YORUM

Türkiye brüt rezervlerini ithalat ile artırıyor

2017 yılında altın ithalatı ihracatından yaklaşık 10 milyar dolar daha fazla gerçekleşmişti. Aşağı yukarı benzer bir rakamın TCMB’nin altın olarak tutulan döviz rezervlerinde artış olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Bunun anlamı, Türkiye’nin brüt döviz rezervini ithalat ile arttırmasıdır.

Yılın ilk iki ayını geride bıraktık, veriler geldikçe 2018 yılının en azından ilk yarısının görünümü konusunda daha güçlü sinyaller almaya başladık. Büyümenin öncü göstergeleri arasında bulunan eğilim anketleri, PMI ya da kredi verileri Türkiye Ekonomisinin büyüme hızında geçtiğimiz yılın ikinci yarısına göre bir ivme kaybına işaret ediyor. Bloomberg HT ile TCMB/TÜİK Tüketici Güven Endeksleri, sektörel eğilim anketleri ve bunların toplamından hazırlanan Ekonomik Güven Endeksi büyümede yavaşlama sinyali veriyor.

Kredi büyüme verilerine baktığımızda da 13 haftalık hareketli ortalaması yüzde 15’ler civarında seyreden veriler benzer bir eğilime işaret ediyor. Bununla birlikte, öncü göstergelerin mutlak seviyesinin genelde yüksek olduğunu, bir ivme kaybı olmakla birlikte 2018 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4-5 arası bir büyümeye işaret ettiğini öngörüyoruz. 

ALTIN İTHALATI YILA HIZLI BAŞLAMIŞ
 

BRÜT DÖVİZ REZERVLERİMİZİ İTHALAT İLE ARTIRIYORUZ 

Ocak ayına ilişkin açıklanan dış ticaret verileri de geçtiğimiz yıl gördüğümüz eğilimin devam ettiğine işaret ediyor. Global ekonominin fakat özellikle Euro bölgesinin hızlı büyümesine bağlı olarak çift haneli rakamlarda artmaya devam eden ihracat verileri görüyoruz.

Bununla birlikte, üretimde hem yüksek ara malı / enerji tüketimine bağlı olarak hem de geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yükselen emtia fiyatlarıyla daha güçlü artan bir ithalat verisi ile karşılaşıyoruz. Verilerde dikkat çeken bir nokta da toplam ithalat içerisinde altın ithalatının artış hızı ve gittikçe artan payı olarak görünüyor. Geçtiğimiz yıl çok belirgin olan bu eğilim bu yıl da devam ediyor.

2017 yılında altın ithalatı ihracatından yaklaşık 10 milyar dolar daha fazla gerçekleşmişti. Aşağı yukarı benzer bir rakamın TCMB’nin altın olarak tutulan döviz rezervlerinde artış olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Bunun anlamı, Türkiye’nin brüt döviz rezervini ithalat ile arttırmasıdır. Bununla birlikte, gerek reel, gerek beklenti açısından pozitif etkisi olan ihracat geliri ile arttırılan net döviz rezervidir. 

BEYAZ ALTIN'I VURAN MORGAN STANLEY RAPORU
 

FED'İN GÜÇLÜ FAİZ ARTIRIMI İÇİN ŞARTLAR ÇOK MÜSAİT

Fed’in yeni başkanı Powell’ın para politikasına ilişkin yaklaşımı bu hafta biraz daha netleşti. ABD ekonomisine ve büyümesine olan inancı güçlü bir başkan profili çizdi. Piyasalara faiz arttırımı konusunda Aralık ayında ne bekliyorsanız daha fazlasını bekleyin yönünde mesaj verdiğini düşünüyoruz. Bu da 2018 içinde 3 ya da 4 kez faiz arttırımı anlamına geliyor. Powell, ABD’de 1.5 trilyon dolarlık vergi indirimi ve bütçe harcamalarını arttıran paket ile önümüzdeki 2-3 yıl ekonominin güçlü seyredeceğini öngörüyor.

Trump’ın son korumacı politikalarıyla süre konusu daha da fazla tartışılabilir fakat en azından önümüzdeki 1-1,5 yıl büyümenin güçlü gitme olasılığı yüksek görünüyor. Bu durum şirket karlarını da pozitif etkileyip hisse senetlerine de olumlu yansıyacaktır. ABD hisse senedi piyasasının dalgalı olmakla birlikte güçlü seyretme ihtimali servet etkisi yoluyla ABD iç tüketim talebini güçlü tutmaya adaydır. Vergi indirimiyle harcanabilir gelirde ortaya çıkan artış da iç talebi olumlu etkileyecektir. İşsizliğin doğal oranların altını zorlaması ve gittikçe çıktı açığının yok olması ABD enflasyonunu bir miktar arttıracaktır.

Bütün bunların üzerine güçlü dolar söylemini de eklersek mevcut şartlar Fed’in güçlü faiz arttırımı için çok müsait görünüyor. ABD’de uygulanan mevcut politikalar kısa vadede büyümeyi olumlu etkilese de orta vadede sürdürülebilirliği çok zor görünüyor. Muhtemelen çok uzak olmayan o günler geldiğinde Fed’in faiz indirebilmesi için şimdi fırsat varken arttırması daha da elzem görünüyor. 

MEVDUAT FAİZLERİ 9 YILIN ZİRVESİNDE

* Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Piri Reis Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi'dir.

** Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve BusinessHT'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. Ayrıca burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değil, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.