BIST 100 9.725,35 % 0,83
USD/TRY 32,5352 % -0,06
EUR/TRY 34,8059 % -0,16
Piyasalar
9.727,32
% 0,85
32,5352
% -0,06
34,8059
% -0,16
1,0690
% -0,11
45,35
0,00
2.335,71
% 0,59
88,12
% -0,34
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Enflasyon yüzde 11'i aştı, Merkez'den faiz beklentisi arttı

Yaklaşık 9 yılın en yüksek seviyesine ulaşan sonrası analistlerin Merkez Bankası'ndan faiz artış beklentileri de arttı

Enflasyon yüzde 11'i aştı, Merkez'den faiz beklentisi arttı
BUSINESSHT 03 04 2017, 10:51

Yaklaşık 9 yılın en yüksek seviyesine ulaşan sonrası analistlerin Merkez Bankası'ndan faiz artış beklentileri de arttı.

Finans Yatırım'dan Baş Ekonomist Burak Kanlı veri sonrası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) likidite politikasını sıkacağını ve önümüzdeki dönemde politika faizinde bir miktar artışa gideceğini düşündüğünü kaydetti.

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, tüketici fiyatları enflasyonu Mart'ta giyim ve gıda öncülüğünde beklentilerin üzerinde yüzde 1,02 arttı, yıllık artış yüzde 11,29 ile yaklaşık 9 yılın zirvesine yükseldi.

Merkez Bankası Mart ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz koridorunun alt bandı, politika faizi ve üst bandını sabit tutarken, geç likidite faizlerinde 75 baz puanlık artırıma gitmişti. Karar açıklamasında ise enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak amacıyla parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar verildiğini, ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma da yapılabileceğini belirtmişti. 

ENFLASYON YILIN KALANINDA DA YÜKSEK GELEBİLİR

Kanlı, bundan sonraki dönemde yıllık enflasyonda aşağı yönlü eğilim görülebileceğini ancak enflasyonun yüzde 9'un altına inmesinin çok zor olduğunu vurgulayarak, TCMB'nin likidite politikasını sıkacağını ve önümüzdeki dönemde politika faizinde bir miktar artışa gideceğini düşündüğünü söyledi.

Baş Ekonomist Burak Kanlı, "Üst üste yüksek gelen enflasyonun artık Türkiye'de zihinlerdeki enflasyon beklentisini bir kademe yukarı taşıyor" diye konuştu.

ENFLASYON-KUR GEÇİŞKENLİĞİ

Rabobank Gelişen Piyasalar Stratejisti Piotr Matys de Türkiye'de enflasyonun beklentileri aşmış olduğu vurgusu yaparak, "Enflasyon baskıları Türk Lirası'ndaki sert değer kayıplarından kaynaklandı. Enflasyondaki yukarı yönlü eğilim, Merkez Bankası'nın son derece sıkı bir para politikası sürdürmesi gereğini ortaya koyuyor" dedi.

"Bildiğiniz gibi Merkez Bankası, geç likidite penceresi faiz oranını yüzde 11,75 şeklinde yükseltmişti. Bu da TCMB'nin gerektiğinde manevra yapmasına imkan sağlamıştı" diyen Matys, TCMB'nin bu şekildeki sıkı politikalarını sürdürebileceğini aktardı.

"Türk Lirası da bir miktar istikrara kavuşmuş gibi. Faiz oranlarını yükseltmek gerekebilir" diyen Matys'e göre enflasyondaki sert hızlanma geçici ve daha çok talepten etkileniyor. Yani, enflasyonda yavaşlama görülmeye başlandığında, kurun negatif etkisi de azalabilir.

Matys, yılın ikinci yarısında Türk Lirası istikrarlı seyrederse Merkez Bankası'nın faizleri kademeli olarak azaltmaya başlayabileceğinin altını çizdi. 

'MERKEZ BANKASI'NIN İNANDIRICILIK SORUNU VAR'

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Prof. Dr. Seyfettin Gürsel de enflasyondaki artışın sürpriz olmadığını söyleyerek sonbaharda başlayan kur artışının çift haneyi görmede çok büyük etkisinin olduğunu belirtti.

Merkez Bankası'nın yüzde 9'luk yıl sonu enflasyon hedefinin çok iyimser kaldığını ifade eden Gürseli çift haneli enflasyonun 2017'de kalıcı hâle gelebileceğini, zaten katılaşmış olan enflasyonun daha da katılaşabileceğini vurguladı. 

