BIST 100 9.915,62 % 2,05
USD/TRY 32,4676 % -0,21
EUR/TRY 34,7117 % -0,75
Piyasalar
9.915,62
% 2,05
32,4668
% -0,22
34,7127
% -0,74
1,0683
% -0,43
44,70
-0,19
2.333,12
% 0,03
89,42
% 0,46
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

AB-Türkiye toplantısının ardından

"Bir pazarlık masasından ziyade, konusu 'insan' olan sonuç odaklı bir toplantı geride kaldı"

AB-Türkiye toplantısının ardından
GÖKHAN ŞEN 08 03 2016, 09:41

Suriyeli göçmenlerin kaderini belirleyebilecek son derece önemli toplantılar serisi bir süredir sürüyor. Bunların sonuncusu ve belki de şu ana kadar en önemlisi dün Brüksel'de yapıldı. AB liderleri ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı toplantılardan çıkan sonuçlar açıklananları ve açıklanmayanları ile hayli önemli.

Toplantıdan sonra gelen açıklamalarda alınan kararların detayları paylaşılırken, henüz açıklanmayanlar içinse 10 gün sonraki AB Liderler Zirvesi'ni beklemek gerekecek. Önce açıklanan maddeler ile başlayalım. Gruplandırma ve sıralama, önem sırası atfetmeden tarafımca yapılmıştır.

MÜLTECİ GÖÇ YOLU

Avrupa için en açık göç yollarından biri Türkiye kanalı. Buradan botlar dahil birçok tehlikeli aracı kullanarak geçiş yapmaya çalışan Suriyeli mültecilerin dramları hala devam etmekte. Kısmen bu sebeple, kısmense organize olmayan göçü durdurmak ve insan hareketini kontrol etmeye çalışmak isteyen AB, Türkiye'den bunun durdurulmasını istedi. Yeni anlaşmaya göre 1'e 1 kuralı geçerli olacak. Yunanistan'a Türkiye koridoru üzerinden kaçak yollardan geçen ve Adalar'a sığınan her mülteci Türkiye'ye geri yollanacak ve Türkiye Cumhuriyeti mültecileri geri kabul edecek. Bunun karşılığında ülkemizdeki Birleşmiş Milletler kamplarından bir mülteci birliğe göç edebilecek.

Bu, düzensiz göç yolunu kapatırken aynı zamanda AB için yeni mülteci akınını durdurmak anlamına gelecek. Türkiye içinse kontrollü göç yolunu kontrol etmek anlamına geliyor. Önceki anlaşma Türkiye'nin sığınma hakkı AB tarafından reddedilen mültecileri geri alması yönündeydi.

PAZARLIK UNSURLARI

Bu görüşmeler yapılırken ve Türkiye uzun süre sonra karşısında ciddi bir masa bulmuşken başkaca pazarlıklara da girmek niyetinde ve AB tarafında bu karşılık bulmuş durumda. Bunlardan ikisi, tam üyelik için yeni fasılların görüşülmesi ve vize serbestisi.

Tam üyelik için hangi fasılların açılacağı henüz net değil ve 17-18 Mart AB zirvesi burada belirleyici olacak. Diğer yandan, vize serbestisi için durum oldukça sarih. Haziran ayında , Türkiye'ye uygulanan vize kalkacak. Ancak bu 72 maddenin sağlanmasına bağlı. Açıklama yapan Fransa Başbakanı Hollande'ye göre, 72 maddede ilerleme sağlanamazsa Haziran sonunda gelmesi beklenen vize serbestisi olmayacak.

Buradaki önemli konu ise Türkiye'nin bu 72 maddenin 62'sini tamamen ya da kısmen zaten sağlamış olması. Kalan 10 maddenin ise geri kabul anlaşması devreye girdikten sonra sağlanacağı yönünde açıklamalar var. Bunu bizzat AB Bakanlığı sitesinde bulunan şu belgeden aktarıyorum http://www.ab.gov.tr/files/stib/TR-ABVizeSerbestisi.pdf

Belge, Aralık 2015'te yayınlanan Türkiye - AB Vize Serbestisi Diyaloğu kitapçığı. Tüm bu anlatımı özetlemek gerekirse, Türk vatandaşları görünüşe göre Haziran ayında bu hakkı elde edecekler.

