MUSA AL-GHARBI
19 06 2017, 11:57 Güncelleme: 14:30
ABD'nin 45'nci Başkanı Donald Trump, Cumhuriyetçi Parti'den aday olduğunu açıkladığında rakipleri, Parti'nin aday belirleme yarışında Trump'ın kendi kendini yok edeceğini düşünmüştü.
Ünlü milyarder, Cumhuriyetçi Parti adaylığını kazandığında ise Demokrat Parti adayı Hillary Clinton karşısında şans verilmemişti.
Yemin edip göreve başlamasından bu yana 150 günde Suriye'de askeri müdahaleden Meksika sınırına duvar örülmesine, belirli Orta Doğu ülkelerinden ABD'ye uçuşlarda laptop taşınmasının yasaklanmasından uluslararası anlaşmaların iptaline kadar birbirinden radikal kararlar alan Trump'ın 2018'deki Senato ve 2020'deki Başkanlık Seçimleri'nden galibiyetle çıkamayacağı konuşuluyor.
Ancak popüler görüşün aksine Trump, yüksek ihtimalle 2020'de seçilecek ve 2022'de hem Temsilciler Meclisi, hem Senato'da elini güçlendirecek. Bunun dört nedeni ise şöyle:
1. VARSAYILAN ETKİSİ
İnsanlar gidişattan mutsuz olsa bile durumu değiştirmek için gönülsüz oluyorlar. Davranış bilimlerinde buna "Varsayılan Etkisi" deniliyor.
Büyük Buhran'dan İkinci Dünya Savaşı'na kadar görev yapan Franklin Roosevelt, dört dönem ABD Başkanlığı yapmıştı. Daha sonra yapılan anayasa değişikliği ile Başkanlık görevi iki dönemle sınırlandırıldı. O zamandan bu yana da ABD, 11 Başkan değiştirdi. Bunlardan sekizi, bir dönemden fazla görev yaptı: Harry Truman, Dwight Eisenhower, John F. Kennedy/Lyndon B. Johnson, Richard Nixon, Ronald Reagan, Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama.
1932'den bu yana yalnızca bir kişi sekiz yıldan daha az görev yaptı: 1976-1980 yılları arasında Başkanlık koltuğunda oturan Jimmy Carter.
2. SUÇLAMALAR İŞE YARAMAZ
Birçok Demokrat, Trump'ın yakın gelecekte Beyaz Saray'dan alınacağını düşünüyor. Biraz gerçekçi olalım: Bu sadece bir hayal.
Son dönemde çok konuşulan Rusya'nın ABD seçimlerine müdahale ettiği yönündeki iddialar gibi skandallar ancak yeterli deliller olursa bir sonuç verebilir. Sorgulama için ise Temsilciler Meclisi'nde çoğunluk gerektiriyor. Trump'ı görevden almak Senato'nun da üçte iki oyu anlamına geliyor.
Cumhuriyetçilerden destek görmediği takdirde Demokratların Trump'ı görevden almaya kudreti yok. 2018 Senato seçimleri de bu durumu değiştirmeyecek.
3. POPÜLERLİK
Amerikalıların birçoğu Trump'ı sevmiyor ama bunun sanıldığı kadar önemi yok. Halkın rekor seviyede düşük güven oyuna rağmen Trump, popülaritesi daha yüksek Hillary Clinton'ı mağlup etti. Yeniden seçilebilmek için yaptığı reklam masrafları için milyonlarca dolar harcayan Trump, Obama'nın ilk 100 günündeki harcamalarını ikiye katladı.
Çoğu insan Trump'a güvenmiyor olsa bile anketler de yeniden seçilebileceğine dair sinyaller veriyor. ABC News'un Washington Post ile ortaklaşa yaptığı anket, bugün yeniden bir seçim yapılsa tercihin Trump'tan yana olacağını gösteriyor.
4. TRUMP DEĞİLSE KİM?
Trump'ın "sevilmemesi", ancak karşısına çok güçlü bir rakip çıkarsa sonuç verebilir. "Varsayılan etkisi" nedeniyle halkın Trump hakkında değil, alternatifi hakkında ne düşündüğü daha önemli.
Kasımdan bu yana Cumhuriyetçilere olan destek sabit kalırken, Demokratların desteği dramatik şekilde azaldı. Seçmen, Demokratların ortalama Amerikalılar hakkında, Trump ya da Cumhuriyetçilere kıyasla, daha az bilgili olduğunu düşünüyor. Parti'nin popülist kanadı marjinalleşmeye devam ederken, 2020 seçimleri için konuşulan birçok Demokrat aday, "sıkıcı" neoliberal teknotratlar.
* Columbia Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sosyolog Musa Al-Gharbi'nin Marketwatch için kaleme aldığı makaleden çevrilmiştir.
** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
