BIST 100 10.158,63 % -0,15
USD/TRY 32,2085 % -0,26
EUR/TRY 35,0782 % 0,28
Piyasalar
10.158,63
% -0,15
32,2102
% -0,25
35,0690
% 0,25
1,0884
% 0,60
42,90
0,30
2.387,40
% 1,24
82,96
% 0,70
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Dalgalanan büyüme

Piri Reis Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu,büyüme rakamlarını BusinessHT için yorumladı

Dalgalanan büyüme
ERHAN ASLANOĞLU* 12 12 2017, 14:15

Türkiye Ekonomisinin büyümesi okyanustaki dalgalar misali oldukça sert iniş ve çıkışlarla seyrine devam ediyor.  2015 yılında yüzde 6,1 büyüyen Türkiye Ekonomisi 2016 yılında yüzde 3,2 büyüyebildi. Geçtiğimiz yılın 3. Çeyreğinde yüzde 0,8 daralan ekonomi  bu yılın 3. çeyreğinde yüzde 11,1 büyüdü. 2017 yılını muhtemelen % 6-7 arası bir büyüme ile tamamlayacağız.

İÇ TALEP DEVREYE GİRDİ

Verilerin detayına baktığımızda bu yılın 3.çeyreğinde büyümeye en büyük katkı iç tüketim talebinden geliyor. 15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra tüketim talebinin büyümeye katkısı yüzde 0’lara yaklaşmıştı. Bu yıl yüzde 7’lere geldiğini izliyoruz. Bu hızda büyümenin arkasında baz etkisinin yanı sıra maliye politikasının getirdiği bazıvergi avantajlarının  olması da etkin görünüyor.  Dünya Ekonomisinin 2009 krizinden bu yana en iyi büyüme performansını göstermesi bu yıl yaşanan büyümeye ihracatın da ivmelenerek destek vermesini sağladı.

 

İHRACAT MAKİNE VE TEÇHİZAT YATIRIMLARINI HAREKETLENDİRDİ

İhracattaki büyüme sanayi üretimini destekleyerek yıllık artışını yüzde 15’lere getirmiş durumda. Sanayi üretimindeki artış da, kapasite kullanımını yüzde 80’lerde olan normal sınırlarına getirerek yatırım talebini canlandırmış görünüyor. Yatırımlar inşaat ile makine ve teçhizat olmak üzere ikiye ayrılır. Son bir yıldır büyük oranda kamu ağırlıklı inşaat yatırımlarından oluşan yatırım büyümesi, 3. çeyrekte inşaat yatırımları kadar makine ve teçhizat yatırımlarını da içermekte.

Bu gelişmenin birbirini tetikleyen bir nitelikte olduğu ve önümüzdeki dönem için iyi bir haber olduğu görüşündeyiz. Dünya ekonomisindeki büyüme ivmesi çok güçlü ve en azından önümüzdeki bir yıl bunu koruyacak gibi görünüyor.  İhracat – sanayi üretimi – kapasite artışı- makine teçhizat yatırımı şeklinde bir büyüme zinciri önümüzdeki dönemde devam edebilir.

KGF’DEN BÜYÜMEYE DOĞRUDAN VE DOLAYLI DESTEK GELDİ

Büyümeye Kredi Garanti Fonu (KGF)’nin hem doğrudan hem dolaylı katkı sağladığını düşünüyoruz. Ekonomiye enjekte edilen bu likidite hem üretimi hem de tüketim ve yatırım harcamalarını destekledi. İşlerin dönüyor olması moral etkisiyle dolaylı yoldan tüketim ve yatırım talebini de etkilemiş görünüyor. Bu çerçevede, maliye politikasının önümüzdeki dönemde büyümeye verdiği destek muhtemelen yine yüksek olacaktır.

Öncü göstergeler ve mevsimsellikten arındırılmış çeyreklik büyüme verileri bu yılın 4. çeyreğinden itibaren büyümenin ilk dokuz ay ortalamasına göre yavaşlayacağına işaret ediyor. Mevcut veriler iç talebin büyümeye verdiği desteğin bir miktar azalacağını söylüyor. Fakat yukarıda bahsettiğimiz İhracat ve Maliye politikasının farklı formatlardaki  destekleriyle bu yıl yüzde 6-7 arası olmasını beklediğimiz büyüme2018 yılında yüzde 4-5 arası bir seviyede gerçekleşebilir. 

Ekonomide özellikle dış talep kaynaklı ısınma ve çıktı açığının azalması talep yönlü enflasyona katkıda bulunuyor.  3. Çeyrekte GSYİH büyümesi yüzde 11,1 olmasına rağmen tarımdaki büyüme hızı yüzde 2,8 gerçekleşmiş. Hava şartları iyi olmasına rağmen yılın genelinde benzer bir durum var. Arz yönlü bu sıkıntı gıdadan gelebilecek enflasyon riskini arttıryor. TCMB’nin son beklenti anketi 12 aylık enflasyon beklentilerinin yüzde 9’ların üzerine çıktığına işaret ediyor. Maliye politikasının etkisiyle bütçe açığının GSYİH’ya oranıgelecek yıl da muhtemelen artma eğiliminde olacaktır.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME İÇİN…

2018 yılında yüzde 4-5 gibi görece iyi bir büyüme yakalama olasılığımız yüksek.  Fakat  sürdürülebilir büyüme için içeride yapısal reformlarla beraber dalga boyunun azalması, enflasyonun ciddi biçimde düşmesi, dışarıda ise jeopolitik ve ekonomik gelişmelerin arz yönlü şoklar yaratmaması gerekiyor.

* Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Piri Reis Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi'dir.

** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

 

 

Yukarı

Business HT×