BUSINESSHT
01 08 2017, 10:33 Güncelleme: 13:49
TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, enflasyon görünümünde iyileşme olana kadar sıkı duruşun süreceğini söylerken, bankanın enflasyon tahminlerinde ılımlı bir artış yaptığı görüldü.
Başkan Çetinkaya, 2017 yılının 3. enflasyon raporu toplantısında bankanın makro ekonomik analizlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Buna göre 2017 yılı sonu için daha önce yüzde 8,5 olan enflasyon tahmini yüzde 8,7 olarak revize edildi. Aynı dönem için gıda enflasyonu beklentisi ise yüzde 9'dan yüzde 10'a çıkarıldı.
Enflasyonu düşürmeye odaklı ve sıkı bir politika duruşu altında, enflasyonun yüzde 5’lik hedefe kademeli olarak yakınsayacağını vurgulayan Çetinkaya, "Enflasyonun 2017 sonunda yüzde 8,7 olarak gerçekleşeceğini; 2018 sonunda ise yüzde 6,4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz. Bu çerçevede enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2017 yılı sonunda yüzde 7,8 ile yüzde 9,6 aralığında (orta noktası yüzde 8,7), 2018 yılı sonunda ise yüzde 4,7 ile yüzde 8,1 aralığında (orta noktası yüzde 6,4) gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz." diye konuştu.
2017 sonu enflasyon tahminini Nisan Enflasyon Raporu’na göre 0,2 puan yukarı yönlü güncellerken, 2018 sonu enflasyon tahminini değiştirmediklerini belirten Çetinkaya, iktisadi faaliyet görünümündeki iyileşmeye bağlı olarak yukarı yönlü güncellenen çıktı açığının 2017 sonu tahminine 0,2 puan artırıcı yönde etki yaptığını ifade etti. Çetinkaya, şunları kaydetti:
"Tahminler üzerinde etkili olan bir diğer unsur, 2017 yılı gıda enflasyonu tahminlerinin yüzde 9’dan yüzde 10’a güncellenmesi oldu. Söz konusu güncelleme, bir önceki rapor dönemine göre 2017 yıl sonu enflasyon tahminine 0,2 puan ekledi. Öte yandan, son dönemde Türk lirası istikrarlı bir seyir izlerken, petrol fiyatlarında belirgin bir düşüş gözlendi. Böylece ABD doları cinsinden ithalat fiyatları varsayımında yapılan yukarı yönlü güncellemeye rağmen Türk lirası cinsi ithalat fiyatları 2017 yıl sonu enflasyon tahminini 0,1 puan aşağı çekti. Ayrıca tütün ürünlerinde otomatik vergi artışının gerçekleşmemesi sonucunda, alkol-tütün ürünlerinin yıl sonu tüketici enflasyonuna etkisi, bir önceki Enflasyon Raporu tahminine göre, 0,1 puan düşürücü yönde oldu. Bu çerçevede, Nisan Enflasyon Raporu’nda yüzde 8,5 olarak açıkladığımız 2017 yıl sonu tüketici enflasyonu tahminimizi yüzde 8,7’ye yükselttik. Diğer taraftan, 2018 yıl sonu tüketici enflasyonu tahminini ise yüzde 6,4 olarak koruduk. Çıktı açığındaki kapanmanın 2018 yıl sonu enflasyonunu 0,1 puan artıracağını, Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarına dair varsayımlardaki güncellemenin ise söz konusu etkiyi telafi edeceğini tahmin ediyoruz."
DEZENFLASYON SÜRECİ KATKI SAĞLAYACAK
Çetinkaya, mali disiplininin gelecek dönemde de korunacağı bir senaryoyu esas aldıklarını belirterek, "Elbette borçlanma oranları ve iç borç çevirme oranları dahil Hazine Müsteşarlığımızın yaptığı plan ve iletişim önümüzdeki dönemde piyasalar açısından yol gösterici olacaktır. Genel olarak ülke ekonomisine duyulan güvenin, bu anlamda, para politikası başta olmak üzere ekonominin cazibesini artıran unsurların Hazine borçlanmasında yabancı sahiplik oranını artıracak faktörler olacağını düşünüyoruz." dedi.
Çetinkaya, "Enflasyon Raporu 2017-III"ün tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıda yaptığı sunumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ekonomi yönetimi tarafından, bu yıl borçlanma limitlerinin aşılacağının söylendiği hatırlatılarak, "Size göre hemen çıkış politikası uygulanmalı mı yoksa mali alanda elimiz rahat mı?" şeklindeki soru üzerine Çetinkaya, atılan adımların iktisadi faaliyette aşağı yönlü risklerin belirginleştiği bir dönemde, sahip olunan mali alanın seçici ve sorunun kaynağına odaklı bir şekilde kullanılması açısından sağlıklı olduğunu dile getirdi.
Çetinkaya, tedbir ve teşviklerin, geçen yıl yaşanan şokların ülke ekonomisine olumsuz etkilerini karşılamada başarılı olduğunu kaydederek, "Tüm politikaların başta güven kanalının güçlendirilmesi olmak üzere talep daralmasının önlenmesi ve finansal koşulları destekleyerek kredi kanalının etkin çalışmasına katkı sağladığını gördük." diye konuştu.
Mali disiplininin gelecek dönemde de korunacağı bir senaryoyu esas aldıklarına işaret eden Çetinkaya, borç stokunun hala Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya göre düşük seviyede seyrettiğini belirtti. Çetinkaya, "Elbette borçlanma oranları ve iç borç çevirme oranları dahil Hazine Müsteşarlığımızın yaptığı plan ve iletişim önümüzdeki dönemde piyasalar açısından yol gösterici olacaktır. Genel olarak ülke ekonomisine duyulan güvenin, bu anlamda para politikası başta olmak üzere ekonominin cazibesini artıran unsurların Hazine borçlanmasında yabancı sahiplik oranını artıracak faktörler olacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri ile yaşanan sıkıntıların ülke ekonomisine olası etkilerine ilişkin bir soru üzerine Çetinkaya, Avrupa ile yaşanan sıkıntıların ekonomik yansımalarına dair henüz bir etki görmediklerini, gelecek dönemde de olmamasını umduklarını ifade etti. Çetinkaya, özellikle dış ticaret kanalında Avrupa Birliği ile ilişkiler ve ihracat performansının oldukça güçlü seyrettiğinin altını çizdi.
Bir başka soru üzerine Çetinkaya, Merkez Bankası olarak makro ekonomik dengeleri ve finansal istikrarı gözeterek para politikasını oluşturduklarını, bundan sonraki dönemde de böyle şekilleneceğini vurguladı.
Memur maaşları konusundaki görüşleri de sorulan Çetinkaya, gelecek yıl için para politikası duruşu ve dezenflasyon sürecinin önemli bir avantaj sağlayacağını kaydetti.
Dezenflasyon sürecinin tüm aktörlere sağlayacağı katkıların 2018'de daha net görülebileceğini belirten Çetinkaya, "Yüzde 6,4'lük tahmine ulaşılması toplamda tüm taraflar için daha sağlıklı makroekonomik koşulları beraberinde getirecektir. Onun için enflasyon hedefimizi önümüzdeki yıl için yüzde 6,4 olarak koruduk." dedi.
