BUSINESSHT
25 12 2017, 15:19 Güncelleme: 15:39
Türkiye'nin seri girişimcisi, e-ticaret platformu Markafoni ile ciddi bir başarı hikayesi yazan Sina Afra, gayrimenkul alanındaki yeni girişimiyle Avrupa'ya açılıyor.
Evini satmak isteyen mülk sahiplerinin evlerini alıp bunları yeniledikten sonra tekrar satışa çıkaran Evtiko isimli iş modelini kuran Afra, bu modeli Avrupa'nın önde gelen şehirlerine taşıyor.
Afra'nın son girişimi Evtiko, 2016 sonunda kuruldu. Şirket, Rocket Internet ve kurucusu Oliver Samwer, Avi Alkaş, Esin Güral’ın da içinde olduğu bir yatırımcı grubu tarafından yatırım aldı.
Evtiko’nun sistemi şöyle işliyor: Satılmak istenilen evle ilgili bilgiler internet sitesindeki form doldurularak veya çağrı merkezi üzerinden Evtiko’ya iletiliyor. Bu bilgiler tamamlandıktan sonra, güncel veri algoritmaları üzerinden yürütülen çalışma sonucunda saatler içinde bir teklif veriliyor.
Satıcı teklifi kabul ederse, evin boşaltıldığı gün satış işlemi yapılıyor ve ödemesinin tamamını alıyor. Evtiko evleri satışa sunmadan önce renovasyonunu yapıyor ve ayrıca alıcılara 12 ay içinde iade garantisi veriyor. Yani alıcılar, satın aldıkları evden memnun kalmadığı takdirde, evi 12 ay içinde herhangi bir sorgulama olmadan iade edebilir.
İnternet medyası ekonomi editörleri ile bir araya gelen Afra, Evtiko ile İspanya ve İtalya'ya açıldıklarını anlattı.
Afra, özellikle İspanya'yı seçmelerinin nedenlerini şöyle açıkladı:
"Madrid’de yılda 60-70 bin ikinci el ev satılıyor. İspanya son dört çeyrekte Avrupa Birliği’ndeki büyümede hep ilk üçte. 2008’den beri içinde oldukları krizden çıkıyorlar.
Şu an hem ev fiyatları yükseliyor hem de ev almak isteyenlerin sayısı atıyor. Biz Madrid’deyiz. Bunun şöyle bir avantajı var: Normalde İspanya’da hep Barcelona’ya mı gidelim Madrid’de mi gidelim olayı var. Şu an herkes İspanya’ya gideceksek Madrid’e gidelim kafasında bazı nedenlerden dolayı. Barcelona’da referandum nedeniyle belirsizlik var. Onun için Madrid yükselişte. İspanya senede yüzde 2,5 büyüyorsa Madrid şu an yüzde 3,5 falan büyüyor. Ekonomik olarak gayet enteresan bir yer.
İspanya’da yabancılar toplam yüzde 8 ev alıyor. Yüzde 92 İspanyollar… Ev alanların nedenleri de buradakilerin aynısı. Çocuk karşı tarafta okul kazandı hadi taşınalım orada da Madrid güneyden Madrid kuzeye taşınalım oluyor. Bizim gibi başka biri yok zaten orada. Bize geliyor diyor ki kaç teklif veriyorsun, beğenirse okey veriyor alıyoruz. Sistem aynı çalışıyor."
İspanya'dan sonra İtalya'nın Milano kenti için de hazırlıkların başladığını söyleyeyen Afra şunları anlattı:
Milano için CV alıyorum. Eğer onlardan biri ile kanımız uyuşursa ya onu İstanbul’a davet edeceğim ya da ben Milano’ya gideceğim. Madrid'deki ekip, şu an 10 kişi ama bunu başlatmak için 14-15 kişilik bir ekibe ihtiyaç var. Sene sonuna kadar onları alıyoruz Madrid’de. İtalya’da teknolojik alt yapıyı beklediğimiz için Şubat-Mart başı açılmış olur. Hedef 3 sene içinde İstanbul dahil on tane Avrupa şehrinde olmak. Teknoloji burada olacak, teknolojiyi buradan yürüteceğiz. Her ülkede değişik teknoloji olmayacak. Ama her ülkeye satış için alım için ekipler olacak.