Merkez Bankası'nın hangi yollarla enflasyonu düşüreceği konusunda Gürsel, "Mevcut durumda Merkez Bankası'nın güvenilirliği ve inandırıcılığı sorunu da var. Dolambaçlı yollardan da olsa çok ciddi faiz artışı yaptı. Fiili fonlama faizi geçen yıl ekimde yüzde 7'ye düşmüştü. Şimdi 11'e dayandı. Bu, kura nispeten bir istikrar kazandırdı. Bu istikrar düzeyinde kalırsa enflasyonu aşağı çekebilir ama bir taraftan da enflasyonun yükselmesi, kurdaki bu istikrarı da tehdit ediyor" dedi.

Kuru aşağıda tutmak için yapılan faiz artışlarının yaptığı yan etkinin Merkez Bankası için bir açmaz olduğunu belirten BETAM Başkanı, "Esas hüner, kurlar alıp başını gitmeden, çok daha sert bir müdahale yapılmasıydı. Ama o dönemde serbestliği üzerinden tartışmalar vardı" diye konuştu.

'MERKEZ'DEN TEPKİ SINIRLI KALABİLİR'

Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol ise özellikle beklentilerin üzerinde gelen büyümenin Merkez'in ek sıkılaştırmaya gerek görmemesine neden olabileceği görüşünde.

"Enflasyon bazında hem TÜFE hem de TÜFE'de yüksek düzeylerin en azından yaz aylarına kadar sürmesi mümkün olabilecek. TCMB'nin sıkı TL likidite politikasına karşın, yine de enflasyon göstergeleri olumsuz seyretmeye devam ediyor. Son gelen GSYH büyüme verisinin güçlü olması ve gelecek dönemlere dair beklentilerin de nispeten ılımlı kalmasıyla TCMB'den daha sıkı duruş beklentileri gündeme gelebilir" diyen Şenol, bununla birlikte Merkez Bankası'nın mevcut politikasıyla TL'yi bir ölçüde dengelemeyi başardığının düşünüldüğüne değindi ve "Bu nedenle, TCMB'den gelebilecek tepkinin daha sınırlı kalmasını bekliyoruz. Enflasyondan kur etkilerin de bu anlamda sınırlı kalmasını bekliyoruz" dedi.

"FİYAT İSTİKRARI İÇİN BÜYÜMEDEN FERAGAT ETMELİYİZ"

SPINN Danışmanlık Kurucu Ortağı Özlem Derici Şengül, fiyat istikrarının işin daha çok para politikasına düştüğünü, maliye , kalkınma ve sanayi politikalarının biraz daha uzun vadeli olduğunu ve reform tarafını ilgilendirdiğini söyledi.

Enflasyonun para politikası ile kontrol altına alınması için herkesin o maliyete razı olması gerektiğini söyleyen Şengül, "Bu işin dinamiği öncelikle fiyat istikrarını sağlamak, ondan sonra büyümeyi tesis etmek. O fiyat istikrarını sağlamak için büyümeden feragat etmeniz gerekiyor. Biz, enflasyonun bu seviyelere çıkmasına izin vererek o çizgiyi biraz aştık maalesef" dedi.

SPINN kurucu ortağı Şengül, "Enflasyonu para politikası ile kontrol altına alabilirsiniz. Ama herkesin o maliyete razı olması gerekiyor. Yani enflasyon 7-7,5 iken 5'e doğru götürmek için adımlar atsaydık şimdi yüzde 8-9'lu enflasyonları konuşuyor olurduk. Büyümeden feragat etmemiz gereken kısım biraz daha az olurdu" diye konuştu.

Bir sonraki ay daha yüksek bir enflasyonla karşı karşıya kalınacağına vurgu yapan Şengül, fiyatların belli bir süre katılık göstermesiyle ikincil etkilerin oluşmaya başladığını, gıda fiyatlarındaki şokun geçmeyip restoran, otel gibi fiyatlara yansıdığını, dolayısıyla fiyatların dalga dalga yukarı çekildiğini aktardı.

"Faiz indirimleri korunaklı kalmamızı engelleyen bir adımdı" diyen Şengül, "Şimdi maalesef ki bunun ceremesini çekiyoruz" ifadelerini kullandı.

Yukarı

Business HT×