BIST 100 9.115,70 % 0,93
USD/TRY 34,5179 % 0,15
EUR/TRY 36,4546 % 0,26
Piyasalar
9.111,24
% 0,88
34,5166
% 0,14
36,4494
% 0,25
1,0529
% -0,14
42,61
0,11
2.667,38
% 0,63
73,54
% 1,00
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Hurda teşviki ile bir taşla üç kuş vurulacak

KPMG Türkiye Vergi Şirket Ortağı Emrah Akın sunulan yeni torba yasa tasarısı içerisindeki “hurda indirimi/teşviki” uygulamasını Business HT okuyucuları için kaleme aldı

Hurda teşviki ile bir taşla üç kuş vurulacak
EMRAH AKIN* 05 02 2018, 10:01

Otomotiv Endüstrisi hem ihracat hem de iç ekonomik dinamizm bakımından lokomotif sektörlerin başında geliyor. Kasım 2016’da yayımlanan 2016/9542 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ile otomobillerdeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) rejiminde köklü bir adım atılmış; önceden sadece motor silindir hacmi üzerinden vergilendirilen otomobiller için “fiyat (ÖTV matrahı)” da önemli bir vergi ölçüsü haline getirilmişti. Atılan bu adımın, özellikle iç piyasada otomotiv sektörünü zorda bıraktığı ve sektörün karlılığını olumsuz etkilediği söylenebilir.

Geçtiğimiz bir yıllık dönemde kaleme aldığımız yazılarımızda, ÖTV artışının, yükselen emtia fiyatlarının, dalgalı ve yukarı bir seyir izleyen döviz kurlarının ve artış trendinde olan enflasyonun sektör üzerindeki muhtemel olumsuz ekonomik ve mali etkilerine değinmiş ve daralma ihtimali olan sektörü canlandırabilecek “hurda teşviki/indirimi”ihtiyacına da sıklıkla vurgu yapmıştık. Nihayet, Sn. Naci Ağbal tarafından 2 Şubat’ta açıklanan ve aynı gün TBMM’ye sunulan yeni torba yasa tasarısı içerisinde “hurda indirimi/teşviki” uygulamasının yeniden ekonomik ve mali hayatımıza girmek üzere olduğunu gördük. Bu adımın son derece yerinde olduğunu vurguladıktan sonra; atılacak adım sektör için yeterli olacak mı sorusuna birlikte cevap arayalım.

Özet bir ÖTV fotoğrafı…

2018’de ÖTV hem toplam bütçe gelirlerimiz içinde hem de toplam vergi gelirlerimiz içinde en yüksek paya sahip gelir kaynağı olarak dikkat çekiyor. 2018 için planlanan ÖTV geliri yüzde 8,4 artışla 147,5 milyar TL. Diğer bir anlatımla, 2018’de vergi gelirlerimizin yaklaşık yüzde 22’si ÖTV’den gelecek. ÖTV’nin 23,5 milyar TL’sinin de “motorlu taşıt araçları”üzerinden gelmesi planlanıyor. Atılması planlanan “hurda indirimi/teşviki” ilk olarak buraya yansıyacak.

Şimdi, müstakbel uygulamanın ayrıntılarına bakalım.

 “Hurda Teşviki” hangi araçları ve kaç yaşına kadar kapsama alacak?

Torba yasayla getirilmesi planlanan yeni “hurda teşviki/indirimi” mekanizmasının kapsamının oldukça geniş olduğunu ve sadece otomobilleri değil;  panelvan, minibüs, otobüs, kamyonet ve kamyonları da kapsadığının altını çizelim. Ancak mevcut haliyle yeni düzenlemenin özellikle “binek otomobil” piyasasında etkisinin yüksek olacağını öngörebiliriz.

Önceki uygulamalardan farklı olarak, bu defa 16 ve üstü yaştaki araçlar kapsamda olacak. En son uygulamada 20 yaş ve üstü araçlar kapsama alınmıştı. Yaşın düşürülmesi oldukça doğru bir adım; hatta 14 yaş ve üstü dikkate alınırsa uygulamanın sonuçları daha da müspet olabilir.

Uygulama süresiz mi olacak?

Hayır, 31 Aralık 2019’a kadar teşvikten yararlanmak gerekecek. 2019 sonu itibariyle de uygulama yürürlükten kalkacak.

Kanaatimizce, otomotiv sektörünün gelecek planlamasını daha sağlıklı yapabilmesi için, belli aralıklarla ve sürpriz mevzuat değişiklikleriyle tekrarlana hurda indirimi/teşviki uygulamalarının artık “sürekli” hale getirilmeleri son derece kıymetli. Örneğin, ÖTV Kanunu’na eklenecek olan bir maddeyle, her yıl 16 yaşına girecek araçlar ile daha büyük yaşta olan ancak henüz teşvikten yararlanmamış araçların hurdaya ayrılmaları halinde -Vergi Usul Kanuna göre tespit edilen yeniden değerleme oranında her yıl otomatik olarak artan- sürekli bir ÖTV teşviki mekanizması kurulması sektör için daha öngörülebilir olacaktır.

 ÖTV indirimi ne kadar olacak? İndirimden nasıl yararlanılacak?

Aracını hurdaya çıkararak tescil kaydını sildirenler, yeni araç iktisap ederken tahakkuk eden ÖTV’yi 10 bin TL’ye kadar eksik ödeyecekler. Bakanlar Kurulu 10 bin TL’ye kadar olan ÖTV indirimini, araçların niteliklerine vb. göre farklılaştırabilecek. Diğer bir anlatımla, 10 bin TL tutarındaki ÖTV indirimi sabit olmayacak ve araç türüne göre vb. 10 bin TL’nin altına doğru farklılaşabilecek.

