BIST 100 9.693,46 % 1,77
USD/TRY 32,5355 % 0,02
EUR/TRY 34,7190 % 0,09
Piyasalar
9.693,46
% 1,77
32,5355
% 0,02
34,7190
% 0,09
1,0656
% 0,12
45,44
-0,05
2.391,93
% 0,54
87,29
% 0,21
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

TARIM ZİRVESİ: İnsanlık kendi felaketini nasıl engelleyecek?

Tarım sektörünün bugünü ve yarınının konuşulacağı Tarım Zirvesi, İstanbul'da başladı

TARIM ZİRVESİ: İnsanlık kendi felaketini nasıl engelleyecek?
BUSINESSHT 29 03 2017, 09:37

18:10

Tarım Zirvesi'nin son oturumunda tarımda katma değer ve markalaşma kuruldu.

Oturumda söz alan Selendi Şarapları Sahibi Akın Öngör, üretimde katma değer ve markalaşmayı getirecek yegâne faktörün rekolteden önce kalite olduğunu söyledi.

Türkiye'de alkol tüketimin sağlığa zararlı olduğu yönündeki algıya da yanıt veren Öngör, bu durumun kişinin kontrolüyle alakalı olduğunu, Türkiye'de ortalama yaşam beklentisi erkeklerde 71-72 yılken, 50 kat daha fazla şarap tüketen Fransa'da 82 yıla çıktığını söyledi. Öngör, "Şarabın tüketilmesiyle düz orantılı bir şey yok" diye konuştu.

Büyük şehirde yaşadıktan sonra keçi çiftliği kurma kararı alan Tragos Keçi Çiftliği ortağı Funda Özer Baltalı ise markalaşmanın dört elementi olduğunu söyledi: Bu işe yürekten inanan üreticiler, ürün satacak kişiler, tüketici ve medya.

Türkiye'de bu sıralamanın tersten çalıştığını söyleyen Baltalı, "Benim ürettiğim malla raftaki fiyatı arasında uçurum o kadar büyük oluyor ki tüketiciler bana kızgın mesajlarla geri dönüyor" dedi.

Medyada yer alan uzmanların paketli ürünleri eleştirmesine de yanıt veren Baltalı, "Bakanlığın desteklediği, paketli ürünü kimse almazsa ben marka olamam. Türkiye'de yerli ürünü kullanmayı teşvik edemem" diye konuştu.

Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru da "Ezine peynirini Avrupalı tüketicinin önüne koyduğunuzda "Feta Cheese" (Feta Peyniri/ Yunanistan) diyor. Bu, kendi ürünümüzün markalaşmasında başarısız olduğumuzu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

17:30 

17:15 Tarımda mekanizasyon 

Beşinci oturum "Tarımda Mekanizasyon ve Teknolojinin Rolü" adlı panele katılan TÜSEDAD (Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Derneği) Başkanı Sencer Solakoğlu, Türkiye'de gelir seviyesinin artmasıyla, kırsal kesimin giderek şehre göç ettiğini ve tarlada çalışacak insanı bulmanın giderek zorlaştığını vurguladı.

"Bu nedenle mekanizasyona gitmek olmazsa olmaz" diyen Solakoğlu, tarımda teknolojinin yalnızca işgücü ile sınırlı olmadığını ölçümlemede de yoğun şekilde kullanılması gerektiğinin altını çizdi:

"Bu ülkede 80 milyon insan içinde kimse gerçekten kaç litre süt üretildiğini bilmiyor. Her yıl 400 bin buzağı neden ölüyor? Hayvancılık alanında bilgi ve data bolluğu var ama bu datayı kullanamıyoruz. Hassas tarıma yönelmemiz gerek. Traktörün yaktığı yakıttan tarlada geçirilen zamana kadar her şey ölçülmeli."

Çiftçinin ancak kârı yakalarsa ölçek büyütebileceğini söyleyen Solakoğlu, eğitim seviyesi düşük çiftçinin hassas tarıma yönelmesini beklemenin de gerçekçi olmadığını aktardı.

16:26 Okuyucu yorumu 

15:45 "Çiftçi toprağın özelliklerini bilmeden ekim yapıyor"

Dördüncü oturumda konuşan İstanbul Gübre Sanayii (İGSAŞ) Genel Müdürü Turan Tok şunları söyledi:

Ülkemizin 78 milyon hektar. Tarım alanları 1990 yılında 29 milyon olan hektar iken bugün 24 milyon hektara indi. 1990'da ekili alan 19 milyon hektardan bugün 16 milyon hektara indi. 2000 yılında tarımdaki istihdamın toplam nüfusa oranı yüzde 35 iken, bugün bu oran yüzde 20'lere geriledi.

