GAZETE HABERTÜRK
02 10 2017, 07:46 Güncelleme: 07:47
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarına yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Bali, 15 Temmuz sonrası Türkiye’nin notunu kıran kredi derecelendirme kurumlarının olumsuz rapor yayımladıklarına dikkat çekerek ekonomide gelinen nokta itibarıyla bunun hesabının sorulması gerektiğini belirtti.
Reyting kuruluşlarının darbe girişimi sonrasındaki tutumunu eleştiren Bali, “Hatırlayınız, savları vardı. Borçların çevrilebilirliği, reel sektörün açık pozisyonu şu bu diye bir sürü şey yazmışlardı. Büyümeyle ilgili yazdıkları şeyler vardı. ‘Rating şirketleri sizin epey öngörünüz vardı. Ne oldu onlara?’ diye sorulmalı. Hakikatten bahsediyorum. Bugün sendikasyon kredisinde ne dedik; yüzde 104… Bütün sektörde yüzde 100’ün üzerinde. Reel sektörün borçlarının dönüşünde sorun yok. Ekonominin büyümesi ilk iki çeyrekte 5 olmuş. Sessiz sedasız tahminleri revize edip yüzde 4.7 yapıyor. Evvelden hiçbir şey söylememişe de geliyor” diye konuştu.
Gazete Habertürk'e konuşan Bali, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu ülkenin hiç mi milli refleksi yok? Sen onları öyle oynayacaksın. Hanehalkının geliri var, işletmelerin gelirleri var. Bu basit mi bu kadar? Şöyle revize ettiğinde evvelkiyle ilgili hesabı vermiş oluyor. Nasıl şey bu? Pardon bile demiyor. Yeni tahminini açıklıyor. Şu anda yüzde 2.6 bir tanesininki, 3 küsur da bir tanesininki büyüme. Revize edecekler çatır çatır şimdi. Bir süre sonra şöyle olacak; bir rakam daha geldikten sonra revize ettiği bir raporunu daha önce hiçbir şey söylememiş gibi yazıp geçecek. Bu kadar bedelsiz… Koca ülkenin ekonomisiyle ilgili oyun oynar gibi bir rapor kimin harcına? O kadar kolay mı bu?”
"VERİYLE KONUŞTUĞUNUZ ZAMAN SUSTURUYORSUNUZ"
Bali, kredi kuruluşlarının yaptıklarının bir sorumluluk meselesi olduğunu söyleyerek, “Bir tane maddi hata içeren bir rapor yayınlanmış. Bu rapora medeni bir cevap verilmiş. Niye bunu bir tek İş Bankası yazsın? Yok mu bu ülkede başka? Kamudaki sözcüler hamaset üzerinden gidiyor. Zaten kamunun söylediklerini de savunma olarak algılama eğilimi var. Veriyle konuştuğunuz zaman karşıdaki adamı susturabiliyorsunuz. Göz boyayalım demiyorum tabii ki ama hakikatleri de gözden kaçırmayalım. Bir de tek taraflı bilgiler vererek tartışmalardaki taraflılıklarıyla ülkeye zarar verdiklerinin ya farkında olmayanlar ya da bunu tercih etmekte mahsur görmeyenler var” dedi.
"EKONOMİDE VERİLER POZİTİF"
Adnan Bali, büyümenin bundan sonrasında ne kadar sürdürülebilir olacağına ve bir büyüme kompozisyonu değişikliği olup olmayacağına bakmak gerektiğini belirterek “Şu anda bunun için bir öngörünüz var mı derseniz, şu an için bunu görmüyoruz, bilmiyoruz. Bekleyişler ne kadar değişecek? Mesela şunları biliyoruz; PMI Endeksi 2011 Mart’ından sonraki en yüksek değerinde. Sanayi üretimi 2011 Ocak ayından sonraki en yüksek değerinde. 700 bin kişinin üzerinde net istihdam artışı var. Ama işgücüne katılım oranı da son derece yüksek olduğu için biraz zayıf kalıyor” dedi.
"SKANDAL RAPOR HAZIRLANDI"
İş Bankası Genel Müdürü Bali, bu kurumların Türkiye’deki politika faizini bile doğru yorumlayamadıklarını dile getirerek şöyle devam etti:
“Hatırlayınız yüzde 4’lerdeyken politika faizi, Merkez Bankası faiz koridorunu başlatmıştı. Ve koridorun üstünden fonlama yaptığı için de fiili fonlama faizleri yüzde 7.5 - 8’lerdeydi. Sonra politika faizini yüzde 10’a çıkarttığında Merkez Bankası, bunlar rapor hazırladılar. Uluslararası bir organizasyonda dağıttılar, oradaki katılımcılara, 6 puan yükseldi diye politika faizi. Oysa 6 puan yükselmiş değildi. Daha fiili ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ile politika faizi denilen alt bir ayrıma dikkat etmeden... Bu duruma vakıf değillerse bile bu rapor skandal, bildiği halde böyle yazıyorsa başka bir skandal."