 Önemli başka noktaların da altını çizelim; 

•      Teşvikten yararlanabilmek için, aracın trafik tescil kaydını sildirmek yeterli olmayacak; hurdaya ayrılacak aracın yurtdışına ihracı veya bir daha kullanılmamak üzere hurdaya ayrılması gerekecek.

•      Hurdaya ayrılan veya ihraç edilen araçla “aynı cins” araç satın alındığı takdirde ÖTV indirimi uygulanabilecek. Otomobillerde ise ÖTV indirimi sadece 1.600 cc hacmi geçmeyen araçlara uygulanabilecek. Örneğin, 2.000 cc hacmindeki otomobilinizi hurdaya ayırmış olsanız bile, yerine en fazla 1.600 cc hacminde bir otomobil aldığınız takdirde ÖTV indiriminden yararlanabileceksiniz.     

 2003-2004 yıllarında uygulanan hurda indirimi teşvikinde, 20 yaş üzerindeki araçların hurdaya ayrılması karşılığında, 1600cc’ye kadar olan yeni otomobillerde 2003’te 3.500TL’lik, 2004’te ise 4.500 TL’lik ÖTV indirim desteği sağlanmış; bu sayede iç piyasada önemli bir canlanma yaratılabilmişti. Yeni uygulama ile getirilmesi planlanan 10 bin TL’nin -mevcut ekonomik şartlar ve piyasanın dinamikleri bağlamında- son derece yetersiz olduğunu belirtmemiz gerekiyor. ÖTV’nin KDV matrahına girmesi nedeniyle 10 bin TL üzerinden yüzde 18 oranında ek bir KDV avantajı elde edilecek olması da bu durumu değiştirmiyor. ÖTV indirim rakamının 20 bin TL veya üzerine çıkarılması, uygulamadan beklenen faydayı mutlak surette arttıracaktır. Aksi halde, 10 bin TL ile sınırlandırılmış teşvik mekanizmasının etkisinin son derece sınırlı kalması kimse için sürpriz olmamalı.

 Kaç araç kapsama girebilir?

TÜİK verilerine göre 2017 sonu itibariyle 22 milyon 218 bin motorlu kara taşıtı trafiğe kayıtlı. Bunların 12 milyonu otomobil, 478 bini minibüs, 222 bini otobüs, 3 milyon 642 bini kamyonet ve 839 bini ise kamyon. Bunlar dışında, 2 milyona yakın da özel amaçlı taşıt ve traktör ile 3 milyon civarında motosiklet var ki bunlar muhtemel teşvikin kapsamında olmayacaklar.

Özetle 17 milyon 200 bin civarında araç içerisinden yaşı 16 ve üstü olanlar bu teşvikten potansiyel olarak yararlanabilecekler gibi görünüyor. Araçların yaş dağılımı konusunda elimizde maalesef sağlıklı bir veri mevcut değil; ancak 17 milyon 200 bin aracın en az yüzde 20’sinin potansiyel olarak bu teşvikten yararlanacak yaşta olduğunu varsaymak mümkün. Böyle bir varsayımla, yaklaşık 3 milyon 500 bin araç kapsama girebilir.

Altını kalın çizgilerle çizelim, teşvikten yararlanmak için hurdaya ayrılacak araç sayısı uygulanacak ÖTV indirimi tutarının 10 bin TL üzerine çıkarılması ile doğrudan ilişkili olacak gibi görünüyor.

Bir taşla üç kuş!

Eski model araçların yakıt ekonomisi bakımından verimsiz olduğu, enerji ithalatımızın büyük hacmi ve Türkiye’nin büyük bir “hurda ithalatçısı” olduğu düşünülürse; mevcut tablonun sadece iç otomotiv pazarının büyümesi açısından değil, enerji verimliliği ve hurda ithalatımızın yüksekliği açılarından da oldukça sorunlu olduğu dikkat çekiyor. Bu bağlamda, uygulamaya alınacak olan hurda indirimi/teşvikiyle birlikte sadece otomotiv sektörü canlandırılmayacak; önemli bir enerji verimliliği adımı atılırken; hurda ve enerji ithalatımız da azaltılmış olacak. Bu açılardan bakıldığında da özellikle ÖTV teşvikinin tutarının arttırılması ile araçlar için tespit edilen yaşın düşürülmesi konularına hassasiyetle tekrar tekrar eğilmek elzem görünüyor.

 

  *Emrah Akın, YMM, Şirket Ortağı, KPMG Türkiye Vergi Bölümü. Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Kamu Yönetimi; yüksek lisansını ise Boston Üniversitesi’nde Finansal Ekonomi alanında tamamlamış; aynı dönemde, Harvard Üniversitesi’nde İşletme Ekonomisi alanında da öğrenim görmüştür. İş hayatına Maliye Müfettiş Yardımcısı olarak başlamış, 2006-2008 yılları arasında Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığında Grup Müdürlüğü görevini yürütmüştür. 2010 yılında Maliye Başmüfettişliğine atanmış, aynı dönemde “Maliye Bakanlığı Merkez Rapor Değerlendirme Komisyonu” ile “Maliye Teftiş Kurulu Rapor Değerlendirme Komisyonu” Üyeliklerinde de bulunmuştur. 2011’de Ekonomi Bakanlığı, Bakan Özel Danışmanlığı görevine atanan Akın, 2013 yılında kamudaki görevinden ayrılarak uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi KPMG’ye katılmıştır.

** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

 

Yukarı

Business HT×