Topraklarımızın yüzde 6'sı birinci sınıf, verimi çok yüksek ve toprağın problemi yok denecek kadar az.

Diğer ikinci, üçüncü sınıf topraklar için ise makro ve mikro elementlerin analizini yapan çiftçilerin oranı yalnızca yüzde 20. Geriye kalan çiftçilerin çoğu toprağın özelliklerini bilmiyor. Hangi ürün daha çok kâr getiriyorsa onu ekiyor. Talep de arzdan düşük olduğu zaman çiftçi kazanamıyor.

Devletin 2009'dan bu yana destek ödemeleri için toprak analizi şartı getirdiğini hatırlatan tok, bazı çiftçilerin sırf bu desteği alabilmek için eksik parametreli analiz yaptırdığını ifade etti. Tok, "18 parametreden oluşan analiz mutlaka yapılmalı. Bu analizleri yaptıracak kurumların sayısı çok değil. Laboratuarların sayısı artırılmalı, görevli teknisyenler ziraat fakültelerinde yetiştirilmeli" dedi.

15:30 Dördüncü oturum Sürdürülebilir Gıda Güvenliği Paneli başladı  

15:15 Tarımın Finansman Yönetimi

Tarım Zirvesi'nin "Tarımın Finansman Yönetimi" başlıklı üçüncü oturumuna katılan  Frankfurt School of Finance & Management Kıdemli Proje Yöneticisi Erdal Koçoğlu tarımda güzel şeylerin de olduğunun altını çizerek beş yıl önce tarım bankacılığı yapan kuruluş sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini ancak bu durumun değiştiiğini vurguladı.

Koçoğlu, bankacılığın tarım sektörüne yoğunlaşmasının nedenini dört başlıkta topladı:

- Tarımın çok ciddi bir potansiyeli olduğu keşfedildi ve krediler anlamında çok bakir bir bölge olduğu görüldü. Şu anda tarımın kredilendirme oranı yüzde 45. Toplam bankacılık sektöründe kullandırılan kredilerin gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı ise yüzde 74.

- Tarım sektörünün doğa olaylarından kaynaklı risklerinin sanıldığı kadar korkutucu olmadığının farkına varıldı.

- Tarımın Türkiye için çok önemli bir rolü var: İstihdam. Tarımın toplam istihdamdaki payı yüzde 19,5. Bu oran, kırsal kesimde yüzde 50'nin üzerini görüyor. Bu bölgelerde "tarım bankacılığı yapmayacağım" diyemezsiniz. Çünkü oradaki yegane aktivite tarım ve bu gözardı edilemez.

- Bankalar, uluslararası kuruluşlardan tarım sektöründe kullanılmak şartıyla önemli destekler almaya başladı.

15:00 Okuyucu yorumu 

14:50 

Üçüncü oturumda konuşan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, tarımda birçok maliyetin yanı sıra mazottan doğan bir maliyet unsuru olduğunu söyledi. Arzova, "Şehirde kullandığımız otomobilin mazotuna hangi fiyatı ödüyorsak, bunu köylü de ödüyor. Ve bu hiç adil değil" dedi.

Marmara Üniversitesi Profesörü, "1983 model bir traktör almaya çalışsak 12-13 bin liradan aşağı değil. Herhalde ikinci elde en pahalı ülkeyiz" diye konuştu.

14:30 Okuyucu yorumu  

12:30 Tarımda Türkiye-Rusya İlişkileri 

BloombergHT Tarım Editörü İrfan Donat'ın sorularını yanıtlayan TİM Tarım Komisyon Başkanı Mustafa Satıcı Rusya'yla devam eden tarım ürünleri anlaşmazlığını yorumladı. 

2014'te Rusya'ya toplam ihracatın 6 milyar dolar seviyesinde, 25 milyar dolar ithalatımız olduğunu hatırlatan Satıcı, Rusya'nın geçirdiği ekonomik kriz nedeniyle ihracatıın 3,5 milyar dolara gerilediğini söyledi.  

