BIST 100 9.796,06 % 0,76
USD/TRY 32,4975 % -0,21
EUR/TRY 34,9453 % 0,26
Piyasalar
9.798,79
% 0,79
32,4989
% -0,21
34,9531
% 0,29
1,0728
% 0,28
44,84
-0,51
2.326,37
% 0,44
87,98
% -0,05
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Ziraat Odaları Birliği'nden zeytinlik açıklaması

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, kanun tasarısında zeytinliklerle ilgili ciddi endişeleri olduğunu ve görüşlerinin alınmadığını söyledi

Ziraat Odaları Birliği'nden zeytinlik açıklaması
BUSINESSHT 09 06 2017, 12:05

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kamuoyunda "Üretim Reformu Paketi" olarak bilinen "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesine İlişkin Kanun Tasarısı"nda, zeytinliklerle ilgili düzenlemenin komisyona geri çekilmesinin yerinde bir karar olduğunu bildirerek, “Kanun tasarısında zeytinliklerle ilgili düzenleme konusunda ciddi endişelerimiz vardır. Görüşümüz de alınmamıştır” dedi. 

"KURUL, ZEYTİNLİKLERİ KORUYAMAZ"

Bayraktar, nerenin zeytinlik olup olmayacağına karar verecek bir Kurul'un oluşturulacağına yer veren tasarı maddesiyle ilgili şunları söyledi:

"Kurulun oluşumuna baktığımızda kamu ağırlıklı bir yapı söz konudur. Bu da endişemizi artırmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Araştırma Enstitüsü, Ziraat Odası, Zeytinyağı İhracatçılar Birliği, Ziraat Fakültesi olumsuz oy kullansa bile zeytinlik alanlar aleyhine karar çıkma riski fazladır. Sonuç olarak bu yapısıyla Zeytin Sahaları Koruma Kurulları zeytinlikleri koruyamaz." 

Tasarıda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebileceğinin belirtildiğine dikkati çeken Bayraktar, “Tarımdan birinci derecede sorumlu olan Tarım Bakanlığı’nın yetkisinin valiliklere devredilmesiyle birlikte karar sadece valinin inisiyatifine bırakılmaktadır" dedi.

Tasarıda öngörülen zeytin sahaları koruma kurulu, zeytinlik sahası bulunan her ilde valinin başkanlığında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın ildeki üst düzey temsilcileri ile Ziraat Fakültesi, Ziraat Odaları ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı araştırma enstitüsünden birer üye, ticaret borsası, ticaret borsası yoksa ticaret ve sanayi odasından bir temsilci, Zeytinyağı İhracatçılar Birliği’nden bir temsilci olmak üzere 11 üyeden oluşacak. 

"ÖNCEKİ KURUL TARIM ARAZİLERİNİ KORUYAMAMIŞTI"

Kendilerinin yerine Kurul'a ticaretçilerin alındığını söyleyen Bayraktar, daha önce de tarım arazilerinin korunması için kurulan Toprak Koruma Kurulu'nun görevini ifa edemediğini söyledi:

"Kamu yararı kavramı Toprak Koruma Kurulları'nda olduğu gibi istismar edilebilir. Nitekim Zeytin Sahaları Koruma Kurulları gibi işlev gören Toprak Koruma Kurulları da tarım arazilerini koruyamamıştır. Toprak Koruma Kurulları tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasını önleyememiştir. Bu kurullar görev yapsa, bu kurulların faaliyette olduğu dönemde, 2,1 milyon hektar arazi tarım dışına çıkarılabilir miydi?

Burada kamu yararı kavramı her zaman istismar edildi. Toprak Koruma Kurullarında tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasına itiraz eden, şerh koyan Ziraat Odalarımızın kurul üyeliği iptal ediliyor. Bizim yerimize Kurula ticaret erbabı alınıyor.” 

"TESİSİN SÜRESİ BİTİNCE KİMSE ZEYTİNE DÖNMEZ"

Yapılmak istenen değişikliklerle önemli bir tarım, sanayi, ticaret ve istihdam alanı olan zeytincilik sektörünün büyük ölçüde zarar göreceğini, geçimini zeytinliklerden sağlayan üreticilerin de mağdur olacağını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Bir alanı zeytinlik dışına çıkarmak telafisi mümkün olmayan sorunlar doğurmaktadır. Zeytinlik alanlarında yatırım yapanların kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlü kılınsa da, bu alanlarda tarımı bırakan, üretimden uzaklaşan üreticilerin yeniden tarıma dönmesi mümkün görülmemektedir. Zeytin yetiştirilen alanlarda yapılacak faaliyetler nedeniyle doğal yapısı bozulan toprağın verim gücü düştüğü gibi, toprak ve su erozyonuna açık hale gelecek, çölleşme riski daha da artacaktır.

"MERALAR SANAYİYİ ŞEHİR DIŞINA TAŞIYACAK YERLER DEĞİL"

 Kanun tasarısında durumu ve sınıfı çok iyi veya iyi meraların dışındaki meraların tahsis amacının değiştirilmesi bölümünün de olduğunu belirten Bayraktar, “Meraları, yerleşim alanları içinde bulunan endüstri, teknoloji geliştirme, organize sanayi bölgeleri, sanayi sitelerinin ve münferit sanayi işletmelerinin yerleşim yerleri dışına çıkarılması için ihtiyaç duyulan yerler olarak görmek doğru değildir. Bütün meralar korunmalı ve geliştirilmelidir” dedi.

"HEM TARIM HEM MERA ALANLARI AÇISINDAN ZENGİN DEĞİLİZ"

Dünyanın her yerinde hayvancılık için ucuz ve kaliteli yem girdisi sağlayan kaynağın meralar olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Meralar, özellikle tarım dışı sektörlerde yatırım yapılacak alan olarak görülüyor. Bu bakışın değişmesi lazım. Aksi halde hayvancılıkta sürdürülebilirlikten söz edilemez. Gelişmiş bütün ülkelerde yapılan şehir planlarında, doğal ortamlar ve tarım arazileri korunmakta, çevreye zararları minimize edilerek bu alanların sürdürülebilirlikleri garanti altına alınmaktadır.Ülkemizde ise şehirlerin içinde kalan hayvancılık işletmelerinin ve tarım alanlarının yok olmasıyla neticelenen bir süreç yaşanmaktadır.

Hem tarım hem de mera alanları açısından zengin değiliz. Bunun bilincine varmalı, bunları korumak için çaba göstermeliyiz. Et ve süt başta olmak üzere, dünyada gıda fiyatlarının hızla arttığı dikkate alınırsa, konunun önemi çok daha iyi anlaşılır. Kanun tasarısında meralarla ilgili madde, endişelerimiz dikkate alınarak komisyona çekilmelidir.”

Yukarı

Business HT×