Türkiye'de saadet ya da titan zinciri olarak bilinen, ortada herhangi bir ürün olmamasına rağmen belli miktarda para yatırılan, sonrasında para yatıran herkesin üye yaptığı kişi başına komisyon aldığı Ponzi Şeması'nın babası Charles Ponzi'nin 69'uncu ölüm yıl dönümü.
18 Ocak 1949'da beyninde oluşan bir pıhtı nedeniyle 71 yaşındayken yoksulluk içerisinde ölen tarihin en büyük dolandırıcılarından Ponzi kimdi?
1882'de İtalya'da doğan Ponzi, Rome La Sapienza Üniversitesi'ndeki dört yılını zengin arkadaşlarının hayatına uyum sağlayabilmek için yaptığı aşırı harcamalar nedeniyle parasız ve diplomasız tamamladı. O dönem birçok İtalyan gencinin yaptığı gibi "parayı bulmak" için ABD'ye taşınma kararı alan Ponzi, kendisinin tabiriyle "cebinde 2,5 dolar nakit ve 1 milyon dolarlık umutla" Boston'a geldi.
Ponzi, bu şehirde Ocak 1920'de kuracağı ve meşhur şemasını uygulamaya sokacağı "Securities Exchange Company" şirketine kadar çek sahteciliği yaptı ve ülkeye yasa dışı yollarla giren İtalyan göçmenlerin kaçakçılığı sırasında yakalanıp iki yıl hapis yattı.
Hapisten çıktıktan sonra kurduğu şirketin kapısına "90 günde paranızı ikiye katlayın" yazdıran Ponzi'nin ilk ayında 18 müşterisi toplam bin 800 dolar yatırdı. Ponzi'nin sayıları giderek artan müşterilerine vaadi ise 45 günde paralarını yüzde 50, 90 günde yüzde 100 artırmaktı.
İtalyan "iş adamı", bunun için ise İspanyol pesosunun resmi piyasa ile serbest piyasa arasındaki fiyat farkını kullandığını ve serbest piyasada ucuza aldığı pesoyla Uluslararası Posta Birliği Kuponu aldığını söylüyordu. Dediğine göre bu kuponlar daha sonra yüksek resmi kurdan ABD dolarına çevriliyordu.
Böylelikle 100 dolar yatıran birinin parasını 150 dolar olarak geri alması için Ponzi'nin 45 gün içerisinde iki kişiden daha 100'er dolar daha alması, sonrasında bu kişilerin de parasının ödenmesi için her biri 100 dolar ödemeye istekli dört kişi daha bulması gerekiyordu. Sistem bu şekilde binlerce kişinin dahil olduğu bir piramide dönüşüyordu.
Ponzi'nin bu planı 1920 yılı sona ermeden 15 milyon doları aştı. Ancak Boston merkezli bir gazetenin sistemin işleyişindeki sıkıntılar hakkında yayınladığı makalenin ardından endişeler de peşi sıra geldi.
Posta kuponları üzerinden kâr ettiklerini zanneden yatırımcılardan gelen nakit girişi bir anda kesildi. Başlatılan soruşturma kapsamında Ponzi'nin 7 milyon dolarlık borç ve 4 milyon dolarlık varlıkla iflas ettiği ortaya çıktı.
Yatırımcılar, posta pulları üzerinden kâr elde ettiklerini zannederken Charles Ponzi’nin bahsettiği pulların getirisi altı yılda ancak 500 bin dolara ulaşabiliyordu ve Ponzi, onca ay yalnızca A kişisinden aldığını B kişisine veriyor, iki kişiden de aldığı komisyonla zengin oluyordu.
Hakkındaki suçlamalar nedeniyle üç buçuk yıl hapis yatan Ponzi'yi çıktığında bir sürpriz daha bekliyordu. Boston'ın yer aldığı Massachusetts eyaletinde hakkında açılmış 22 dava daha bulunuyor ve yedi yıldan dokuz yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyordu.
Kefalet ödemeyi kabul eden Ponzi, 1925'te Florida'ya yerleşti ve burada da rahat durmadı. "Charpon Land Syndicate" adlı bir şirket kuran Ponzi, sattığı arazilerin 60 günde yüzde 200 getiri sağlayacağını savunuyordu. Üstelik vadettiği toprakların bir kısmı sular altındaydı.
1926'da hapis cezasına çarptırılan Ponzi, kefaletle serbest bırakıldı ancak katılması gereken duruşmaya gelmeyerek New Orleans'a kaçtı. Tanınmadan İtalya'ya kaçmak isteyen Charles Ponzi, kafasını kazıtıp bıyık bıraktı. Ancak yakayı ele veren ünlü dolandırıcı yakalandıktan sonra yedi yıl hapse mahkûm oldu. 14 Şubat 1934'te hapisten çıkan Ponzi, aynı yılın ekim ayında sınır dışı edildi.
İtalya'ya gittikten sonra İkinci Dünya Savaşı başlamadan Brezilya'da iş bulan İtalyan hava yolu şirketi Ala Littoria'da çalışmaya başladı. Ancak savaş sırasında İngiliz gizli servisinin müdahale etmesiyle şirket kapandı. Ömrünün son yıllarında bir süre çevrimenlik yapan Ponzi, 1941'de geçirdiği kalp kriziyle güçten düştü. 1948'de görme yetisini kaybetmeye başlayan İtalyan, bir süre sonra attığı pıhtı ile sağ bacak ve kolunun fonksiyonunu yitirdi. 18 Ocak 1949'da ise geride yalnızca cenazesi için 75 dolar bırakarak yaşamını yitirdi.
1934'te verdiği bir röportajda "ABD'ye sorun için gittim ve buldum" diyen Ponzi, ölümünden yaklaşık 10 ay önce şansını son olarak Rusya'yla denemiş, Sovyetler Birliği'ne 2 trilyon dolarlık altın kaçakçılığı yapmaya çalışmıştı. Ancak bu girişim de başarısızlıkla sonuçlandı.
Ponzi Şeması'nın yakın tarihlerindeki en önemli örneklerinden biri eski Nasdaq Başkanı Bernard Madoff, 65 milyar dolarlık dolandırıcılk sonrası 2009'da 150 yıl hapse mahkûm olmuştu.
Türkiye'de bilinen en meşhur örnek ise 90'lara damga vuran Titan Saadet Zinciri. Sonrasında 1998'da hapis cezası alan Kenan Şeranoğlu'nun kurduğu sisteme giriş ücreti 2 bin 400 marktı ve sistem kısa sürede 35 bin üyeye ulaşmıştı.