REUTERS
25 08 2017, 16:30 Güncelleme: 16:31
Saudi Oger'in Türk birimi OTAŞ'ın Türk Telekom'da sahip olduğu yüzde 55 hissenin satışında Saudi Telecom Company ile yürütülen görüşmelerin sonuçsuz kalması halinde, kamu yeni bir oyuncu ile alıcı olmayı değerlendiriyor.
Reuters'a bilgi veren kaynaklar şu anda bazı Körfez ülkelerinden de ilginin olduğu Türk Telekom hisselerinin satışında potansiyel en ciddi alıcı olan Saudi Telecom Company (STC) ile görüşmelerin sürdüğünü, ancak bir-iki ay içinde sonuç alınamaması halinde "B planı" olarak kamunun bir kurumu aracılığıyla bu hisseleri alabileceğini belirtiyor.
Konu hakkında doğrudan bilgi sahibi üst düzey bir kaynak, "Şu anda 'bu hisseleri ben alayım' diye açık oynayan bir tek STC var. STC'nin dışında bazı Körfez ülkeleri de var; ancak bu bir lisans, sadece para verenin alacağı bir iş değil" dedi.
Aynı kaynak STC ile müzakerelerin sonuçsuz kalması durumunda devletin bir kamu oyuncusu ile hisseleri satın alabileceğini belirterek, "(STC'nin) almaması durumunda Eylül-Ekim'de devlet burada bir kamu gücü ile alıcı olarak aktif rol alabilir" diye konuştu.
Konu hakkında bilgi sahibi diğer bir kaynak ise, "Türk Telekom son derece stratejik ve önemli bir şirket. Elbette kaderine terk edilmeyecek. Kamu gerektiğinde devreye girerek sorumluluk alacaktır ve bu seçenek halen değerlendiriliyor" dedi.
Türk Telekom'da hali hazırda Hazine'nin yüzde 25, Türkiye Varlık Fonu'nun ise yüzde 6.68 payı bulunuyor.
Lübnanlı Hariri ailesinin, STC ile ortak olduğu Oger Telecom şirketi 2005 yılında Türk Telekom'un yüzde 55'ini satın aldı. Satın alma Oger Telecom'un Türkiye'de kurduğu Ojer Telekomünikasyon AŞ (OTAŞ) adlı bir şirket üzerinden yapıldı. Oger satın alma için kullandığı kredinin her biri 290 milyon dolar büyüklüğündeki Eylül 2016 ve 2017 Mart ayı geri ödemelerini kaçırdı.
Hazine'nin Oger'in elindeki Türk Telekom hisselerine el koymak gibi bir hakkı bulunmuyor, ancak olası bir hissedar değişikliği için Hazine'nin onay ya da veto hakkı bulunuyor.
Konu hakkında bilgi sahibi üçüncü bir kaynak ise hükümetin Türk Telekom'a bir oyuncu olarak girebileceğini belirterek, "Böylece kredi uzun bir vade ve uygun bir maliyetle yapılandırılır. Bankalar mağdur olmaz" dedi.
Hükümet ve Oger Telecom'a konuyla ilgili ulaşılamadı. OTAŞ telefonlara yanıt vermedi. STC sorulara yanıt vermedi.
KREDİ EYLÜL SONUNDA "CANLI"DAN "İZLEMEYE" DÖNÜŞEBİLİR
Oger'e 2013 yılında 4.75 milyar dolar tutarındaki krediyi veren 30'a yakın banka arasında en büyük payı Akbank, Garanti Bankası ve İş Bankası alıyor.
Kredide Akbank'ın 1.5 milyar dolar, Garanti'nin 951 milyon dolar ve İş Bankası'nın 1.9 milyar lira karşılığı payı bulunuyor.
Bankacılar Oger'in krediyi geri ödemekte yaşadığı başlıca zorluklardan birinin de doların TL karşısında yüzde 90'a yakın değer kazanması olduğunu belirtiyorlar. Türk Telekom'dan TL cinsi temettü geliri olan Oger, kur artışı nedeniyle artan borçları ödemekte zorlanıyor.
Aynı kaynağın verdiği bilgiye göre 4.75 milyar dolar tutarındaki krediyi veren bankalar bunu Eylül sonuna kadar "canlı kredi" olarak tutabiliyor ve bu süreden sonra izlemeye alacakları için krediye karşılık ayırmaları gerekiyor.
Kaynak, "Bankalar o yüzden Eylül sonuna kadar sonuçlansın istiyor. Eğer kredi canlı kredi olmaktan çıkarsa, bankalar karşılık ayırmak zorunda kalacak, kârlılıkları baskılanacak. Bankalar bu kredileri yıl sonuna kadar canlı kredide tutmak için bağımsız denetçilerle görüşüyor" dedi.
Bankacılık sektörünün üzerinde 4.75 milyar dolar Türk Telekom ve 1.6 milyar dolar da Çukurova Holding'e Turkcell için Ziraat Bankası tarafından 2014 yılında verilen kredi olmak üzere toplamda 6 milyar doların üzerinde kredi riski bulunuyor. Bunun takibe düşmesi ve bunun için karşılık ayrılması bankacılık sektörüne ciddi bir kârlılık baskısı riski yaratabilir.
Oger'in bugüne kadar iki kredi ödemesini kaçırmasının ardından, Hazine şirkete bir yazı yollayarak, Eylül sonuna kadar OTAŞ'ın yükümlülüklerini yerine getirmesini istemişti.
OTAŞ'ın Eylül sonuna kadar yükümlülüklerini yerine getirememesi durumunda, OTAŞ'ın yönetim kurulu üyeleri Türk Telekom'dan düşmüş sayılacak ve yerlerine Hazine'nin atama yetkisi olacak. Hazine'nin imtiyaz sözleşmesinde böyle bir hakkı bulunuyor.