Afra, Türklerin bu ülkelerdeki gayrimenkul yatırımlarına yönelik ilgisi hakkında ise şunları söyledi:
İspanya'da operasyon başladı ama Türklerden alan henüz yok, hiç onlara göre reklam yapmıyoruz. Zaten Türkler İspanya’dan bir şey almıyorlar. Bir haber vardı geçen sene. Barcelona’daki evlerin yüzde 12’sini Türkler aldı diye. Barcelona’da 45 bin ev satılıyor senede. Demek ki Türkler 5 bin ev almış. Ben de Barcelona’daydım o dönem karar vermemiştim Madrid mi Barcelona mı diye. Orada bu haberin kaynağını sordum. Gazete Barcelona’da bir emlakçının basın açıklamasını kullanmış. Emlakçıya gittim "Sizin kaynağınız nedir?" dedim. Resmi istatistiklerde öyle bir şey yok çünkü. Emlakçı “Bizde bir Türk stajyer çalışıyordu o böyle yaparsak Türklerin bize geleceğini düşündü biz de öyle yaptık” dedi. Peki ondan sonra Türk geldi mi dedim. “Evet ondan sonra üç Türk geldi onlara ev gösterdik” dedi.
EVTİKO NASIL ÇALIŞIYOR?
Afra Evtiko'nun çalışma sistemine ilişkin ise şunları söyledi:
Şu an İstanbul için söyleyeyim. 1 milyon TL altında ne varsa açığız. Geliyorsunuz sizin bir daireniz var, satmak istiyorsunuz. Bize geliyorsunuz, bir form dolduruyorsunuz. Sonra arkadaşlarımız sizi arıyor. Ben size saatler içerisinde bir teklif veriyorum. Bu arada gelen evlerin yüzde 80’ine teklif vermiyorum çünkü tapuda problemli bir şey çıkıyor, üstüne haciz gelmiş oluyor gibi ama eğer tüm koşullar şartlar uygunsa ben size teklif veriyorum. Teklifi şöyle düşünün eğer evinizin değeri 100 TL ise benim size vereceğim teklif 93 TL.
Benim en çok tercih ettiğim depremden sonra yapılmış, deprem mevzuatına uygun, 3+1 ve 2+1 daireler. Ben teklifi evi görmeden veriyorum. Tabii ki bakmadan veriyorum bu işin tüm püf noktası o. Çünkü benim günde 100 şeyi yapabilmem için değerlendirmem lazım. Ben teklifleri evi görmeden veriyorum. Çünkü çok basit bir kural var. Evin değerini belirleyen 100 kadar kriter var. Bu 100 kriterin hepsi aynı, eşit şekilde değil. Mutfağınıza inanılmaz yatırım yapmış olun bence hiçbir değeri yok. O sizin şahsi zevkiniz.
Olay hep konumla alakalı. Metroya ne kadar yakınsınız? Anayollara ne kadar yakınsınız? Arabanızı park edebiliyor musunuz? Her gün sistemin algoritması gündeme göre ayarlanıyor, bu teknik tarafı. Ben size teklif verdikten sonra kabul ederseniz notere gidiyoruz. Ama notere gitmeden önce hakikaten eve birisi geliyor ve eve şu şekilde bakıyor. Bir teknik anlamda; duvarda çatlak var mı, küf kokusu var mı gibi. Bir de sizin dediklerinizin doğru olup olmadığını görmek için bakıyor. Gerçekten üçüncü kat mı? Garaj mı yoksa ambar mı? Manzara var mı? Çünkü herkes manzara var diyor.
Toplam 3 ayda 50 tane işlem yaptık öyle söyleyeyim. Çünkü hep değişiyor, yükselen bir sayı var. Bugün dersem önümüzdeki ay yine değişik bir sayı olacak. O yüzden ben üç aylık toplam gibi bir şey söyleyeyim.
Evi aldıktan sonra içini boya badana yapıyoruz. Yani mimarın girmediği her şeyi yapıyoruz öyle söyleyeyim. Prizler değişiyor, kapı kırıksa kapı değişiyor, kırık dökük ne varsa onlar değişiyor. Boya badana oluyor. Bunları gayet çabuk yapıyoruz, 4-5 gün içerisinde çünkü sürekli bir şey olduğundan. Ondan sonra evleri satış kanallarından satışa sunuyoruz. Yani sahibinden sunuyoruz, o bölgede emlakçılarla çalışıyorsak onlar üzerinden sunuyoruz.
