ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu'nun (National Bureau of economic Research) paylaştığı yeni bir araştırmaya göre dini inançları çok kuvvetli olan ülkeler genellikle diğer ülkelere göre daha az yaratıcı oluyorlar.
Araştırma aynı zamanda Kilise'nin azalan rolü ve bilimsel gelişmelerin engelle karşılaşmadığı Batı Avrupa'lı modellerden, siyasi sınıfların bilimsel keşiflere direnen dini liderlerle yakın ilişkide olduğu teokratik modellere kadar dini görüşlerin ürettiği bütün siyasi ve bilimsel rejim tiplerini ele alıyor. Her iki şekilde de yüksek vergiler öne çıksa da harcamalar farklı yerlere yönlendiriliyor.
Araştırmanın yazarları, araştırmalarının dinin ekonomik büyümeyi engellediğine ya da ekonomik büyümenin dini engellediğine dair hiçbir kesin görüş sunmadığını dikkatli bir şekilde vurguluyorlar.
“Biz büyümenin sadece bir belirleyici faktörüne - bilim ve inovasyon- odaklanıyoruz ama din aynı zamanda birçok farlkı faktörle de ilişkili: genel okuyazarlık, verimlilik, sosyal kurallar, iç barış veya savaş vs."