BLOOMBERG
21 09 2017, 08:35 Güncelleme: 08:40
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan altı yıldan fazla süren iç savaşa son vermek üzere Rusya ile birlikte çalıştığı Suriye’ye daha fazla asker göndermeye hazır olduğunu söyledi.
Erdoğan, New York’taki Bloomberg Küresel İş Forumu’nda Bloomberg’e verdiği röportajda "Suriye sınırındaki askerlerimiz her an göreve hazır durumda" derken, geçen sene Ağustos ayından bu yana Suriye’nin kuzeyinde IŞİD ve YPG’ye karşı savaşan Türk ordusunun değişen şartlara göre oradaki güçlerini genişletebileceğini veya azaltabileceğini belirtti.
Erdoğan, NATO üyesi olan ülkesinin Suriye’de Rusya ile çalışarak "sonuç elde ettiğini" bildirirken Obama yönetimi sırasında Türkiye’nin konuyla ilgili kapsamlı görüşmeler yaptığını ancak sonuç alınamadığını söyledi. Perşembe günü ABD Başkanı Donald Trump ile görüşecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile görüşmelere devam edeceğini ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putinile önümüzdeki hafta Perşembe günü akşam yemeği yiyeceğini kaydetti.
ABD gibi, Türkiye de Suriye savaşında Suriye Hükümeti’ne karşı olan tarafa destek veriyor. Ancak Rusya’nın askeri müdahalesi Suriye’deki rüzgarı Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yönüne çevirirken Türkiye, ülkenin istikrara kavuşması için Rusya ve İran ile işbirliğini artırıyor. Bu durum Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın alma kararı ile birleşince, birçok analist Türkiye’nin Batı ittifakındaki yerini sorgulamaya başladı.
"BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKARIZ"
Erdoğan, Rusya ile imzalanan silah anlaşmasının Türkiye’nin kendini korumaya yönelik atması gereken bir adım olduğunu vurgularken, "Biz NATO ülkelerinden istediğimiz silahları alamıyorsak ne yapacağız? Başımızın çaresine bakacağız" ifadesini kullandı.
Erdoğan, Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerindeki bir diğer önemli noktayı tanımlarken; "Türkiye 1963’te Avrupa Birliği’ne üye olmak için resmi başvuru yaptı. 54 yıldır Türkiye AB kapısında bekletiliyor. Türkiye’ye uygulanan aslında siyasi bir ambargodur" dedi. Erdoğan, Türkiye’nin neden vazgeçmediğine yönelik soruyu ise; "Bu çok güzel bir soru. onlar istiyorlar ki Türkiye buradan kaçsın. Yok, biz hiçbir zaman minderden kaçmadık. Minderden kaçan da olmayız. Kararlarını versinler, bizim kararımız kolay." sözleriyle yanıtladı.
Avrupa’nın Erdoğan hükümetine yönelik eleştirilerinde sık sık gündeme gelen bir konu da baskı. Sınır Tanımayan Gazeteciler’e göre Türkiye 188 kişi ile dünyada en fazla gazetecinin tutuklu bulunduğu ülke konumunda. Örgütün 2017 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 179 ülke arasında 155. sırada.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuya cevabı ise her zamankine benzer: "Bu hapiste dediklerinizin çoğu gazeteci filan değil. Bunların çoğu terörist. Bombalama olaylarına adı karışmış, hırsızlığa karışmış kişiler, soygun yapanları var."
"REFERANDUM HATA"
Erdoğan ayrıca Batılı müttefiklerini çifte standartlı olmakla da itham ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz yıl darbe girişiminde bulunan FETÖ’nün liderinin ABD’de yaşadığını, Almanya’dan ise PKK gibi terör örgütleri ve teröristlerle ilgili verilen dosyalara karşılık geri dönüş alınamadığını söyledi. Son yıllarda Erdoğan hükümeti yurt içinde Kürt gruplarla mücadeleye girişmesine rağmen Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile ilişkilerini geliştirmişti. Ancak bu durum IKBY’nin gelecek hafta yapacağı bağımsızlık referandumu ile değişebilir.
Erdoğan, referanduma gidilmesi halinde Türkiye’nin yaptırımları gündeme getireceğini, öne alınarak Cuma günü toplanacak olan Milli Güvenlik Kurulu’nda ne gibi yaptırımlar uygulanacağının kararının alınacağını söyledi. Kürtlerin bağımsızlık hamlelerinin ülkelerine yayılabileceğini kaygısıyla İran ve Suriye gibi Kürt azınlığı bulunan Türkiye de IKBY’nin referandumuna karşı çıkıyor.
Irak’ın asla parçalanmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, özel temsilcilerini Barzani’ye gönderdiğini ve "böyle bir yanlışın içine girmeyin" mesajını ilettiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı, "Ancak ne yazık ki bu yanlışı şu anda yapmış durumdalar. Temenni ederim ki Barzani ve ekibi hemen bu yanlış karardan vazgeçerler" diye konuştu.