PARASAL KOŞULLAR

Türkiye ve AB arasında daha önce anlaşılan 3 milyar euro hala daha bildiğimiz tutar ve bu miktar tamamen mülteciler için harcanacak ancak konuşmaların gidişatından anladığımız kadarıyla bu para Türkiye Hazinesinin kasasına girmeyecek. İdaresi de tamamen birlik tarafından yapılacak. Ayrıca bu fonun kullanıma acilen açılması için bir görüş birliği oluşmuş durumda.

Diğer yandan, dün Başbakan Davutoğlu tarafından yapılan fazladan 3 milyar euro tutarındaki istek liderler zirvesinde görüşülüyor olacak. Bunun sonucuna ilişkin henüz bir ipucu elde etmiş değiliz. AB'nin pazarlık masalarını elden geldiğince takip etmeye çalışan biri olarak, öncelikle söz verilmiş 3 milyar euronun nasıl etki edeceğini görmek isteyeceklerini tahmin ediyorum ancak tabii ki mesele 18 Mart'ta kesinlik kazanmış olacaktır.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU

Zaman gazetesi ve Cihan Haber Ajansı'na kayyum atanması ve Can Dündar vr Erdem Gül'ün önce tutuklanarak ardından serbest bırakılmaları ancak henüz yargılarının sürmeleri sonrasında özellikle İtalya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin ses verdiğini duyduk. Bir ara İtalya'nın bu yüzden görüşmeleri tıkadığı yönünde haber akışı bile gördük. Toplantı sonunda Almanya Şansölyesi Merkel'in bu konudaki vurguları ise kamuya açık yapıldı.

Başbakan Davutoğlu'nun ise Zaman gazetesi hakkındaki açıklamalara bunun bağımsız yargının kararı olduğu şeklinde vurgu yapması ile taraflar görüşlerini dile getirmiş oldular. Avrupa ile daha fazla entegrasyon hatta tam üyelim istiyorsak benzer vurgulara alışmamız gerekiyor keza üye ülkeler belli standartlar için birbirlerine baskı yapabiliyorlar ve ortak bir değerler kümesi hedefliyorlar. Ne var ki konunun görüşmelerde baskın bir etken olmadığını söylemek mümkün.

Bir pazarlık masasından ziyade, konusu 'insan' olan sonuç odaklı bir toplantı geride kaldı denebilir. İllegal göçü engelleyerek daha fazla mülteci dramının yaşanmasını engellemeye çalışan tarafların başarılı olmalarını dilerim. Mutlaka politik bir çıkarım yapmak gerekirse, iki tarafın da kerhen kazançlı çıktıkları bir toplantı olduğunu söylemek mümkün. AB illegal göçü durdurup bunu aynı zamanda oldukça düşük bir maliyetle yapacak gibi görünüyor. Türkiye ise uzun süre sonra AB cephesinde bir ilerleme kaydetmiş olacak. Bu ilerleme turistik gezilerin serbestleşmesi olarak sınırlı kalırsa oldukça kötü bir sonuç elde etmiş olacağız. Ancak vize serbestisi, Kıbrıs birleşmesi, Gümrük Birliği yenilenmesi gibi maddeler kanalıyla daha fazla entegrasyon gelirse bu gerçek bir başarı olacaktır.

Vurguyu artırmak ve gerçek niyeti belli etmek adına; görüşmelerin mülteci dramına bir son vermek için düzgün bir baz sağlamasını umalım. Umalım çünkü bu dram sonraki nesilleri dahi yaralayacak ve üzecek bir safhaya varmış durumda. 


* Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Aktüerya, yüksek lisans eğitimini aynı üniversitesinin Finans Bölümü'nde tamamlayan Gökhan Şen, kariyerine 2007'de Ata Yatırım’da Yatırım Danışmanı olarak başladı. 2010-2013 yılları arasında Bloomberg HT’de Araştırma Müdürlüğü yapan Şen, görevine Ekonomi Koordinatörü olarak devam etmektedir.

** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

 

Yukarı

Business HT×