Sonrasında yaşanan uçak krizi ve ambargolarla ihracatın 1,5 milyar dolara ithaların 20 milyar dolara gerilediğini belirten Satıcı, 2016'nın yasaklarla geçtiğini  ancak yıl sonunda 400 milyon dolarlık narenciye yasağının kaldırıldığını aktardı. 

 

Alternatif pazarlara yöneldiklerini açıklayan Satıcı, "Toplam ihracatın yüzde 40'ı Rusya'yayken ambargolara rağmen pazardaki daralmamız yüzde 7 seviyesinde kaldı" dedi. 

Rusya'nın bazı ürünlerde ambargoyu devam ettirmesinin nedenini kısmen politik olduğunu ancak teknik nedenlerinde olduğunu söyleyen Satıcı, Rusya'nın sistemli olarak kendi ülkesinde üreticiyi korumak adına üreticilerine ciddi destekler verdiğini ifade etti. 

TİM Tarım Komisyon Başkanı, "Kendi ürünleri iç talebi zor karşılıyor. Bu çerçeveden baktığımızda istedikleri dönemde, miktarda, kalitede, tazelikte  Türkiye'den başka bir ülkeden ithal etme şansları yok" dedi. 

Satıcı, özellikle Avrupa ve Balkan pazarında ihracatçıların yoğun şekilde ürünlerini sattıklarını söyledi. 

10:37 Tarım üretiminde teknolojik değişim

Tarım Bakanı Çelik konuşmasında tarımsal üretimin modernleşmesi konusunda bir kafa yapısı değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu da söyledi. 

10:28 Milli tarım vurgusu

Türkiye'nin 24 milyon hektar tarım arazisi olduğunu söyleyen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ülkenin milli tarım hedefine doğru ilerlemesi gerektiğini söyledi.

Çelik, Türkiye'nin 17 milyar dolarlık taraımsal ihracatı olduğunu, hedefin bunu 40 milyar dolara çıkarkmak olduğun söyledi.

"Maksimum düzeyde toparağın değerlendirilmesi şart" diyen Çelik, tarım sorunlarının politik yaklaşımlarla çözülemeyeceğini söyledi.

10:09 Bakan Çelik: İnsanlık kenti felaketini hazırlıyor

Tarım sektörünü "çok stratejik" bir sektör olarak tanımlayan Çelik konuşmasına dünyada gıda sorununu anlatarak başladı.

Çelik, "Bu bereket dolu dünya aç karınları bir şekilde doyuracak, ama açgözlüleri doyuramadı, doyuramayacak" dedi ve konuşmasında gelişmiş ülkelere çeşitli eleştirilerde bulundu.

Dünyadaki tarım yapılabilir alanlardaki azalmaya dikkat çeken bakan, "İnsanlık kendi felakateini hazırlıyor" dedi.

Çelik, kırsalı boşaltıp şehre gelmenin herkesi hazır tüketici haline getirdiğini söyleyerek, "Kim sofraya bir şey taşımak için mücade edecek" dedi.

Çelik özellikle çiftçilerin insanlık için öneminin altını çizerek, "Her şey bitikten sonra çok param vardı demek de işe yaramayacak" dedi.

09:55 Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın 

Aydın, "Tarımın, üretimin mutlaka finansmanla desteklenmesi lazım" dedi.

Aydın tarımın geleceğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak için yapılması gereken çok şey olduğunu belirtti ve "Bunlardan biri üretimin doğru planlanması lazım, ikincisi üretimini tarımın mutlaka finasmanla desteklenmesi lazım" dedi.

 

09:52 Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran

Başaran, "Tarım sektörü Türkiye'nin dış ticaret fazlası verdiği iki ülkeden biri ve üretim potansiyelinin çok daha yüksek olduğu aşikar" dedi.

Başaran açılış konuşmasında tarımın Türkiye için önemine dikkat çekerek, "Biz de Türkiye'nin tek ekonomi platformu olarak olarak üzerimize düşenin farkındayız. Tarımın geleceğini masaya yatırmak için paydaşları bir araya getirdik" ifadelerini kullandı.

09:50 Zirve başladı

Tarım sektörünün sorunları ve geleceğinin tartışılacağı Tarım Zirvesi, Wyndham Grand İstanbul Levent’te başladı. Tüm gün sürecek zirveye Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ve Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürü Hüseyin Aydın da katılıyor. 

Zirve, gün boyu BloombergHT televizyonu, BusinesHT internet sitesi ve #TarımZirvesi hashtagiyle sosyal medyadan takip edilebilir. 

Yukarı

Business HT×