Cumhurbaşkanı Ekonomi Baş Danışmanı Doç. Dr. Hatice Karahan, şirketlerin finansman sorununu çözmek için 250 milyar liralık bir hacimle bu yıl uygulamaya alınan Kredi Garanti Fonu'yle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
BloombergHT'ye konuşan Karahan, yılı yüzde 5,5 oranında bir büyümeyle kapatılabileceğini ancak bunun yatırımla mı, tüketimle mi, yoksa ihracatla mı olacağının önemli olduğunu vurguladı.
Ekonominin hem iç hem dış taleple beslenmesi gerektiğini aktaran Karahan, Kredi Garanti Fonu'nun sektörlere canlılık getirdiğini ancak gelinen noktada gerek faizlerden gerekse tüm ilgili oranlardan görüldüğü üzere bir kaynak baskısı oluştuğunu söyledi.
Karahan, "Kaynak ihtiyacımız bu noktadan sonra farklı bir hikayeye giriyor. O yüzden, içerideki tasarrufların kısıtlı olduğunu, dışarıda da koşulların sıkılaşmaya gideceğini düşündüğümüzde, Türkiye'nin farklı bir şeyler söylemesi gerekiyor. İkna edici bir ortama kavuşması gerekiyor ki bu fonu çekebilelim. Tabi bu arada içerideki tasarrufları artırmak önemli olacak" dedi.
Doç. Dr. Karahan, Açıl Sezen'in "Kredi Garanti Fonu, stratejik sektörlere daha yoğun kaynak tahsisiyle mi, yoksa boyutunun büyütülerek seneye de devam etmesinin sağlanmasıyla mı varlığını sürdürecek?" şeklindeki sorusunu kredilerin ihracatı artıracak, yatırımı artıracak stratejik yatırımlara yönlendirilebileceğini söyleyerek şöyle yanıtladı:
"Bununla ilgili tartışmalar giderek artıyor. Tabii limite de yaklaşıldı. Bankalar yorucu bir süreç geçirdi ama herkesin sonuçta mutlu olduğu bir dönem oldu. Gerek firmalar, gerekse bankacılık sektörü için olumlu oldu.
Özellikle ticari kredilerdeki hareketlenme çok bariz bir şekilde görülüyor. Kredi Garanti Fonu'nun etkilerinin nasıl olduğunu gösteren çok detaylı verilere şu anda sahip değiliz. Ancak mesela kredilerin eğilim anketine baktığımızda, özellikle borç yapılandırması yönünde bir talep geldiğini görüyoruz. Bu hem anlaşılır, hem de beklediğimiz bir şey. Bunun yanı sıra stok artışı ve işletme sermayesi gibi ihtiyaçlar için de özellikle KOBİ'lerin Kredi Garanti Fonu ve diğer kredilerdeki talebi tetiklediğini görüyoruz. Bu da aslında şuna geliyor: Yatırım için ne kadar kullanıldı? Ben tüm göstergelere baktığımda bunun daha az yatırıma gittiği kanaatindeyim. O yüzden bundan sonraki dönemde bahsettiğin ilk şık önemli olacak. Daha seçilmiş sektörlere ve ihtiyaçlara binaen bir sistemin devamı olacaksa bu şekilde olması gerekiyor."
KGF'nin bankacılık da dahil birçok sektörü ayakta tuttuğunu söyleyen Karahan, "Bundan sonra daha etkili çözümlere ihtiyacımız var" dedi.