Yerli otomobil elektrikle çalışacak ve tüm dünyaya satılacak. Ticarileştirme tarafında, Almanya ve Fransa örneklerinde olduğu gibi Türkiye deyince de akla bir otomobil markasının gelmesi hedefleniyor.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Hedefimiz Türkiye'nin otomobilinin sadece Türkiye'nin yollarında değil, dünyanın bütün yollarında arz-ı endam etmesi yönündedir. Bu projede küresel bir başarı hedefliyoruz." dedi.
131. Bab-ı Ali Toplantıları'nda yaptığı konuşan Özlü, Türkiye'nin otomobilinin değişen sanayi yapısı ile birlikte, dönüşen otomotiv dünyasının yeni gerçeklerine göre projelendirildiğini vurgulayarak, "Artık içten yanmalı motor devri miadını doldurmak üzere. Bundan böyle gelecek, elektrikli otomobillerin olacak. Geleceği yakalamak için çıktığımız bu yolda, doğal olarak bizim otomobilimiz de elektrikli otomobil olacak. Elektrikli otomobil için en doğru zamanı seçtiğimize inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın, zamanlama açısından bize talimat vermesi çok doğru bir karardır. Bize düşen ise bunu uygulamaya sokmaktır. Türkiye'nin otomobili ile IP hakları Türkiye'ye ait bir prototip üreteceğiz. Bu araçlar, bir nevi yürüyen yazılım olacak." değerlendirmesinde bulundu.
İKİ FAZLI MODELLEME
Türkiye'nin otomobili projesini iki fazlı olarak modelledikleri bilgisini vererek şunları kaydetti:
"Birinci fazda ortak girişim grubundaki 5 şirketin eşit payla bulunduğu ortak bir şirket oluşturulması, ayrıca teknik ve mali analiz yapılması yer alıyor. İstanbul'da bir proje yönetim ofisi kurduk. Burada sürekli çalışan bir grup var. Bu grup 5 firmayı temsil eden kişilerden oluşuyor. Bakanlığımızdan ve TOBB'dan da 2'şer kişi var. Bu çalışmaya şirketin ana sözleşmesinin oluşturulması da dahil. Şirket için bir CEO bakıyoruz. Burada da uluslararası deneyimi ve başarısı olan kişilere bakıyoruz. Birinci faz, şirketleşme sürecinin tamamlanması ve prototiplerin ortaya çıkmasına kadar geçecek olan süreyi kapsıyor. Tek modelle değil 4 modelle piyasaya girmenin doğru olacağı söyleniyor. Buna dikkat edeceğiz.
İkinci faz seri üretim için üretim yerinin belirlenmesi, üretim tesislerinin oluşturulması ve dağıtım ve bayi sisteminin kurulmasını kapsıyor. Birinci ve ikinci faz için 24’er ay, toplamda 48 ay düşünüyoruz. Şu anda birinci fazdayız. Şirketleşme, teknik ve mali analiz yapma ve bir CEO atama sürecindeyiz. Ortaklar çok istekli ve uyumlu çalışıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, devlet en tepeden en alta kadar bu işin arkasında. Kurduğumuz model, özel sektörün önde olduğu, devletin alttan desteklediği bir model. Daha önce TÜBİTAK'ta yapılan çalışmalarla ilgili elimizde ne varsa ortak girişim grubuna verdik, bunları da değerlendirecekler."
BATARYA VE ŞARJ İSTASYONLARI EN ÖNEMLİ AYAKLAR
Özlü, enerji depolama, batarya ve şarj istasyonlarının da bu projenin en önemli ayakları olduğunu belirterek, "Şarj istasyonları da bizim çalışmamız kapsamında olacak. Bununla ilgili Bakanlar Kurulu kararı çıkarıyoruz." dedi.
Faruk Özlü, elektrikli araç kullanımının yaygınlaştırılması için tüketicilere yönelik bir teşvik mekanizması tasarımı üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Bakan Özlü, elektrik dağıtım sistemi altyapısını da değiştirecek bir sürecin başında olunduğunu ifade etti.
ESAS SORUN TİCARİLEŞTİRME
Bir otomobil yapmanın teknik olarak çok sorun olmadığını aktaran Özlü, "Esas sorun ticarileştirmede. 'Bir otomobilin tasarımı için 1 milyar dolar harcıyorsanız, bunu markalaştırmak için en az 5 milyar dolar harcamanız gerekir' diyen analizler var. Yani minimum 1'e 5. Amacımız Türkiye'nin bir markasını oluşturmak. Nasıl Fransa deyince akla Renault, Peugeot geliyorsa; Almanya deyince akla Volkswagen, Audi geliyorsa; Türkiye deyince de akla bir otomobil markasının gelmesini amaçlıyoruz. Bu kolay değil ama bunu yapacağız. İnşallah bunu başardığımızda, Türkiye'ye fabrika kuran Toyota gibi belki biz de Cezayir'e, Kazakistan'a, Orta Afrika'ya fabrikalar kuracağız. O bakımdan markalaşmak bu işin en zor tarafı. Dolayısıyla marka konusunun öneminin farkındayız. Buna çalışacağız ve Türkiye'nin adıyla anılacak bir markası olacak." diye konuştu.