed'in faiz artırım hamlesi ile bu durumun ya yavaşlayacağını ya da tam tersine döneceğini kaydetti.

Fed'in faiz artırım hamlesinin gelişen piyasalar üzerindeki negatif etkisinin yanısıra bir diğer negatif etki olarak da doların gelişen ülke para birimleri karşısında güçlü kalmaya devam edecek olmasını gösteren Prof. Hanke, “2015 geneli için gelişmekte olan piyasaların performansı konusunda çok iyimser değilim. Gelişen piyasaların tamamı küresel krizi sonrası büyük miktarlardaki sıcak para girişlerinden faydalandı. Türkiye bu anlamda mükemmel bir örnek. Gelişmekte olan piyasaların hepsi yapısal sorunlara sahip. Çok fazla sayıda devlet müdahalesi ve bürokrasi söz konusu. Bu ülkelerde iş yapma maliyetleri çok yüksek. Sıcak para akışı devam ederken ve ekonomide işler yolundayken ekonomik reformlar yapmak için çok müsait bir dönem vardı. Bunların hiçbiri düzeltilmedi. Bu anlamda gelişen ekonomiler fırsatı iyi değerlendiremedi” dedi.

Örnek olarak Türkiye'yi gösteren ünlü ekonomist, 2009 yılından bu yana yapısal sorunları çözmek ve ekonomik reformlar adına çok fazla adım atılmadığını savundu. “Sonuç olarak Türkiye dahil tüm gelişen piyasalar açısından sıcak paranın aktığı dönemde ekonomideki birçok sorunlu alan düzeltilmeliydi” diyen Profesör Hanke, ekonomi politikalarındaki birçok sorunun hâlâ yerinde durduğunu söyledi.

YUNANİSTAN'DA HİÇBİR ŞEY DÜZELMEDİ”

Bir dönem Beyaz Saray'a da danışmanlık yapan Prof. Steve Hanke'ye göre Yunanistan'daki gelişmeler aşırı duyarlı konumdaki gelişmekte olan piyasalar üzerinde de çok büyük olumsuz etkiler yaratabilir.

Yunanistan'da henüz hiçbir olumlu gelişme görmediğini belirten Profesör Hanke, “Çünkü hiçbirşey düzeltilmedi, gereken adımlar atılmadı. Problemler asıl şimdi başlıyor. Bundan sonraki süreçte Yunanistan'da ortaya daha birçok problem çıkacak. Yunanistan kendine çeki düzen vermeyip Euro Bölgesi'nden bu haliyle çıkarsa, maksimum düzeyde potansiyel bir bulaşıcılık riski görüyorum” dedi.

2015'İN RİSKLER 3 BÜYÜK EKONOMİ”

2015'te küresel ekonomi açısından öne çıkabilecek riskleri sıralayan Profesör Hanke, büyük ekonomilere dikkat çekti.

Her ne kadar ABD'de bazı olumlu gelişmeler yaşansa da büyüme beklentileri ve hedeflere ulaşılma noktasında hâlâ soru işaretlerinin bulunduğunu kaydeden ünlü ekonomist, ikinci bir risk olarak Avrupa'yı işaret etti.

“Avrupa hâlâ büyük bir risk olarak kenarda duruyor çünkü kolaylıkla tekrar resesyona girebiliyor” diyen Profesör Hanke, mevcut para arzına rağmen büyüme oranı, gayri safi milli hasılanın büyüme oranı trendinin altında kalan Çin'i ise bir diğer büyük risk olarak gösterdi.

Profesör Hanke, “Çin ekonomisindeki büyüme trendi yavaşlayacak. Asıl soru ne kadar yavaşlayacağı. Eğer beklentilerin daha da altında bir yavaşlama söz konusu olursa bu da küresel ekonomi açısından büyük bir risk teşkil ediyor” dedi.

PETROL FİYATLARI YILSONUNDA DAHA GÜÇLÜ SEVİYELERİ GÖREBİLİR”

Dolar güçlü olduğu sürece emtia fiyatlarının aşağı yönlü baskı altında kalmaya devam edeceğini savunan Profesör Hanke, yıl sonunda petrol fiyatlarının mevcut seviyelerinden daha güçlü olacağı görüşünde. Profesör Hanke bu öngörüsüne neden olarak arz tarafında çok sayıda sınırlama ve ayarlamanın devam etmesini gösteriyor.

FED YILSONUNA KADAR FAİZ ARTIRMAYABİLİR”

Küresel ekonomiye yön verecek bir diğer gelişme olan Fed'in faiz artırım beklentilerine yönelik zamanlama için yılsonunu işaret eden Profesör Hanke, “Fed, yıl sonuna kadar faiz oranlarını artırmayabilir. Geniş kapsamlı ve dikkatli bakarsanız milli gelir üzerinde önemli bir etkiye sahip olan para arzı uzun zamandır oldukça yavaş büyüyor. Bu yüzden nominal GSYİH'nın çok hızlı büyüyeceğini beklemiyorum. Buna biz 'büyümedeki durgunluk” diyoruz. ABD'de ekonomi büyüyor ama hâlâ zayıf. Bunda para arzının zayıflığı etkili. O yüzden Fed yılsonuna kadar faiz artırmayabilir “ dedi. 

Yukarı

Business HT×