AKIN AYTEKİN*
01 11 2017, 13:54 Güncelleme: 14:00
Türkiye’de 1990’lı yılların en azından bir kısmını geçirmiş insanlara “Yalan Rüzgârı dizisini hatırlıyor musun?” diye sorduğunuzda tatlı bir nostaljik gülümsemeyle size 90’ları yad eden bir “Evet” cevabı verecektir büyük ihtimalle. Bu iddiayı büyük bir özgüvenle yapabiliyorum çünkü ofisimizde “1990’da yarım yaşında olduğunu” söyleyen, BloombergHT ekranından haşır neşir olduğunuz bir meslektaşımız bile “Hatırlamam mı?” diye cevap verdi bu soruma.
İlk bölümü 1973 yılında yayınlanan Yalan Rüzgârı 1 Ocak 1990’da TRT’ye ve 1994’te de ATV ekranlarına geçti. 44 yıldır yayınlanmaya devam eden dizinin Nisan 2016’da tam 10,899’uncu bölümü yayınlanmış. Yani televizyon seven insanlar yalan ve entrika dolu hikâyelere reyting veriyor.
Fakat siyaset öyle bir kurum değil; en azından Amerika Birleşik Devletleri’nde.
ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz yıl sürpriz bir şekilde seçimleri kazanmasının ardından adeta bir yalan rüzgârı da çorap söküğü gibi gelmeye başladı. Önce 33 yıl orduda görev yapan ve daha sonra Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olan Michael Flynn, Rus büyükelçi ile ilişkisi hakkında Başkan Yardımcısı Mike Pence’e yalan söylediği gerekçesiyle görevinden 24 gün sonra istifa etmek zorunda kaldı.
Flynn’in Rusya ile olan ilişkisi hakkında yalan söylediğinin ortaya çıkması ve Trump’ın Rusya bağlarını araştıran FBI direktörü James Comey’i görevden almasının ardından bir skandal da Trump’ın oğlu Donald Trump Jr.’dan geldi. Trump’ın başkanlık yarışındaki rakibi Hillary Clinton’a zarar verici bilgilere sahip olduğunu iddia eden bir Rus avukat ile buluşan Donald Trump Jr. bu toplantının detayları ortaya çıktığında söz konusu avukat ile başka bir nedenden dolayı buluştuğunu açıkladı. Baskılara dayanamayan Donald Trump Jr. daha sonra toplantının avukattan bilgi almak için olduğunu itiraf etti ve ekledi: “Elindeki bilgiler de o kadar önemli değildi zaten.”
Trump’ın eski seçim kampanyası şefinin “ABD’ye karşı komplo kurmak” suçuyla yargılanacağı bir ortamda bu tür bir savunma hayra alamet olmayabilir. Üstelik şunun altını kalın bir çizgiyle çizmek lazım: neredeyse vatana ihanetle suçlanan söz konusu kampanya şefi, Paul Manafort, Donald Trump Jr.’ın Rus avukatla yaptığı toplantıya katılan üç kişiden birisiydi.
Ve gelelim hafta başından bu yana yaşanan gelişmelere.
Özel yetkili savcı Robert Mueller, Manafort’un Ukrayna’da bir Rusya yanlısı parti için lobicilik faaliyetlerinde bulunduğunu ve bunun hakkında da yasalara uygun bir biçimde ABD devletine bilgi vermediğini açıklayarak Manafort’un teslim olmasını istedi.
Manafort ile beraber teslim olması istenen Trump’ın eski ortağı Rick Gates’in Ukrayna bağlantılarından dolayı başlarının derde girdiği netleşmeye başlayınca Beyaz Saray’dan açıklama gecikmedi: “Konunun Trump ile bir alakası yok!”
Fakat bütün bu entrikadan birkaç saat sonra gündeme yeni bir bomba düştü. FBI belgelerine göre Trump’ın eski dış politika danışmanı George Papadopoulos itiraflara başlamıştı: “Evet, Rusya konusunda FBI yetkililerine yalan söyledim.”
Yalan Rüzgârı 44. senesinde 11 bininci bölümüne doğru emin adımlarla gidiyor olabilir. Fakat Donald Trump’ın kendi yalan rüzgârından sıyrılarak 4 senelik görev süresini bitirme ihtimali gittikçe azalıyor.
* BloombergHT Editörü. ABD’nin Westminster College üniversitesinde ekonomi – siyasal bilimler eğitimi almasının ardından 2010 yılında Türkiye’ye dönerek gazetecilik yapmaya başladı. Daha önce the Wall Street Journal gazetesi ve Reuters haber ajansının İstanbul ofislerinde çalıştı.
** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
