BIST 100 9.524,59 % -0,06
USD/TRY 32,5700 % 0,13
EUR/TRY 34,7302 % 0,13
Piyasalar
9.524,59
% -0,06
32,5704
% 0,13
34,7334
% 0,14
1,0641
% -0,02
45,49
0,00
2.376,71
% -0,10
87,11
% -0,21
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Nihat Zeybekci Bloomberg için yazdı

Bloomberg International için bir makale kaleme alan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, mevcut gümrük birliğinin Türkiye için adaletsiz olduğunu ve ekonomik gerçeklikleri yansıtmadığını söyledi  

Nihat Zeybekci Bloomberg için yazdı
BLOOMBERG INTERNATIONAL 12 04 2017, 12:32

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin Bloomberg International'da yayınlanan "Türkiye Daha İyi Bir AB Ticaret Anlaşmasını Hakediyor" başlıklı makalesi şöyle:

"19'ncu yüzyılın ortalarına uzanan Avrupalı geçmişiyle Türkiye, elbette geleceğini Avrupa'da görüyor. Ancak Avrupa Birliği (AB)  ve Türkiye'nin 1963'te imzaladığı ortaklık anlaşmasından bu yana süreç, salyangoz hızında ilerliyor. Bu ilişkin temel taşı, 1996'da hayata geçen Gümrük Birliği anlaşması bile bugün amacına hizmet etmiyor.

Türk sanayisini daha yükseğe çıkarmak için teşvik eden anlaşma, zedelenmiş bir ilişkiyi sembolize ediyor. Avrupa Birliği, imzalandığı dönemde ticaret hacmini 28 milyar eurodan 145 milyar euroya çıkaran anlaşmaya uyum sağlamakta başarısız. (Aynı dönemde Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasılası da dört katına çıktı) Unutulmamalıdır ki, ticaret rakamları tüm ekonomik ortaklığın yalnızca bir parçasıdır: Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırımları yaklaşık 135 milyar euro. Hizmetler sektöründe ikili ticaret hacmi ise 2014'te 27 milyar euro seviyesindeydi.

Gümrük birliğinin esas problemi, yalnızca sanayi mallarını kapsayan kısıtlı bir anlaşma olması. Hizmetler, e-ticaret ve kamu ihaleleri kapsam dışı bırakılmış durumda ve tarım ürünlerine uygulaması çok sınırlı.

Anlaşmayla ilgili diğer bir sorun ise asimetri. Hükümlerden biri, Türkiye'nin ticaret politikalarını AB'nin ticaret anlaşmaları ve dış gümrük tarifeleri politikalarını yansıtacak şekilde düzenlemesini şart koşuyor.

Ancak Türkiye, bu politika ve tarifeleri formüle eden karar verici organların hiçbirinde rol sahibi değil. AB üçüncü bir ülkeyle serbest ticaret anlaşması imzalarsa, Türkiye'nin söz konusu ülkeye uygulanan ayrıcalıkları, bu ülke karşılık vermeyi reddetse bile, kabul etmesi gerekiyor.

Aynı durum, rafa kaldırılan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı için de geçerli. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye danışmadan ABD'yle geniş kapsamlı bir anlaşmayı müzakere etmesi, Ankara için alarm zillerini çalıyor.  

ABD'nin Türkiye sanayisine aynı imtiyazlı tutumu sergilemediği AB piyasasında faaliyet gösteren Türk şirketleri, Amerikalı firmaların hoşuna gidebilir ancak böyle bir anlaşma Türk sanayisinin tarafları için yıkıcı olacaktır.

Kısacası, Türkiye'nin değerinin yansıtılmadığı kısıtlayıcı bir anlaşma için bizden egemenliğimizin tehlikeye atılması isteniyor. Türkiye kabinesi Nisan 2014'te daha gelişmiş bir AB Gümrük Birliği için yetkilendirildi.

Türkiye'nin talepleri net. Yenilenmiş gümrük birliği hizmetler, e-ticaret, ihaleleri de içermeli ve tarımdaki mevcut imtiyazlar geliştirilmeli. Yeni anlaşmanın, mevcut anlaşmadaki yapısal eksiklikleri düzeltmesini talep ediyoruz: Türkiye'nin karar süreçlerine dahil edilmesi, ulaşım kotalarının kaldırılması ve üçüncü bir ülkeyle yapılacak herhangi bir serbest ticaret anlaşmasının şartlarına Türkiye'yi de kapsaması.

Söz konusu karar verici mekanizmalar olduğunda, Avrupa Birliği, üye ülkelere tanıdığı hakları Türkiye'ye tanımamakta ısrarcı olmuştur. Birlik ayrıca, Türk TIR'larına serbest geçiş verme isteksizdir. Bu durum, her üye ülkenin kendi geçiş düzenlemesini belirlemeye yöneltmektedir.

Türkiye, Türk TIR'larına geçiş ücreti uygulayan üye ülkelere karşı yasal süreç başlatmıştır. Macaristan mahkemesi Ocak 2016'da konuyu Avrupa Adalet Divanı'na taşıdı. Geçen hafta Divan, geçiş ücretinin gümrük vergisine eşdeğer olduğunu ve bunun, serbest mal akışını engellediğine hüküm verdi. Mahkemenin kararın tamamını yıl sonuna kadar açıklaması bekleniyor.

Türkiye uluslararası bağlantılarını koparmıyor ancak küresel ticaret ortamı gelişirken Türkiye'de kenarda oturmayacaktır. Eğer Avrupa Birliği, gümrük birliğini yeniden müzakere etmezse, ki etmeli,  Türkiye, mallarının AB serbest ticaret anlaşmalarından daha az zarar göreceği yolları bulup ticaret çeşitliliğini artıracaktır. Brexit sonrası İngiltere ile potansiyel serbest ticareti görüşecek bir grup kurduk. Gümrük anlaşmalarını geliştirmek için  Avrupa Parlamentosu'nun Uluslararası Ticaret Komitesi'nde mayıs başında yapılacak oylamayı da yakında takip ediyoruz.

AB, gümrük birliğini ihlal eden birçok şartın yanı sıra, Türkiye'nin ilave yükümlülükleri, gözetim önlemlerini ve birçok ürüne uygulanan önemli yasaklamaları rafa kaldırmasını istiyor. Bu tedbirlerin birçoğu Birlik'in asimetrik yapısının direkt bir sonucu.  

Gümrük Birliği, Türkiye'nin Avrupa'yla ekonomik ilişkilerinin temeli ancak mevcut sözleşme bozulmuş durumda. Avrupa Birliği Konseyi'nin, yeni ve daha adaletli bir ortaklığın müzakere edilmesi için Komisyon'a yol göstereceğini ümit ediyoruz."

Yukarı

Business HT×