BLOOMBERG
07 06 2017, 10:37 Güncelleme: 10:46
Kamu teminatlı kredi düzenlemesi bankaların kredi iştahını artırırken, bankalar daha fazla mevduat toplamaya odaklandı. Mevduat faizlerinin yükselmesine yol açan bu durum portföy yöneticilerinin işlerini de daha karmaşık bir hale getiriyor.
Bloomberg'e konuşan portföy yöneticileri mevduatların yükselişe geçtiği dönemde işlerinin oldukça zorlaştığına dikkat çekti.
Kredi vermek için daha fazla fonlamaya ihtiyaç duyan bankalar, mevduat faizlerini yüzde 15 seviyelerine kadar yükseltti. Bankaların bu adımı kredi/mevduat oranının da tarihi seviyelere yükselmesine neden oldu. Özellikle KGF kredilerinde hacimlerin artmasıyla kredi/mevduat oranı yüzde 147'lere geldi.
Mavduat faizlerinin yükselmesi, yatırım motivasyonunu artırması açısından faizlerin düşük seyretmesini isteyen hükümet için istenmeyen bir senaryo oluşturuyor. Bunun yanında mevduat ürünü Türkiye portföy yönetimi sektörü açısından da gittikçe zorlu bir rakip haline dönüşüyor.
TEB Portföy CEO'su Selim Yazıcı, bazı bankaların yüzde 14,5, 15 faiz verdiğine, bu durumun da işlerini oldukça zorlaştırdığına dikkat çekti.
Benzer yorumları Ata Portföy CEO'su Mehmet Gerz de dillendirdi. Özel sektör ve hükümet tahvilleri için mevduattaki bu gelişmenin ciddi derecede zorlayıcı olduğunu söyleyen Gerz yatırımcıların risk almak yerine, paralarını mevduata koymayı tercih ettiklerini söyledi.
Tahvil yatırımında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olan olan İstanbul Portföy Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ozaner, "Biz bile şirket tahvili almak yerine fazla nakiti mevduata yatırıyoruz. Yüzde 4-5’lik spread için şirket tahvili riski almaya değmez" dedi.
Türkiye'de, dünya ortalamaları ile karşılaştırıldığında hacimleri düşük olan portföy yönetim sektörü SPK verilerine göre yılın ilk 2 ayında yüzde 3,4 büyüme kaydetti. Sektör 2013'den bu yana yıllık olarak yüzde 20'nin üzerinde büyüyor.
YATIRIMCILARIN KAÇIRDIĞI RALLİ
Gülkan’a göre Türklerin borsa yatırımı yatırımından kaçınmasından şikayet etmek, birini klasik müzik sevmediği için eleştirmekle eşdeğer. Gülkan bu durumu kabullenip, benzer getiriler sağlayacak ürünlerle yatırımcıların karşısına çıkılması görüşünde.
Ama bu göründüğünden daha zor olabilir. Bireysel emekliliğe yüzde 25 devlet katkısı ve zorunlu katılıma rağmen, yerli yatırımcıların riskten sakınma yaklaşımı ve mevduat faizini tercih etmeleriyle emeklilik fonları BIST 100’ün yüzde 26’ya varan rallisini kaçırmış durumda.
TEB Portföy CEO’su Yazıcı, emeklilik fonu müşterilerinin, fonlarını sabit getirili varlıklardan diğer varlık sınıflarına çeşitlendirmeleriyle mevduattan yüksek getiri elde edebileceklerine ikna edilmeleri gerektiğini söyledi. "Yatırım fonu piyasasını para piyasası hakimiyetinden kurtarmak için daha iyi bir pazara ihtiyacımız var. Özellikle bireysel yatırımcı tarafından kaynak çekebilmek için faiz oranlarının biraz gerilemesi gerekiyor."
