CEO Club toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, cuma günü katıldığı Türkiye Bankalar Birliği Genel Kurulu'unda yaptığı banka senedinin gerektiğinde Merkez Bankası'nın likidite aracı olarak kullanabileceği yönündeki açıklamasıyla ilgili konuştu.
TCMB'nin banka senedi kullanabileceğini söyledikten sonra belli bir hassasiyet oluştuğunu ve piyasadaki hassasiyete saygı duyduklarını da söyleyen Canikli, şunları söyledi:
"Önemli finansal araçlarımızdan bir tanesi, daha önce açıklamıştım, banka senedi. Orada, bankaların aktiflerini menkulleştirerek, içeride ve dışarıda yatırımcılara satışı ve finansman imkanı sağlayarak yeniden reel sektöre verme projesi olarak zannettik. Bir konuşmamda , bunun aynı zamanda Merkez Bankası istediği takdirde, kendileri tarafından da kullanılabilecek bir araç olduğunu söylemiştim. Fakat, piyasada bu ifade üzerine çok hassasiyet oluştu. Bu hassasiyeti saygı ile karşılıyoruz. Yani, "Acaba bu yolla 2002 öncesinde olduğu gibi Merkez Bankası emisyona yeniden başvurur mu?" diye piyasada yeniden bir hassasiyet oluştu... 2002 öncesinde kaldı ama, o kadar travmatik bir hadise ki bu, halen onun izleri devam ediyor. Biz de bu hassasiyete saygı duyuyoruz. Dolayısıyla banka senedini merkez bankası hiçbir zaman bir araç olarak kullanmayacak."
TCMB'nin banka senetlerini kullanabilmesi için Banka kanununda değişiklik gerektiğini aktaran Başbakan Yardımcısı,
"Yani banka senedinin regüle edilmesi yetmez, ayrıca Merkez Bankası kanununda da değişiklik yapılması gerekiyor. Biz bu kanununu değiştirmeyeceğiz. Ne bu, ne de başka amaçla değiştirmeyeceğiz."
Emisyon gibi bir düşüncelerinin olmadığını söyleyen Canikli, "2002 öncesi korkular çok büyük. Merkez Bankası'nın geçmiş dönemlerde nasıl emisyona başvurduğunu ve bunun makro değerler üzerindeki yıkıcı tahribatlarını hep birlikte gördük" dedi ve ekledi:
"Halbuki biz basit bir araç olarak , istediği zaman kullanabilir diye düşünmüştük ama, bu hassasiyetten sonra bunu tamamen çekiyoruz. TCMB hiçbir şart dahilinde, bunu altını çizerek söylüyorum, bir araç olarak kullanmayacak, bugüne kadar kullandığı geleneksel yöntemlere devam edecek."
Canikli, 250 milyar liralık protokolle imzalanan ve nisan sonu itibariyle 160 milyar liralık kullanıma ulaşan Kredi Garanti Fonu (KGF) ile ilgili de değerlendirmede bulundu.
KGF destekli kredinin takibe dönüşüm oranının yüzde 7 olması durumunda maliyetinin 17,5 milyar lira seviyesinde gerçekleştiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı, "Yüzde 10,2'nin üzerine çıkarsa sistem üzerine ilave maliyet olur. Kesinlikle çıkması beklenmiyor" dedi.
Gayrimenkul sertifikasını tam olarak anlatamadıklarını da sözlerine ekleyen Canikli, Cumhurbaşkanı'nın gayrimenkul borsası için talimat verdiğini söyledi. Canikli mevduat kapmak için faiz yarışına girilmemesi gerektiğini ifade etti. Başbakan Yardımcısı, "Kırmızı çizgimiz piyasa işleyişine müdahale etmemektir" dedi.