Hepimiz Zero Hedge'iz

Finans-medya websitesi Zero Hedge'in takma isimli yöneticilerinin ifşa olduğu haberleri son zamanlarda internette büyük heyecan yarattı.

Zero Hedge finans sektörüne ilişkin keskin haberler, dedikodular ve söylentilerin önemli bir kaynağı olmanın yanı sıra altın iyimserleri, Fed düşmanları ve yüksek frekanslı işlemlere karşı olanlar için önemli bir liman olarak tanındı.

Benim Zero Hedge hakkındaki görüşlerim zaman içinde değişti. İlk başta risk alımını cesaretlendiriyor gibi gözüken maskülen görüntüye odaklanmıştım. Daha sonra bazı beğenmediğim ekonomik düşünceleri desteklemesini eleştirdim. Ancak daha sonra websitesinin aynı zamanda başka bir şey olduğunu fark ettim: Değişen teknoloji, regülasyonlar ve talep karşısında ekonomik geleceği hakkında endişelenen finans sektörü çalışanları için bir nevi destek grubu. Bu açıdan bakıldığında Zero Hedge ABD'nin ve gelişmiş dünyanın geri kalanından çok da farklı değil.

Yani hepimiz artık Zero Hedge'iz.  

FİNANS DÜNYASININ FENOMENİ ZERO HEDGE'İN KİMLİĞİ İFŞA OLDU

Zero Hedge'nin öcülerinden biri yüksek frekanslı işlem, yani HFT, sektörü. HFT'ler pek çok strateji kullanıyor, ancak en kaymak kâr kaynaklarından biri piyasa yapıcılığı, yanı alıcılar ve satıcılar arasında aracılık yaparak, teklif ve satış fiyatları arasında farkı cebe indirmek. Elektronik tradingin mümkün olduğu ve ürünlerin nispeten standardize olduğu piyasalarda HFT algoritmaları insan piyasa yapıcılarının yer alıyor durumda.

Teknolojinin finans sektörünü tehdit ettiği bir başka alan ise borsa yatırım fonlarında (ETF) çalışan sayısındaki artış. Bu pasif ürünler yatırımcıların basit ve ucuz bir şekilde varlıklarını çeşitlendirme, böylece de pahalı aracılara, satışçılara ve diğer insan çalışanlara ihtiyaç duymadan yatırım yapabilmelerine olanak sağlıyor. ETF'ler ve kuzenleri sayılabilecek endeks fonları, para yönetimi sektöründen gittikçe daha fazla pay alıyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde Zero Hedge'in ETF'lere yönelik de derin şüpheleri var.

Tabi ki finans sektörünü tehdit eden tek şey teknoloji değil. Dodd-Frank Act düzenlemesinin yanı sıra getirilmesi planlanan yeni reformlar da sektörün yapısında büyük değişikliklere yol açıyor ve kârların büyük kısmını tehdit ediyor. Tahvil ihracı gibi pek çok finansal hizmet talebi 2008 krizinden bu yana büyük gerileme gösterdi.

Tüm bu baskılar birikiyor. Wall Street bankaları bir yandan işten çıkarmalara gidiyor, bir yandan da ücretler düşüyor. Bu durumda finans sektörü çalışanlarının endişelenmesi çok normal.

Pek çok şeyin zıvanadan çıkmış gibi göründüğü bir dünyada pek çoğumuz basit açıklamalar arıyoruz. Ancak gelişmiş ülkeler vatandaşlarına daha fazla ekonomik güvence vermenin bir yolunu bulamazsa çok daha fazla yanlış yönlendirilmiş korku ve öfke görebiliriz. 

*Stony Brook Üniversitesi'nde bir dönem Yardımcı Doçentlik yapmış Noah Smith'in Bloomberg View için kaleme aldığı makaleden çevrilmiştir. 

** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.